Tefekkür

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Her canlı sunar aşk ile tesbîhini Hakk’a, Sen gāfil olup kalma uzak, düşme firâka. Her kim unutup ayrı kalır zikrine Hakk’ın; Şeytânı musallat edecek kendine, şaşkın! Nefsin seni aldatmaya bin çâre ararken, Sen Rahmet-i Rahmân’a yönel her şeye rağmen. İbret nazarından bakarak âleme her gün, Fikret, bu tefekkürle serencâmını düzgün. Dünyâya gelen bir gün olur yolcusu […]

Continue reading »

Ravza-i Mutahhara II

Mustafa Necati BURSALI Hâtemü’l-Enbiyâ -aleyhissalâtü vesselâm- buyuruyorlar ki: “Evimle minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir. Minberim havuzumun üzerindedir.” Tâ çölün ortasında bu nur ne, bu cennet ne? Bütün canlar, varlıklar, kapılmış âhengine! Bir dürr-i meknun gibi kürsü ve mihrab güzel, O’nun için her şeyi yaratmada RAB güzel! Direkler beyaz mermer, taşlar firûze çini, Bir tatlı sevda kaplar görenlerin içini, Garip […]

Continue reading »

Van Gölü’ne

LEYLÎ (Şükran IŞIK) Gökyüzünün mâvisi vurulmuş Van Gölü’ne, Yıldızlar efsânesi kurulmuş Van Gölü’ne. Masmâvi gözlerinle Sübhân okur dağların, Susmasın bülbüllerin, bozulmasın bağların. Dikenleri sök rüzgâr, yeşil giydir gülüne, Hasretimi dök rüzgâr, durulmuş Van Gölü’ne!  

Continue reading »

Fetihler Seli

Harun ÖĞMÜŞ «Nâil olsam» diye Peygamber’imin müjdesine, Coşmuş İstanbul’u fethetmek için her sîne. Lâkin Alpaslan’ın ardınca edinmiş de hedef, Kahraman cedlerimin olmuş o nâdîde şeref! Dile gelmez, kaç asır sürmüş olan bir dâvâ! Olur, uğrunda Bizans’ıyla, Freng’iyle gazâ! Ve Süleyman Paşa bir gün geçerek Rûmeli’ne, Yeni bir yön verir îmanlı fetihler seline. Bir asır sel, hep onun açtığı mecrâda akar, […]

Continue reading »

Fetih Mührü

HANOĞLU (Abdulaziz DUMAN) Bir sefer başladı Diyâr-ı Rûm’a, Mihmandarlık etti göklerde Hümâ, Malazgirt’te dedem Sultan Alpaslan, Savaş meydanında kükremiş aslan, Giydi kefenini tutuştu harbe, Bizans’a indirdi bir büyük darbe. Fethetti Alpaslan cennet vatanı, Anadolu artık Türk’ün mekânı. Bu yer, sahibini beklermiş meğer, Bu münbit topraklar dünyaya değer. Erenler işledi bu toprakları, Bizle geldi bu diyârın baharı. Mevlânâ sevgisi sınırlar aştı, […]

Continue reading »

Fetih

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Delişmen gönlünü Hakk’ın yolunda Yürüten sultanın çağlar aşması… Özge gül kokulu berat elinde, Türkeli’nden, Rumeli’ne taşması. Önce yüreklerde olan seferin, İksiri aşk olur böyle zaferin, Muştuyu nefsinde duyan neferin, Akşemseddin ocağında pişmesi. Gülzâra vurulup hedef belleyen, Bir çağdan bir çağa kılıç sallayan, «Ya o, ya ben!» deyip niyet dilleyen Nice koç yiğidin sura koşması. Her seher vaktinde […]

Continue reading »

YÂRE

Ekrem KAFTAN Bir efsunlu bahardır yâr yanında geçen dem Ve hicran yıllar yılı tükenmeyen bir matem Yâr zülfü sümbül olur, lebleri taze gonca Koklasam, öpsem derim sade ömür boyunca Her murada eriştim vuslattan gayrı heyhat Bulamadım bir lâhza yâr sînesinde rahat Ney inler, ben inlerim elemi duyan olmaz Yıllardır yazarım da gam defteri hiç dolmaz Yâr okur her mısramı hayran […]

Continue reading »

Gazel

EDÎBÎ (Recep YILDIZ) Dünyâda bahârın adı var, kendisi yokmuş. Yokmuş, o nigârın adı var, kendisi yokmuş. Aşk özge firardır diye duymuştuk ezelden; Aşkın ve firârın adı var, kendisi yokmuş. Yıllar yılı beyhûde ümitlerle donandık; Bilmezdik o yârın adı var, kendisi yokmuş. Bir kuş gibi geçmiş başımızdan nice günler, Kârın ve zarârın adı var, kendisi yokmuş. Hep nâr-ı cehennem gibi gelmiş […]

Continue reading »

Hayrânî’nin Gazelini Tahmis

CEMÂLÎ (Mustafa ASLAN) Bîgâne hemân âşıkın efkârını bilmez İkbâle kanan kör olur idbârını bilmez Gülzârı beğenmiş görünür hârını bilmez Yanmazsa gönül ayrılığın nârını bilmez Cânânına bîgâne olan vârını bilmez Herkes bu kühen-hânede beklerse bir ihsân Âhir bulamaz nimetin itmâmına imkân Mansûr’u Nesîmî’yi düşün n’eyledi devrân Hayret edecek bunda ne var ey dil-i nâlân Bî-derd olan ayrılığın zârını bilmez Kendin tanıyan […]

Continue reading »

İstanbul Konakları

CELÎL (Halil GÖKKAYA) Nerde at sesleri, nerde kâhyası, O suskun, o mahzun konaklar nerde? Ata yâdigârı her bir tahtası, O suskun, o mahzun konaklar nerde? Kiminin ufkunu betonlar almış, Kiminin böğrünü kablolar delmiş, Kimiyse geçmişin seyrine dalmış, O suskun, o mahzun konaklar nerde? Neler anlatırdı hoş-sohbet dedem, Hep tesbih çekerdi sedirde nenem! Kalbimde çırpınış, gözlerimde nem, O suskun, o mahzun […]

Continue reading »
1 456 457 458 459 460 483