BEN SENİ SEVDİM

Lâtif MAHMAT Sevda mahşerine adım atalı, Ben seni… Ben seni… Ben seni sevdim… Başka güzellere gönlüm kapalı, Ben seni… Ben seni… Ben seni sevdim… Her gönül sahibi sevdi bir şeyi, Bülbül gülü sevdi, arı çiçeği, Ana bebeğini, bebek emmeyi; Ben seni… Ben seni… Ben seni sevdim… Birbirini sevdi erkekle dişi, Usta tezgâhını, çırak bahşişi, Çalışan maaşı, işveren işi, Ben seni… […]

Continue reading »

SON VEDÂ

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN) Saçlarım ağarırken, gözlerim kararıyor, Gönül hâlâ perişan, hâlâ cânan arıyor… Kime el uzattımsa ateşle tutup yaktı, Gözleri gözlerime fânîsin diye baktı… Ne cânım güldü bir dem, ne gönlüm şâd oldu âh, Aşkıyla ağladığım bir anda yâd oldu âh… Güzelin, güzelliğin cümlesi mâsivâdır, Vuslat, hicran, ıstırap aslında bir hevâdır… Gönül aşka muhtaçmış, bir kalem kaşa değil, İsmi göğe […]

Continue reading »

FİGAN

Hakkı ŞENER Güvenip de tuttuğumuz dalımız, Kırılınca gör bendeki figānı… Minareden hazin hazin salâmız, Verilince gör bendeki figānı… Ecel gelmiş karşı konmaz kastına, Faydası dokunmaz dostun dostuna, Gül bedenler teneşirin üstüne, Serilince gör bendeki figānı… Ebedî âleme döner yönümüz, Silinir kalplerden gider ünümüz, Kara topraklara cansız tenimiz, Karalınca gör bendeki figānı… Her canlı buraya gelir sonunda, Azığı olanlar bulur yanında, […]

Continue reading »

AŞKIN KİTABI AÇIK

Hadi ÖNAL Tek bedende iki can; biri ten, diğeri nur. Biri kendi derdinde diğeri aşkı bulur. Aşk bu ferman dinler mi? Tene der: «Uslu otur! Kötü senle, kir sende»; ten bu hâle kudurur. Ararken çıkış yolu, şeytanla ortak olur. Bend etmek için aklı, bin işveyle yoğrulur. Nefse kör diyorlar ya, beni kuşatınca sur, Çeker aşk kılıcını, çizgiye meydan okur. Çırpınır […]

Continue reading »

Hâfız-ı Şîrâzî’den Deyiş GAM YEME*

Harun ÖĞMÜŞ Şenlenir Yûsuf’la bir gün arz-ı Ken‘an, gam yeme! Gam evinden dûr olur feryâd ü efgan, gam yeme! Gün gelip elbet olur bedbaht olanlar bahtiyâr Aynı minvâl üzre devretmez bu devran, gam yeme! Ey gönül! Varlık evin tûfâna gark olsun, bırak! Sen ki bilmişsin ezelden Nûh’u kaptan, gam yeme! Gittiğin menzil uzak, yollar karanlık olsa da; Mutlakā her yol […]

Continue reading »

BIRAKMA BENİ!

Hızır İrfan ÖNDER İnsanlık hüsranda, dostluk firarda, Zamanın seline bırakma beni!.. İyilik zararda, kötülük kârda, Zâlimin eline bırakma beni!.. Batılı bezeyip de sunar şeytan, Nefis durmuyor ki sanki bir çıyan, Dünyada ne varsa geçici, yalan, İblis’in yoluna bırakma beni!.. Adaleti bilmez, mülkü tanımaz, Ömrünce düşünmez, ülkü tanımaz, Nimete şükretmez, Hakk’ı tanımaz, Âsinin iline bırakma beni!.. En büyük âfettir şehvet ve […]

Continue reading »

BUGÜN

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) -Kandiller yâdıyla- Kalbime ışıktan oklar uzandı, Nice kör duyguyu devirdim bugün… Ufkumda bin yıllık meş’ale yandı, Rüzgârın yönünü çevirdim bugün. Itır duygulardan bir beste çaldım, Gönlümü kutlu bir yokuşa saldım, Beşinci mevsimde ummâna daldım, Çırpınan gönlüme el verdim bugün. Gülün gülüşü mü bülbülü yakan? Şebnem mi yağmur mu gözümden akan? Bir hicran ırmağı özümdeki can, Aşkın otağına […]

Continue reading »

KIYÂMET DENİNCE

CELİL (Halil GÖKKAYA) Hiç kimse rengini seçmedi elbet, Ne fark eder, söyle, derinin tonu? Kimine vuslatken, kimine dehşet, Fânî olanların gelecek sonu, Kopacak şüphesiz büyük kıyâmet… O gün başlayacak cihâdın hası, Ezan-kamet arasında bir sabah; «Medet geldi, medet geldi!» nidâsı, İsa ile başlayacak intibah; Mehdi ile şol namazın edâsı… Mehdi’den İsa’ya devrolan sancak, Yahudi’den bıkmış ağaçlar bile… Deccal’i de yere […]

Continue reading »

MİHENK TAŞI

Bestami YAZGAN Dize gelir dağlar, taşlar, Boyun eğer zorlu başlar. İnci gibi donar kalır, Zamanın gözünde yaşlar. Varlıkla yokluk arası, Mihenk taşıdır burası. Âhirette azık olur, Amellerin kalır hası. Koca dünya yalan olur, Âkıbeti talan olur. Sanmayın ki Hak’tan başka Bu âlemde kalan olur. Sonbaharda çırpınır gül, Yaprak düşer, susar bülbül. Yâr-i Bâkî Mevlâ’mıza Bağlanalım gel ey gönül!

Continue reading »

GÖSTERİŞTEN KAÇIN!

Ahmet ARSLAN Riyâ tablosunu bin bir hileyle, Gönül duvarına çakar riyâkâr, Gösterişli, ihtişamlı diliyle, «Desinler» tahtına çıkar riyâkâr! Önemi yok mu bugünün, dünün? Derdi övünmektir, iğne sözlünün! Yarını yoktur ki ikiyüzlünün! Ahretini yakar, yıkar riyâkâr! İkiyüzlü insan, takdir alır mı? Gösterişten de hiç; geri kalır mı? Amel başka, niyet başka olur mu? Zararın odunu yakar riyâkâr! «Desinler» diyedir bütün çabası […]

Continue reading »
1 395 396 397 398 399 496