DÜNYANIN AHVÂLİ

Hakkı ŞENER

İbret ile seyret yalan dünyayı,
Nice bahar, nice bağ hazan gördü…
Hâl ehli olanlar çözer mânâyı,
Kalemi elinde çok yazan gördü…

Konuk etti Âdem ile Havva’yı,
Yavruları çözemedi dâvâyı,
Ateşe verdiler yurdu-yuvayı,
Bu dünya Âdem’i perişan gördü…

Nedendir çekemez kardaş kardaşı,
Yûsuf’a tuzaktı kuyunun başı,
Çağladı Yâkub’un gözünün yaşı,
Hasret yarasını tüm Ken‘an gördü…

Nuh nebî söyledi inanmadılar,
Dağlarda gemiyi hayal sandılar,
Aylarca sularda çalkalandılar,
Yeryüzü acayip iş, tufan gördü…

Hüdhüd ile selâm saldı Belkıs’a,
Bin yıllık ömrünü sanmayın kısa,
Dilinden anlardı yerde ne varsa,
Bu dünya bir sultan Süleyman gördü…

Nemrut’un emrinde çok çalıştılar,
Ateş yakmak için pek uğraştılar,
İbrahim’e orda bakıp şaştılar,
Ateşin içinde gülistan gördü…

Bir adak adadı Rabbi’ne Halil,
Zamanı gelince göründü delil,
Bıçağın altına yattı İsmail,
Bakanlar şerefli bir kurban gördü…

Ezelden devreden Muhammed nûru,
Mahzun yüreklerin aşkı sürûru,
O’na ümmet olan buldu huzûru,
Dünya saâdetli bir devran gördü…

Zaman geçti yine zulüm başladı,
Kardeş kardeşini nasıl taşladı,
Zalim yine bildiğini işledi,
Kerbelâ çölünü kan-revan gördü…

Asırlar devrildi bitmedi yarış,
Nerde istikamet nereye varış?
Herkesin dilinde bir türkü barış,
Gelenler meydanda toz-duman gördü…

Yeter Garip Hakkı bitir sözünü,
O yüce dergâha döndür yüzünü,
Ârif olan anlar işin özünü,
Damlaya bakanlar bir umman gördü…