Servi Ağacı

CELİL (Halil GÖKKAYA)

Elif derken dönmüşsünüz elife,
Rahmet-i Rahmân’a erin serviler.
Ağaç âleminde varsa halîfe,
Bulunmaz eşiniz narin serviler…

Çeliği kararmış kılıç hâlleri,
Türeyiş Destanı okur dilleri,
Topraktan zirveye uzar elleri,
Lâvanta kaynağı serin serviler…

Heybetinde vahdet, kokusunda nur,
Kirliliğe kalkan, yangınlara sur!
Rüzgârlara meydan okurken mağrur,
Fânî duruşuyla derin serviler…

Bizden sonra bize hep kulak verin,
O çağlara bizden selâm gönderin.
Gürültü arttıkça siz perde gerin,
Göğsünüzü dostça gerin serviler…

Kabre konulduğu anda apışan,
Akreplere, yılanlara yapışan,
Bir Fâtiha sevabını kapışan,
Ölülerden haber verin serviler…

Mevlâ size ömür vermiş, boy vermiş,
Mezar mezar, çeşme çeşme soy vermiş,
«Hay»dan gelen «Hû»ya doğru gidermiş,
Zikir dolu hayat sürün serviler…

Yalnız bırakmayın beni bekleyin,
Halkanıza Celil’i de ekleyin,
Sesim kısılınca sizler «Hû» deyin,
Başımda nöbete durun serviler…