Şeyhülislâm Çelebizâde Âsım Efendi

Şeyhülislâm Çelebizâde Âsım Efendi ‘nin Medîne-i Münevvere’ye molla tayin olunup mahall-i maksûda giderken sarvan yani kafileyi çekip götüren deve sürücüsüne hitaben söylediği; GAZEL Ey sârbân zimâmı çek semt-i kûy-ı yâre… Vîrâne dilde zîrâ yer kalmadı karâre!.. “Ey kafilemizi götüren sarvan, bineklerimizin yularını çek de Sevgili’nin yurduna doğru yola koyulalım artık! Çünkü harap olan gönülde karar/beklemeye tahammül kalmadı.” Bîm-i zalâm-ı şebden […]

Continue reading »

RÂST KÂR-I NÂTIK GÜFTE

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Âşığın maksûdu ey dil vuslat-ı cânân olur… Terk edersen râst râhın korkarım hicrân olur… Bir rehâvî bestedir Mecnûn’unun meşk ettiği, Duysa Leylâ gözyaşından subha-i mercân olur… Can yakar feryâd u zârın çıksa Nikriz’den yola, Mest eder her cânı ammâ dîdeler giryân olur… Sîne tambûrunda her tel zülf-i cânandır gönül, İnleyen her nağmesinden penc-gâh vîrân olur… Bir […]

Continue reading »

SEN OLMASAYDIN

Servet YÜKSEL Hak rahmet saçmazdı Sen olmasaydın. Sırrını açmazdı Sen olmasaydın. … Açışı, gülüşün; şebnemi, terin, Güller Sen kokmazdı Sen olmasaydın. Dicle-Fırat Sen’sizlikten buz keser, Cömert Nil akmazdı Sen olmasaydın. Ebediyyen ateşlerde yanardık, Bize af çıkmazdı Sen olmasaydın. Sînesine yaslandığın Nur Dağı, Mekke’ye bakmazdı Sen olmasaydın. Kölelikten sultanlığa Yûsuf’u, Kuyu bırakmazdı Sen olmasaydın. … Sohbetinde melekleşti vahşiler, Putlar kırılmazdı Sen […]

Continue reading »

NERDE KUŞLAR?..

Sadettin KAPLAN (Hasta bir çocuğun başucunda…) Yaşlarda mı eridiler Gözlerine dolan kuşlar? Uçtular mı birer birer Avucunda solan kuşlar?.. Sen ki, ey ilâhî beste, Bir sen mi kaldın kafeste? Gittiler mi her nefeste Yüreğini bulan kuşlar?.. Daha bitmedi ki savaş, Neden solukların yavaş? Nerde senin ile sırdaş Ve arkadaş olan kuşlar?.. Bakma öyle güzel peri, Korkma, dönemezler geri, Gözlerinden ümitleri, […]

Continue reading »

BENİ SEN’SİZ KOYMA RABBİM!

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Gönül mahzun, ruh bîçare, Beni âsî sayma Rabbim, Beni Sen’siz koyma Rabbim… Sen’sin tabip, Sen’sin çare, Beni âsî sayma Rabbim, Beni Sen’siz koyma Rabbim… Îmanım tam, elbet varsın, Sevilecek gerçek yârsın, Her hâlimden haberdarsın, Beni âsî sayma Rabbim, Beni Sen’siz koyma Rabbim… Çağır geleyim evine, Kul et de bu kul sevine, Ümmet eyle Rasûlüne, Beni âsî sayma […]

Continue reading »

AHMED MUHAMMED MUSTAFÂ

Mustafa Necati BURSALI -aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm- Ey gönül, Şâh-ı Levlâk’tır, Ahmed Muhammed Mustafâ! Âlemlere dâd-ı Hak’tır, Ahmed Muhammed Mustafâ! Tâ ezel bezminden beri, Yok misli, yok bir benzeri, Peygamberler Peygamber’i, Ahmed Muhammed Mustafâ! Güneşe, aya fezâdır, Her türlü medhe sezâdır, Şefî-‘i rûz-i cezâdır, Ahmed Muhammed Mustafâ! Tek aşk, tek bu saha güzel, Başka var mı daha güzel? Hep kul, hep Allâh’a […]

Continue reading »

MEDET YÂ RASÛL!

M. Faik GÜNGÖR Aczimi bilerek düştüm yollara. Huzuruna geldim medet yâ Rasûl! Veda ettim artık çürük kollara. Huzuruna geldim medet yâ Rasûl! Akılla okuyup, dilde susmadım. Bulduğum mürşide kulak asmadım. Doğru yolda, doğru yere basmadım. Huzuruna geldim medet yâ Rasûl! Hayatı çileyle ördür, dediler. Son nefese kadar sürdür, dediler. Ârife yansıdım kördür dediler. Huzuruna geldim medet yâ Rasûl! Kuru bir […]

Continue reading »

RAMAZAN GAZELİ

Memduh CUMHUR Aşkım beyâna gelmez bir kıyl ü kâl içinde… Lâyık mesel bulunmaz sonsuz misâl içinde… Cânân arar durur can âlemde tâ ezelden, Ten fark eder mi cânı farzımuhâl, içinde? Kesrette vahdet ehli fânî cihânı neyler? Bir gölgedir bu dünyâ, bin bir hayâl içinde… Farkında tenle sâim, cem‘inde canla kāim, Aşk ehli hep celâli görmüş cemâl içinde… Farkıyla cemde dâim, […]

Continue reading »

NURDAN YEDİ GÜVERCİN

LEYLÎ (Şükran IŞIK) Arş-ı Âlâ’dan indi Hira’ya yedi dilber, Gül kokan ellerinde deste deste gül vardı. Sordum adınız nedir? «Yedi Hâ-Mîm» dediler. Baştanbaşa rûhumu râyihalar sardı. Nurdan yedi güvercin Hira’dan yola çıktı. Yollar dağlara perçin, nur kapısı açıktı. O şehirde güller nur, sözler nur üstüne nur, Gül yüzlü bir yetimin gördüğü rüya çıktı. Gül serper âhûlara melekler mâverâdan, Canla cânan […]

Continue reading »

FERYAT NAFİLE

Hadi ÖNAL Eyvah! Gitti gençlik, söndü umutlar, Şimdi başka hava çalıyor udlar. Yağmur değil, kar serpiyor bulutlar. Yetmedi sermaye, hâlâ boş file, Yok başka bir bahar, feryat nafile. Ben ki sevgiliye aşkla tutsaktım. Hayata hep sıcak renklerle baktım. Bitmez sanıp zamanı boş yere yaktım. İşte geldim; ihtiyaç yok kefile, Yok başka bir bahar, feryat nafile. Darılıp küsse de gülşendeki gül, […]

Continue reading »
1 393 394 395 396 397 458