ÖMÜR DEDİĞİN

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Şu yalan dünyaya bağlanıp kanma! Tezden gelir geçer ömür dediğin. Emânet bu cânı senindir sanma! Say ki konar göçer ömür dediğin. Menzilin üstünde bir anlık durak, Kimi gün yağışlı, kimi gün kurak, Bizlere meçhuldür bu sırlı varak; Kovalarsın kaçar ömür dediğin. Doğumla gülümser hayata önce, Sevenleri boğar eşsiz sevince, Gün günü eskitir inceden ince; Türlü sayfa […]

Continue reading »

BÎ-EDEB

هـیـچ يـتـيـم اولمـاز يتيم ام و اب بیل يتيم اولدر كە دوشدی بی ادب Hiç yetîm olmaz yetîm-i ümm ü eb, Bil yetîm oldur ki düştü bî-edeb… Ümm: Anne Eb: Baba bî-Edeb: Edepsiz

Continue reading »

BİR «GÜL» AÇAR, KOR YÜREĞİN ÖZÜNDE!..

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Can seyrinde, söz ördükçe ilhamım; Bir «gül» açar, kor yüreğin özünde!.. «Hak» dedikçe, aşka yanmış kelâmım; Bir «gül» açar, kor yüreğin özünde!.. Gevherim var, damladaki deryâda; Bahtım saklı, «tevhid» diyen mayada!.. Gece-gündüz sınandığım dünyada; Bir «gül» açar, kor yüreğin özünde!.. Gönül hoş bak, şu tecellî seyrine; Cehd et, dayan, gir hakikat sırrına!.. Pervâne ol, yan bu aşkın […]

Continue reading »

İÇİMDEKİ ÇOCUĞUN DÜNYASI!

Servet YÜKSEL servety@t-online.de İçimdeki çocuğun dünyasını özledim, Gayri kervan geçmeyen yollar beni götürür. O saf sevgi, merhamet deryâsını özledim, Bir ev ki sedirinde edep, vakar oturur. O nur yüzlü nineler, ak sakallı dedeler, İrfan çiçeklerimiz, yemiş dolu bağdılar. Şehirler çağırınca, çekilince perdeler, Masalları da alıp Kaf Dağı’na ağdılar. Gecesi koyu sohbet, sabahı kuş sesleri, Dalı, yaprağı huzur asırlık çınardılar. Sabra, […]

Continue reading »

BULAMADIM!

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com Seyyahlara, mukimlere, Sordum seni, bulamadım. Âşıklara, sâdıklara Sordum seni, bulamadım. Uçan kuşa, esen yele, Doğru yola, dertli dile, Kâmil kula, tatlı dile; Sordum seni, bulamadım. Bu sevdanın rengi koyu, Kalbim yanar, ömür boyu, Usanmadan; «Yâr! Yâr!» deyû; Sordum seni, bulamadım. Aklım gitti, dilim yandı! Ecel kapıya dayandı! Sükûtî ancak uyandı! Sordum seni, bulamadım.

Continue reading »

BU NASIL BAHARDIR?

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Bu nasıl bahardır var mı bir bilen? Dallarda, çiçekler dargın bakıyor. Irmaklar, dereler kurumuş sanki; Çağlayıp taşmıyor, durgun akıyor. Dağlarda duman yok, kar yok, boran yok, Bîçâre bülbülün hâlin soran yok, Sam yeli esiyor, karşı duran yok; Bağların encâmı yürek yakıyor. Seferî n’idelim bizim bu eller, «Sus!» dersin susamam, bizim bu diller, Hâlimize kıs kıs […]

Continue reading »

EY GÖNÜL!

Zahit GENÇ zahitgenc80@gmail.com Niçin böyle savrulursun? Bir kuru yaprak misali… Boş sevdayla kavrulursun, Bırak artık boş hayali! Evin yıkık, vîrâne mi? Nesin; deli, dîvâne mi? Suçlu sen mi, zamâne mi? Uyan artık gör ahvâli! Kararsızlık kalbe zarar, Hak sevgide kıl bir karar, Ne gezersin diyar diyar? Bilmez misin sen vebâli? Zalim nefse verme aman! Gerçek belli ayan beyan, Geri gelmez […]

Continue reading »

KİM KİMİN YANINDA?

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Şu kimse, doğrasalar, «lâ»sının yanında olur, Şu kimse, kesseler «illâ»sının yanında olur! Şu kimse, önceki derdin berâberinde fakat, Şu kimse, sonraki Leylâ’sının yanında olur! Şu kimse, kendisidir şartı, hep bahânecidir, Şu kimse, zıt dolu «imlâ»sının yanında olur! Şu kimse, ilmine rağmen de bilmez Allâh’ı, Şu kimse, taptığı «âlâ»sının yanında olur! Şu kimse, uykuda hâlâ […]

Continue reading »

Kur’ân’dan İktibas İlhamlar -30- Çâremiz Îman

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ السَّعْيَ قَالَ يَا بُنَيَّ اِنّ۪ٓي اَرٰى فِي الْمَنَامِ اَنّ۪ٓي اَذْبَحُكَ فَانْظُرْ مَاذَا تَرٰىۜ قَالَ يَٓا اَبَتِ افْعَلْ مَا تُؤْمَرُۘ سَتَجِدُن۪ٓي اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ مِنَ الصَّابِر۪ينَ “(İsmail), babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince, (babası İbrahim, ona); «–Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin?» dedi. O da cevaben şöyle dedi: «Babacığım! […]

Continue reading »

İLTİCÂ…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ezelî aşka şahâdetle boyansın sözümüz, Yâ İlâhî, ebedî şevk ile yansın özümüz; Sır ve hikmetle yoğur bizleri yâ Rab, ne olur, Ne olur nûr-i Muhammed’le yıkansın gözümüz! feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)

Continue reading »
1 164 165 166 167 168 485