Kurusun!

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)

Arzı nefret ve zulümlerle karanlar kurusun!
Hep husûmet hamurundan yoğuranlar kurusun!

Gâvurun zulmüne rahmet okuturmuşçasına,
İçimizden şu mazarrat çıkaranlar kurusun!

Batıdan, bâtıl akımlardan alıp pis virüsü,
Çıldıranlar, azıtanlar, kuduranlar kurusun!

Bilmez erkekçe dövüşmek nedir, alçak sırtlan!
Kuytudan patlatılan bomba kuranlar kurusun!

Güçlü bir Türkiye’nin sırtına kambur kesilen,
Şanlı aslanları fâreyle yoranlar kurusun!

Gencecik canlara kalleşçe tuzaklar kurarak,
Kendi ukbâsını köz köz kavuranlar kurusun!

Toni’lerden, Coni’lerden kemik almak adına,
Şanlı Mehmetçiği hâince vuranlar kurusun!

Çıfıtın uydusu olmak hevesinden azıtan,
Sabrı gördükçe bunaltan, şımaranlar kurusun!

Kurumuş, annelerin gözyaşı yâ Rabbi yetiş!
Milletin sabrını gün gün taşıranlar kurusun!

Ya hidâyetle düzelsin şaşılaşmış gözler,
Ya vatan, din ve hamiyyet şaşıranlar kurusun!

Suyu şarkın, yeri şarkın, özü hep şarkın iken,
Dışı garbın güneşinden kızaranlar kurusun!

Dînimin verdiği kardeşliği tahrîbe giden,
Yek-vücut milleti soy-sop ayıranlar kurusun!

Şu gülistan vatanın bülbülü olmak varken,
Dağa çıkmış uluyanlar, anıranlar kurusun!

Karasından utanırmış gibi örtüp yüzünü,
Kātilin ismini bar bar bağıranlar kurusun!

Geberip gitmiş iken Rusya’da Sovyet rejimi;
Stalin rûhunu tekrar çağıranlar kurusun!

Gece gelsin de kızıl yıldızı görsek diyerek,
Bir şafak vakti güneşler batıranlar kurusun!

Yılların dostuna düşman kesilen, arka dönen,
Ecnebî güçlere encâmı soranlar kurusun!

Hepsi aslında zehir tâciri, akrep ve yılan,
Kanayan parmağı esrarla saranlar kurusun!

Birleşen Avrupa’dan ayrılık öğrendi yazık!
Eti tırnaktan ayartıp koparanlar kurusun!

Azarak, azdırarak, kandırarak serpilen o,
Firavunlar, yeni Nemrut ve tiranlar kurusun!

Kandilin nûruna katran döken, ahmak kafalar!
Nûru terk eyleyip isten kararanlar kurusun!

Ve asıl, onlar, o kasvetli derin gayyâlar,
Gizliden hep işin ardında duranlar kurusun!

Perde ardında terörden geçinen kan içici,
Vampir eller, kana tahvil yatıranlar kurusun!

Terörün rantına hortum dayamış, kanlanan o,
Kanlı minderlere bağdaş oturanlar kurusun!

Vatan evlâdı mayınlarla ölürken bir bir,
Kanın üstünde nutuklar savuranlar kurusun!

«Düşmanın düşmanı dostum.» dedi hep Avrupalı,
Besleyip bal ile kaymak doyuranlar kurusun!

Kuklanın ipliği tel tel dökülürken pazara,
Maşanın yanması yetmez, buyuranlar kurusun!

Yâ İlâhî, kurusun artık akan kan, dursun,
Bir yudum uykuyu gözden kaçıranlar kurusun!

***

Korusun bizleri Mevlâ, ulu Kahhar korusun!
Yurdu, Mevlâ’mıza içten yakaranlar korusun!

Ümmetin birliği, kardeşliği hem dirliğini,
Bozulan bağları tekrar onaranlar korusun!

Dîn, nâmus, vatan uğrunda şehîd ol dense;
Cana minnet bilecek can doğuranlar korusun!

İntikam hissini hilmiyle yenip sabrı seçen,
Merhamet sembolü, göz göz yaşaranlar korusun!

Kutlu dâvâsını aslî, canı tâlî görerek,
Hak için ölmeyi bin kez başaranlar korusun!

Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün
(fâilâtün) (fa’lün)