Güneyin İncisi: Şâm-ı Şerif

Yard. Doç. Dr. Rıdvan CANIM ridvancanim@mynet.com Şam’dan önce size birazcık Malula’dan bahsetmeliyim. Suriye seyahatimizin ilk konaklama yeri Malula. Ârâmî dilinde «geçiş yeri, geçit» anlamına gelen bu kasabaya gelip görmeden, «bir düzlükler ülkesinde neyin geçidi olabilir ki?» diyebilirsiniz haklı olarak. Ama coğrafî yapısıyla biraz bizim Mardin ve çevresini andıran, muhteşem kayalık dağların çevrelediği tarih öncesinden kalma mağara evleriyle Malula bir zamanlar […]

Continue reading »

Amelim Kabul Edilecek mi?

Hasan Basrî Hazretleri 642’de Medine’de doğdu. Kur’ân’ı on iki yaşında ezberledi. 70’i Bedir gazisi olmak üzere 120 civarında sahâbeyle görüştü. Meşhur sahâbeden Enes bin Mâlik’e bir mesele sorulduğunda, Hasan-ı Basrî’ye de sorulmasını, onun derin ilim sahibi olduğunu söylerdi. Hazret-i Ali’nin halîfe olmasından sonra ailesiyle birlikte Basra’ya yerleşerek, kalan ömrünü burada geçirdi. Bir süre ücret almadan Basra kadılığı yaptıktan sonra istifa […]

Continue reading »

Mavi Cami’deki Renkli Aydınlık

Can ALPGÜVENÇ Sultanahmet Camii bitip de kapılarını dünyaya açtığı zaman, dönemin yazar ve şairi Câfer Çelebi’nin ağzından dökülen ilk sözler şunlar olmuş: “Bu aydınlık nedir? Nedir bu parlak ışık?!.” Asırlar sonra, dünyanın dört bir yanından gelen bütün insanlar, ana mekâna adımını atar atmaz, içleri aynı aydınlık duygularla, ferah mı ferah, renkli mi renkli, bambaşka bir dünya ile dolar. Herkesin ağzından, […]

Continue reading »

Kudüs’ün Hüznü

B.Cahit ÖZDEMİR Üç semavî dinin mukaddes şehri olarak bilinen Kudüs, bu önemiyle paralel olarak, tarih boyunca hep siyasî ve askerî bir hedef görülmüş, pek çok badireler atlatmıştır. Şehirde, bugün de hedeflerin kesişme noktasını teşkil eden mukaddes Mescid-i Aksâ ilk olarak tahminen M.Ö. 965-926 yılları arasında Hazret-i Süleyman -aleyhisselâm- tarafından inşa ettirilmiştir. Bu ihtişamlı mabed daha sonraları Âsurîler ve Romalılar tarafından […]

Continue reading »

Hazret-i Ali Dönemi 1 (656-660) – HALÎFE SEÇİLİŞİ

Ahmet MERAL Hazret-i Osman’ın şehid edilmesi üzerine Emevî ailesine mensup olanlar Medine’den süratle uzaklaşmış ve şehir tamamıyla isyancıların hâkimiyetine girmişti. İslâm devletinin yönetimi bu kargaşa içerisinde bir hafta kadar boş kalmıştı. Medine halkı ve isyancılar, Hazret-i Sa‘d bin Ebî Vakkas, Hazret-i Talha ve Hazret-i Zübeyr bin Avvâm’a İslâm devletinin başı olarak halîfe olmaları için ayrı ayrı müracaat etmişlerdi. Ancak ileri […]

Continue reading »

Devr-i Saadette Ravza’daki Son Ramazan Bayramını Tasvir

SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) Ulvî mânâsıyla bayram, ruhlara lutfedilen mânevî kanat. Çilelerden huzura uzanan semâvî bir sırat. Ölümün, sonsuz diriliğe çevrildiği ân-ı vuslat. Şimdiki tecellîsi itibarıyla Hüsn-i Mutlak’ın cemâl ufkunda geçen ve fânîlik perdelerinin ötesinde yaşanan bir müjde-i hayat. Bu mâverâî anlar, Ravza-i Mutahhara’da olursa daha engin ve daha âlâ bir mânâ kazanmakta. Zira Hazret-i Peygamber’in bayram meclisine dâhil olmak, şimdiden […]

Continue reading »

Ramazan Hediyeleri

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Cihâna zevk u safâlar getirdin ey Ramazan! Şu hasta gönle şifâlar getirdin ey Ramazan! Nasıl da parladı gökler o nur hilâlinle; Karanlık arza ziyâlar getirdin ey Ramazan! Gelirken elleri boş gelmedin virânemize; Hediyyeler ve atâlar getirdin ey Ramazan! Oruçla gündüze açlık getirdin ancak sen, Görülse ah ne gıdâlar getirdin ey Ramazan! Beden rahatladı, rûh âdetâ kanatlandı, […]

Continue reading »

Ey Zaman!

Servet YÜKSEL Sen ey zaman, hayal misin, düş müsün? Daha dün çocuktum, bugün nerdeyim?.. Sona doğru kanat çırpan kuş musun? Dem bu dem diyerek, bak siperdeyim. Her gün artar kâinatın telâşı, Ah bir kaçabilsem alıp bu başı, Kulun can evine saldın ataşı, Âhiri bilinmez bir seferdeyim… Hoyrat elin saçlarıma değende, Yaprağımı yolup, dalım eğende, Her daim kanayan yarasın bende, Batan […]

Continue reading »

Gazel

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Dil ezelden beridir «Lâ» ile «İllâ» söyler Âlemin sırrını ancak yüce Mevlâ söyler Sona ermez bu hitap söylenecek haşre kadar Çünkü dağlar bitirir aşk ile deryâ söyler Derde dermânı ne bilsin deli dîvâne olan Lokman’ın sırrını Mecnûn’una Leylâ söyler Ne kadar gizlese âşık bütün âlem işitir Gönlün esrârını gözlerdeki mânâ söyler Çözemez akl-ı beşer âşık-ı şeydâ […]

Continue reading »

Seni Bildim…

Rıfat ARAZ Aşk derdiyle düştüm cana; Akıl bana akıl değil!.. Ömür damlar bu irfâna; Rüyâm nasıl asıl değil?!.. Benim bana yakın, uzak; Gönül oldu dosta durak!.. Yazılmışım varak varak; Can mânâdır, şekil değil!.. Bir yol çizdin tâ ezelde; Hasretin var her emelde!.. Kimse garip gurbet elde; Benim kadar sefil değil!.. İşte varım, dosta helâl; Bir âleme oldum misâl!.. Olur mu […]

Continue reading »
1 919 920 921 922 923 1.002