NİFAK ÜSTÜNE TEZ
Memduh CUMHUR Bir devr-i Süleyman yaşadık mel’anetiyle Mümkün olamaz şerrini dünyâda telâfî. İslâm’da nifâk üstüne tez yazmak abestir, Koy resm-i Süleymân’ı kitâb üstüne kâfi…
Continue reading »YÜZAKI DERGİSİ – YÜZAKI YAYINCILIK
Muhteşem Bir Mâzîden İhtişamlı Yarınlara…
Memduh CUMHUR Bir devr-i Süleyman yaşadık mel’anetiyle Mümkün olamaz şerrini dünyâda telâfî. İslâm’da nifâk üstüne tez yazmak abestir, Koy resm-i Süleymân’ı kitâb üstüne kâfi…
Continue reading »İhsan KARİP Bağışlayın anam, babam, Sizden de çok sevdiğim var. Rızâsıdır bütün çabam, Sizden de çok sevdiğim var. Tek, O duyar âh u zârım, O’na kul olmaktır kârım, Can yoldaşım, evlâtlarım, Sizden de çok sevdiğim var. Duyun beni bacı, gardaş, Gidiyorum yavaş yavaş, Demeyin ki, bu ne telâş? Sizden de çok sevdiğim var. O’ndan gayrı her şey zarar, O’dur […]
Continue reading »Hadi ÖNAL Sevda selesinde iplikti duman Ney dedi, saz dedi, olmadı keman Elendi yılların çiğ nameleri Rakamsız saymayı öğretti zaman. Fukara gönülde boya zengini Örttü kalay kabın bakır rengini Kapandı göz görmez oldu engini Murç ile oymayı öğretti zaman. Kaçan fırsatlara ahlar yakıldı Gözlendi yıldızlar, fala bakıldı Nice umut, bulutlara takıldı Yüzüstü kaymayı öğretti zaman. Göğüs geremedik yalan oklara […]
Continue reading »Harun ÖĞMÜŞ Sâhilde kurulmuş oturan İskele Câmî, Açmış sıcacık koynunu, tüm çevreye hâmî… Rıhtımda durup yolcu boşaltınca vapurlar, Bir anne kadar onları şefkatle kucaklar… Her gün Yeni Valde’yle eder beş kere cilve, Her cilvede yapmakta gönül coşkusu zirve… Bîgâne Atik-Valde bu sevdâya yukardan, Aldırmaz Ayazma’yla Hüdâyî de vakardan… Çepçevre sarılmış da Selîmiyye elemli, Küsmüş kararan bahtına, bir hayli sitemli… […]
Continue reading »Hâlenur KOR Yürüdü yollarca Yunus, Yüreği dağlarca Yunus… İndi iniş, çıktı yokuş, Yürüdü, yürüdü Yunus. Mordu gökler alazlandı, Nasıl yandı, nasıl yandı… Gözler sessizce yakardı, Yürek ateş, dağlar kardı. Menzile ki her bir adım, Kor nefesinde yakarış, Ruhu sığmıyor kabına, Yürür arına arına… Adımlar Allah yoluna, Kim bile yanar harına, Çıkar mı insan yarına? Gözü yaşlı düştü yola, Nefsi […]
Continue reading »Halil GÖKKAYA Bizde kötülüğün hiç yoktur yeri, Kardeşçe açılan kollarımız var… Neyimiz var ise O’nun eseri, Yine O’na varan yollarımız var… Gelmiş geçmişlerin O en güzeli, Cümle âlem sevgisiyle bezeli, Ufuk peygambere âşık ezelî, Ebedî açılan güllerimiz var… Yeniden doğarız bizler her sabah, Her gün bin bir nimet bahşeder Allah. Biz kucaklaştıkça dökülür günah Musafaha eden ellerimiz var… Hiç […]
Continue reading »Ekrem KAFTAN Rüzgârla öpüşürken göklere uçmak ister Doymuştur yatağında asırlardır akmaktan Sanırım her zerresi bir perde açmak ister Bıkmaz o an âşıklar denizlere bakmaktan Hangi eldir üstünde gemileri kaldıran? Mehtabın nuru ile yıkanır geceleri Nedir deniz göreni hülyalara daldıran? Yıldızlar denizleri kıskanır geceleri İstanbul’dan geçerken bahtiyardır denizler Kubbeleri yansıtır aya, güne, ülkere Âşıklara hep sonsuz bir diyardır denizler Neler […]
Continue reading »Bestami YAZGAN Kimi bir can goncası, Kimi Türkmen kocası, Nice yiğit alperen Beylerin vardı. Şol suları yandıran, Ateşi uslandıran «Ney»lerin vardı. Su gibi aziz akan, Özünde Yunus kokan, Sarı çiçek misâli Huyların vardı. Yürekten kopup gelen, Cezbe cezbe yükselen «Hay»ların vardı. Gelince fitne çağı, Açar Taptuk çiçeği. Nice velî kucağı Koyların vardı. Kısa günde üç öğün Zaferlerle düğünün, Toyların […]
Continue reading »BEKİR SITKI ERDOĞAN Baht gülmüş bize gönlüm, bu sabah yâr güler, Nar güler, ayva güler, cümle çemenzâr güler… Ama gel gözleri pek açmayalım biz yine de, Sanma tâlîh uyanırsak bize tekrâr güler! O kavis kaşların inkârı gönül kanma sakın, Gülse içten içe gözlerde bir ikrâr güler. Belki zâlimce yakıp yıktığı ömrün külünü Seyreder şimdi uzaktan, o günahkâr güler… Dilidir […]
Continue reading »Ahmet AYDIN Gül gül tutuşturdu yine baharı, Kalpte aşkın sönmez közleri vardı. Alevlendi hattâ gözün pınarı, Onda cemrelerin özleri vardı… Öğüt dinlemedi gönül kulağı, Yakıp kül eyledi yârin yanağı. Sussa ne çıkar ki, gonca dudağı, Her şeyi anlatan gözleri vardı… Düşündükçe yâri daraldı gönül, Açmadı gönlümü şu kırmızı gül. Aşkın son şevkinde sustu ya bülbül, Ruhuma can veren sözleri […]
Continue reading »