UTANIRIM!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com

 

Gün biter, karanlık çöker,
Hasadımdan utanırım!
Nedâmetle boyun büker,
Maksadımdan utanırım!

Vesveseler koca umman,
Arzularım bir çağlayan,
Nasibimi hiçe sayan;
İnadımdan utanırım!

Kurşun sesi sarar ufku,
Yüreğime düşer korku,
Gözlerimden gitmez uyku;
Ecdâdımdam utanırım!

Bu bencillik bilmem niçin?
Hâlini hiç sormam açın,
Küçücük bir sızı için;
Feryâdımdan utanırım!

Sabrımı bir yana attım,
İncittim, yürek kanattım,
Geceler boyu ağlattım;
Evlâdımdan utanırım!

Yayı şerre geremedim,
Nefsimi deviremedim,
Gönüllere giremedim;
Şu adımdan utanırım!

Yalan bulaşan dilimden,
Öfke fışkıran hâlimden,
Yıldızımdan, hilâlimden;
Yiğidimden utanırım!

Îman nûru yüze vurur,
Tembellik korku doğurur,
Saatim refahta durur;
Cihâdımdan(!) utanırım!

Zamanda kaybolur zaman,
Dargındır bana âsuman,
Yetime doğru uçmayan;
Kanadımdan utanırım!

Kökleşirken can kaygısı,
Rûhumda ebed duygusu,
Bir damla vatan sevgisi;
Şehîdimden utanırım!

İsyan tozuna bulandım,
Günah ipine dolandım,
Bid‘at nehrinde ıslandım;
Efendim’den utanırım!

Hayat, yağan «kar»a benzer,
Erir günler birer birer,
Sonsuza dek sürmez keder;
Boş derdimden utanırım!

Kırılmış kalemim meğer,
Seher vakti biter sefer,
Ruh ağlarken beden titrer;
Cellâdımdan utanırım!

Yarın huzûra varınca,
Hak, defterimi verince,
Amellerimi görünce;
Ahh… Kendimden utanırım!

14 Şubat 2019