DOĞRU ANLA!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) 

 

KİM AYIPLAR?

 

Kanlı fırsat listelerken öfkeler,

Gümlüyorken sesli-sessiz fiskeler,

Çatlıyorken zulmü alkıştan salon,

Patlıyorken dîne zıt, şişkin balon,

Kaldırıp Kur’ân’ı yanmış bir rafa,

Onca yâd el, kor saçarken Mushaf’a,

Kim ayıplar yâhu cennet hattını?

Kim ayıplar tam adanmak şartını?

 

BİZ Mİ?

 

Kim sever cânîyi, çağdaş Nemrut’u?

Biz midir hak nesle şeytan haydutu?

Mancınıklar biz mi İbrâhim’lere?

Biz mi köstek züppe, kimdir kimlere? 

Biz midir Yâkup’la hâldaş olmayan?

Biz midir Yûsuf’la yoldaş olmayan?

Biz midir Yûnus’la Hay çekmezse dil?

Biz midir Yahyâ’ya tırpan bir zelil?

Biz midir Mûsâ’ya kâfirsin, diyen?

Biz midir Îsâ’ya münkirsin, diyen?

Onca çağdaş Fir’avunlar, yan yana,

Soykırım yaptıkça doymazlar kana!

Onca çağdaş Bû-Cehiller, dipdiri,

Çok kesîf işkence eyler her biri.

Yâhu suspusken bu hunhar vahşete,

Kim, ne havlar, Hakk’a âşık gayrete? 

 

DOĞRUDAN SAPMA!

 

Hak mıdır mazlûma zâlim bir cezâ?

Hak mıdır mâsûma düşman bir ezâ?

Hak mıdır put nefse ben illâ demek?

Hak mıdır Allâh’a yan yan  demek?

Bir şey uydurmakla her şey hak mıdır?

Zulme dalmak yâhu kurtulmak mıdır?

Doğrudan câiz mi sapmak eğriye?

Eğriden temyiz mi tapmak gayriye?

 

DOĞRU ANLA!

 

Karnı tok noksânı, yok tamlar mı hiç?

Küpte katran varsa, bal damlar mı hiç?

Bir diken diktinse, kârın vişne mi?

Kurt ulurken; öt mü derler kişne mi?

 

HÜLYA GÖRME!

 

Koştururken yerde, dön bak göklere, 

Dikkat et omzunda artan yüklere!

Âkıbet hakkında ihmalsiz düşün,

Denmesin âhirde: –Hülyâ görmüşün!

 

SÖZ İSEN

 

Göz isen, cânâna seyrân olsana,

Söz isen, Kur’ân’a hayrân olsana!

Ağlayıp yağmurda hicran çeksene,

Çağlayıp sen burda îmân eksene!

Çöl isen, göllerde vicdan yunsana, 

Göl isen, çöllerde imkân sunsana!

Gür isen, ey fark-ı meydan, yetsene,

Hür isen, hey, Hakk’ı îlân etsene!

 

Tiz gerek, dermâna derman, kökte can,

Biz yürek, düşmâna düşman, gökte şan!

Dostu görmüş gölge, sapmaz başkaya,

Postu dürmüş bilge, tapmaz hırkaya!

 

Gül isen bostâna destan dersene,

Kul isen Rahmân’a bin can versene!

Şâh isen, doğrunla umrân olsana,

Mâh isen, nûrunla katran yolsana!

Derde sor, sürgünde şeytan, çâre mi?

Merde sor, zor günde kaftan, pâre mi?

 

Sel isen, yuttun mu giryan bir kulu?

El isen, tuttun mu candan yoksulu?

Yol isen, vardın mı cennet adrese?

Kol isen, sardın mı rahmet herkese?

Fark isen, karşında gufran, koşsana,

Çark isen, çarşında devran, coşsana!

Nûr isen, çöktüyse zindan, silsene,

Sûr isen, söktüyse cüzdan, bilsene!

 

Nâz isen, yel kapsa irfânın nedir?

Sâz isen, tel kopsa mîzânın nedir?

Yerde yok seccâde derken, örsene,

Perde çok fânîde, erken görsene:

 

Çatlıyor makberde noksan, gülmüyor,

Patlıyor mahşerde pişmân, ölmüyor!

 

MERAM!

 

Hak kelâm, cennettir ey Seyrî, bize,

Hak merâm, Allah’la sohbet, göz göze.

 

vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilün ve 11’li hece ölçüsü