Mevlâ’mdan Dileğimdir

Melda ÖZATA Bir güzel dil, bir güzel ses, bir güzel söz isterim Bir çiçek açmış ezelden bir ebed öz isterim. Yağsa bir nûr, yağsa göklerden bunalmış rûhuma Dâvetin sonsuzluğundan bir hoş âvâz isterim. Kanmıyor gönlüm muhabbet çeşmesinden içmişim Kanmıyor hiç kanmıyor bin bir yudum az, isterim Göklerin nûr kaynağından bir nasip alsam yeter Bir nasip, ömrümce hem hiç bitmeyen haz […]

Continue reading »

Ölüm

M. Nejat SEFERCİOĞLU Şu soluk resme bakıp geçmişi anmak da ölüm Sıladan gönderilen mektuba kanmak da ölüm Uzayan yollara bakmak yaşaran gözle her an Adı gurbet konulan odlara yanmak da ölüm Unutulmuşluğa rağmen duyulan çan sesini Çalınan bir kapının zil sesi sanmak da ölüm Gece yorgun başının yastığa râm olduğu dem Görülen bir sürü kâbusla uyanmak da ölüm Sılanın yolları […]

Continue reading »

Münâcât

Mustafa Necati BURSALI İlâhî! Sen Hâlık’sın, İlâhî, ben bir kulum, İlâhî! Ben hakîrim, İlâhî, ben yoksulum! İlâhî! Hazretine hâcetim var hep benim, İlâhî! Nîmet Sen’den, değil gonca leb benim!.. İlâhî! Sen Azîz’sin, İlâhî, ben en zelîl, İlâhî! Hesap günü etme beni Sen zelîl! İlâhî! Gökler Sen’in… İlâhî, zemîn Sen’in, İlâhî! Bütün âlem, Cibrîl-i Emîn Sen’in!.. İlâhî! Damla damla güllere rahmet […]

Continue reading »

Malazgirt’in İlk Işıkları

Memduh CUMHUR Bir şafak vakti ordular coşarak Çıktılar Orta Asya’dan sefere Yüce dağlardan atlayıp koşarak Doludizgin ulaştılar zafere Bir vatan bahşeden o kutlu zafer Bizi sevkeylemişti çok seneler Nice uçsuz bucaksız ülkelere Elde tuğlarla toplanıp yer yer Altın oklarla nurlu yaylarla Tâ ezelden hazırlanan erler Gittiler haftalarla, aylarla Bir seher vakti türkü dinlemeden Kızılırmak’ta hiç serinlemeden Yedi kat Arş’a dek […]

Continue reading »

Gâh batan, gâh çıkan güneşimiz var…

Memmed ASLAN “Aşk bir kurşun gibi gezer kanımda, Çözülmez bu kanlı sağrımız, anam.” Bahaeddin KARAKOÇ Zamanlar kükrüyor heyecanımda, Tufanlar, çovgun lar kopar canımda, «Eşk bir kurşun gibi gezer kanımda, Bu kanlı sağrımız çözülmez, anam.» Arzı titreten er ne hâle kaldı?! Taşındı dağlarım, boş çala kaldı. Bin kale kaybettik, son kale kaldı, Son çökse, derdimiz dözülmez anam. Keder ne verdiyse, fermansız […]

Continue reading »

Olmayınca Dost!..

Lâtif YILDIZ Bir kuru lâf ile âşık olunmaz Baş taşına «âşık» yazılmayınca Aşk yazılarının izi bulunmaz Gönle hicrân ile kazılmayınca «Parmakla izidir» sırrın sözümden «Seven-sevilen»i oku yüzümden Şıra olmaz-şarap olmaz üzümden «Çileler çarkı»nda ezilmeyince Dünya seven «yâr»i görse bayılmaz Muhabbet bûsesin alsa ayılmaz Ne eylese «ERENLER»den sayılmaz Tevhid tesbihine dizilmeyince İnsan dili yedi dilim dilinmez Aşk aynasın ardı sırsız silinmez […]

Continue reading »

Nûruyla Son Peygamber’in!

İbrahim Hakkı UZUN Âlem ve Âdem oldu var, Nûruyla Son Peygamber’in! Allâh’a insân oldu yâr, Nûruyla Son Peygamber’in! Güller terinden beslenir, Bülbül, o yüzden seslenir, Parlar güneş, parlar bedir, Nûruyla Son Peygamber’in! Bilmezse kim Peygamber’i, Mutlak kalır yoldan geri, Kurbânı olsun aşk eri, Nûruyla Son Peygamber’in! Koşsun cihân yâr olmaya, Tutsun bu rahmetten maya, Dolsun bütün âlem ziyâ, Nûruyla Son […]

Continue reading »

Su ve Gül

Harun ÖĞMÜŞ Epeydir âlemin ağzında birse bin katılır, Asırlar önce geçen bir hikâye anlatılır: Yeşil içindeki bir hüsn ü ân diyârında, Bir alca gül var imiş bir nehir kenârında… Itır ve renge dönermiş nehirden aldığı su, Tutarmış âlemi emsâli olmayan kokusu… Cihanda hangi güzel kıskanılmamış? Heyhât! Tanır mı diş bileyenler cemâle hakk-ı hayat? Yetişmiş öyle bir ayrık gülün de çevresine, […]

Continue reading »

Dostum Diyenler

Halil GÖKKAYA Gözünü kırpmadan yok fiyatına, Satar da gidermiş dostum diyenler. Zor zamanda seni düşman katına, Katar da gidermiş dostum diyenler… Aklı olan dayı der mi ayıya? Batmayagör, çeken olmaz kıyıya. Değil çekmek, çıkar için kuyuya Atar da gidermiş dostum diyenler… Sahte bakışlarla hep sever gibi, Bir yerici söyler, bir över gibi. Tayfuna tutulmuş gemiler gibi, Batar da gidermiş dostum […]

Continue reading »

Acıyla Çiçeği Düştü Bademin

Hayrettin DURMUŞ Aşılmaz dağları aştılar hemin, Unutuldu sözler, bozuldu yemin. Vadîlerde yele yele koşarken Ben kendi kendime oldum hemzemin Ayağını sağlam bas sen toprağa Depremlere gebe, çok kaypak zemin. Bağdat’a Basra’ya ağıt yakarken İsyan düştü ortasına gündemin. Sirke damlayınca yüreğimize Bozuldu kıvamı asırlık demin. Bağımızı dolu vurdu baharda Acıyla çiçeği düştü bademin. Mağrur olma delikanlım bilirsin Yiğitlik başına belâ çiğdemin. […]

Continue reading »
1 1.000 1.001 1.002 1.003 1.004 1.015