BEYİTLER

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com   BİR GÜN OLUR GELİRSİN… Gez elini kolunu, gez sallaya sallaya, Bir gün de sallamadan gelirsin musallâya… ÖZÜNE BAK! Sen lâfın kapçığından uzak dur, özüne bak! Söz söylerken, dinlerken, insanın gözüne bak! DİKKAT ET! Tavuklarla horozla dostluk kuran bir tilki, İki katlı bir kümes plânı çizmiş bil ki!.. HER ŞEYİN BİR VAKTİ VAR Kurma bozuk saati, boşa […]

Continue reading »

BİR AVUÇ BAHAR

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Osmanlıca hâlini okumak için tıklayınız…   Pencereden izlerken güneşin doğuşunu, Tertemiz yüreğinde güzellikler yeşerir. Masmavi gökyüzüne salar akıl kuşunu, Masallar ülkesinde dolunaya sır verir. Elinde uçurtması, koşar dağ yamacına, İçindeki sevinci, dilindeki avazdır. Uyku vakti yıldızlar, dizilir başucuna, Rüyalar bahçesinin çiçekleri beyazdır. Hırçınlığı, öfkesi, dalgınlığı, telâşı. Sahilde bir dalgayla yıkılan kumdan kale. İlim yolculuğunda merakı can yoldaşı, […]

Continue reading »

GÖRECEKSİN O’NU…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Açılır perdeler ey göz, görene, Gör de bak bir daha seyreyle yine, Var olan burda ne, cennetteki ne? Göreceksin O’nu ey yolcu uyan, Candan ol, Hazret-i Allâh’a revan! Gölgeler meydanı gel-geç bu fasıl, Her şeyin gerçeği, mahşerde asıl, Bak ecel sonrası, gördün mü, nasıl? Göreceksin O’nu ey yolcu uyan, Candan ol, Hazret-i Allâh’a revan! Lâ demez […]

Continue reading »

MEVSİM GEÇMEDEN…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Gaflet ayrığını kökünden yolsun, Gönül bağı, rahmet gülüyle dolsun, Sarıl besmeleye geçmeden mevsim, Bülbüller şakısın, cennetlik olsun… Tükenme, sönmesin kalbinde azim, Besmele çek; Allah, Rahmân ve Rahîm!  

Continue reading »

DUÂYA DAVET

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Duâdır Arş’a rehber, Niyazla bul salâhı… İcâbet etmek ister, Kulun cömert İlâh’ı… Açıldı el semâya, Yöneldi kalp Hudâ’ya, Gelince ruh hizâya; Hesâb et inşirâhı… Çevirse türlü düşman, Gâvur, nefis ve şeytan, Duâsı ehl-i îman; Elinde tek silâhı… Seherde çiğ misâli, Gözünde yaşla Tâlî, Duayla bul mecâli; Gönülde intibâhı… vezni: mefâilün / feûlün

Continue reading »

GİDER!

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com   Hak yolunun kandilleri, Nice gönlü, süzer gider! Dost bekleyen gönülleri, Vefâlı dost, sezer gider! Hem seven ol, hem sevilen, Budur bizi insan eden, Mutlak bir gün nâzik beden; Toprak olur, tozar gider! Bitse bile can borcumuz, Can kıymetli, deme; «Ucuz!» Dosta giden bir yolcuyuz; Yollar böyle, uzar gider! Gitme dostun uzağına, Binme nefsin kızağına, Kim düşerse […]

Continue reading »

HUZURLU HAYATIN DÜSTÛRU SÜKÛT…

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com   Çok konuşmak, sivri dilin âfeti, Hesapsız lisânın ayarı sükût… Zamanla kaybettik nice hasleti, Edepli insanın vakarı sükût… Tadan bilir sükûtun tam hazzını, Olgun insan boşa açmaz ağzını, Ölçüp, tartar öyle söyler sözünü, Kemâle erdirir dindarı sükût… Hikmet dolu, içten bakan iki göz, Nice mânâ taşır, nice güzel söz, Kalpten kalbe gizli yollar görünmez! Erbâb-ı […]

Continue reading »

GÖÇÜYORUM!..

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com   Sabah, akşam zikrederim, Ziyâ yağıyor ufuktan!.. Uyandım mı fikrederim, Zinde kalkarım yataktan!.. Çoktan buldum doğru yolu, Sînem muhabbetle dolu, Ben Rahmân’ın garip kulu; Hiç hazzetmem ben nifaktan!.. Dünya cîfedir gözümde, İkrar ettim her sözümde, Hâinlik yoktur özümde; Hüznü damıttım başaktan!.. Yokluk vurdu yerinmedim, Varlık geldi övünmedim, Felek güldü sevinmedim; Ölüyorum ben firaktan!.. Hasta oldum […]

Continue reading »

MÜSTEZAD

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com   Terk etmeye cânânın için câna gönül ver! Gündüz-gece sabret! Hiç etme şikâyet! Ağyârı unut cân ile cânâna gönül ver! İhmâlini terk et! Olsun sana servet… Sevdâ ne demek bilmeyenin nârına yanma! Nâdâna inanma! Sevmekten usanma! Her derdine dermân ise Lokmân’a gönül ver! Gelsin cana kuvvet… Konsun başa devlet! Câhil ne bilir; serde ne var […]

Continue reading »

YOL DA YORULUR…

Servet YÜKSEL servety@t-online.de Sevda yokuşları, zor dönemeçler, İnsanın içinde, kor dönemeçler, Dağları aşarken mor dönemeçler; Diyar diyar gezer, yol da yorulur… Her gece yağarken, kar türküleri, Güneş gibi doğar, yâr türküleri, Gönül yarasına sar türküleri; Mızrap elden düşer, tel de yorulur… Çakırdiken basar, yoz bahçeleri, Sükût mevsiminde, söz bahçeleri, Suladıkça bir çift göz bahçeleri; Bülbüller kan ağlar, gül de yorulur… […]

Continue reading »
1 100 101 102 103 104 485