ÖNCE DİLİM ÖĞRETMENİM

M. Faik GÜNGÖR Sana geldim, evvelince Al Türkçemi öğret bana. Tatlı tatlı kuşdilince Bal Türkçemi öğret bana. Öğretip, kötüyü iyi, Bozma ben gibi sabîyi. Alfabemden ecnebîyi Yol! Türkçemi öğret bana. İndir gökten yıldız, ayı, Koy elime dolunayı. Yûnus Emre, Mevlânâ’yı Bul! Türkçemi öğret bana. Kaldır ülkemdeki yası. Sevgi ile doldur tası. İçimdeki kiri-pası Sil! Türkçemi öğret bana. Âşık Veysel’in telinde. […]

Continue reading »

RUBÂÎ

Memduh CUMHUR Nâbî’yi Tazmin Sevdâyı gönülde iştiyaktan biliriz, Gün şevkını gün gelir şafaktan biliriz. «Biz kendi vücûdumuzla bir şey değiliz» Lâkin yaşanan her şeyi Hak’tan biliriz.

Continue reading »

KİMDİM?

Mithat Cemal KUNTAY A‘sâra sorarsan, beni söyler sana kimdi? Bir başka denizdim, kürenin rub‘u benimdi!.. Mermîler, alevler beni bir kal‘a sanırdı, Efserlerin enkāzı uçar, dalgalanırdı… Cevvâl atımın kanlı, kıvılcımlı izinde, Bir umk idi aksim ebediyyet denizinde… Çarpardı göğün kalbi hilâlin avucunda, Titrerdi yerin tâlii mermîmin ucunda… A‘sâr elimin çizdiği mecrâdan akardı, Üç kıt‘ada mağrûr atımın izleri vardı… Fevkinde uçarken o […]

Continue reading »

DÜNYANIN AHVÂLİ

Hakkı ŞENER İbret ile seyret yalan dünyayı, Nice bahar, nice bağ hazan gördü… Hâl ehli olanlar çözer mânâyı, Kalemi elinde çok yazan gördü… Konuk etti Âdem ile Havva’yı, Yavruları çözemedi dâvâyı, Ateşe verdiler yurdu-yuvayı, Bu dünya Âdem’i perişan gördü… Nedendir çekemez kardaş kardaşı, Yûsuf’a tuzaktı kuyunun başı, Çağladı Yâkub’un gözünün yaşı, Hasret yarasını tüm Ken‘an gördü… Nuh nebî söyledi inanmadılar, […]

Continue reading »

ZAMANIN KIYMETİ ZAMANDA SAKLI

Hadi ÖNAL Gölgelerde yüzdük; ürkek, bîçare, Üşüttük sonunda düşlerimizi. Oysa uzansaydık; ha gayretlere, Süslerdik güneşle dişlerimizi. Çember çevirmiştik hani bir zaman, Heybemiz gökyüzü, yükümüz undu. Bir tahtamız vardı: Hem ud hem keman. Çocuk kalbimizde her şey oyundu. Gençken kanatlıydık dur-durak bilmez. «Aha» dedik! «Daha» dedik! «Ha» dedik! Sanmıştık ki kahramanlar yenilmez. Zamanı saratla hoyrat eledik. Başta duman duman kavak yelleri, […]

Continue reading »

AŞK TEK KIYMETTİR ÖZDE…

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Güneş batar, ay söner ama aşk doğar közde, Mazrufta esas kıymet, aşk tek kıymettir özde. Aşk damlası düşünce gönlün ince teline, Döndürür ırmakları Hakk’ın coşkun seline… Aşk bir cemre misali can evine inince, Yeşerir yedi iklim fırtınalar dinince. Aşk yüreğe girince Bağdat yolu sorulmaz, En uzak diyarlara yolculuk külfet olmaz. Mîrac lezzetindedir aşkı tadan yürekler, Dağlar, çöller […]

Continue reading »

KELÂM ŞAHSİYETİ…

CELİL (Halil GÖKKAYA) Gel kardeşim, kulak verip Kur’ân’a, Namusun, kimliğin bil şahsiyeti… Hem ebed, hem ezel güç verir sana, Yıkılmaz bir kale kıl, şahsiyeti… Dört yanı kaplamış hep yalan-dolan, Bir nesil edilmez böylesi talan! Her iki cihanda mûteber olan, Şuurlu müslüman kul şahsiyeti… Kendine gel artık; kardeşim uyan! Uzak mesafeler aşılmaz yayan… Azığın dünyalık, kılavuz şeytan, Bu mudur tutulan yol […]

Continue reading »

O ŞEHİR BİR YANIK TÜRKÜ ŞİMDİ

Bestami YAZGAN Asırlık bir virde durmuş, Güvercin göğsü kubbeler. Can sırrına mühür vurmuş, Ağzı kilitli türbeler. Misafiri hastır ama Vârisleri taşa benzer, Taşın bağrındaki yara Gözden düşen yaşa benzer. Göğe uçurmuş huzuru Uçurumda ipsiz şehir, Zamanın öksüz dizinde Ağlıyor sahipsiz şehir. Mimarını beklemekte Boynu bükük şadırvanlar, Ancak bu şâheser hüznü Bir Sinan, bir Fatih anlar. Nakşettirmiş bu gerçeği Mermerlere tarih […]

Continue reading »

CÂHİL – CEHÂLET

Ahmet ARSLAN Şeytanın emrindeki câhil, bilgisiz baştır, Davul gibi gümbürder; sesi çok, içi boştur… Ahreti, başkasının dünyası için satar, İnsanların câhili; helâle, haram katar… Kafasındaki doğru, her doğrudan baskındır, Konuşurken bakarsın âlimden de üstündür!.. Böylesi insanları, dinleyen olur pişman, Bu dünyada câhiller, kendine bile düşman… Câhilin mekânında âlim bilgisizleşir, O toplum da; âlime her gün ilgisizleşir… Zehirli dili ile gönülleri […]

Continue reading »
1 828 829 830 831 832 1.032