KALPTE SIZIYMIŞ GURBET

Servet YÜKSEL

Yola düştüm bir on dokuz Ekim’de,
Ak alnımda kara yazıymış gurbet.
Bir ney gibi inler durur içimde,
Ta ezelden kalpte sızıymış gurbet.

Sabah-akşam ufuklardan el eder,
O toz pembe endamıyla gel eder,
Peşine düşenler olmaz mı heder?
Bir zalimin fettan kızıymış gurbet.

Seni senden çalar haberin olmaz,
Dîvâne gezersin bir yerin olmaz,
Bir hasret ki dalın, yaprağın kalmaz,
Mevsimlerin kışı, güzüymüş gurbet…

Bazen hayal sofrasını kurarsın,
Yitiğini bir türküde ararsın,
«Bu gariplik neden?» diye sorarsın,
Bir nâdanın acı sözüymüş gurbet.

Gözyaşıyla yoğurdular Yâkub’u,
Öpüp, kokla dosttan gelen ferman bu,
Gönüllerin savrulduğu harman bu,
Dünyanın kendisi, özüymüş gurbet…