MUZ

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî
Trc. Muhammed Halil Nâşid ve İhtisasTalebeleri
Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

 

BİTKİ HAKKINDA

Muz, tek çenekli otsu bir ağaçtır. Muz, yaklaşık 50 türü bulunan muz familyasına aittir. Gövdesi büyüktür ve çok yıllık bir bitkidir. Güçlü bir gövdeye, 2 metre uzunluğa ve 60 cm. genişliğe ulaşan sarmal yapraklara sahiptir. Lifleri de kuvvetlidir. Rengi koyu yeşil olup, her biri 10-20 adet meyve içeren salkımlar hâlinde görünür. Yabânîsi çekirdekli olup, çekirdeksiz hâli zaman içinde geliştirilmiştir. 

 

Muz kelimesi Arapçaya Hintçeden girmiştir. Araplar muzu parmaklara benzetmişlerdi. Afrika’dan bu meyveyi ülkelerine götüren İspanyolların ona verdiği «banana» ismi, Arapça parmak boğumları mânâsına gelen «benâne» kökenli olabilir.

 

KUR’ÂN-I KERİM’DE MUZ

 

Kur’ân-ı Kerim’de muz sadece bir yerde, cennet ehlinin nimetleri anlatılırken zikredilmiştir:

 

وَطَلْحٍ مَنْضُودٍۙ ۝٢٩

(Ashâb-ı yemîn / amel defterini sağ tarafından alanlar) Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları (içinde olacaklardır.) (el-Vâkıa, 29)

 

«Talh» kelimesi «tal‘» olarak yani muz anlamında tefsir edilmiştir. Taberî bu tefsir hakkında şöyle demiştir: 

 

İbn-i Abbâs, Ebû Hüreyre, Hasan, İkrime, Kassâme bin Züheyr, Katâde ve Ebû Hazrâ bunun muz olduğunu söylemişlerdir.” 

 

Mücâhid ve İbn-i Zeyd ise şöyle ilâvede bulunmuştur: 

 

“Yemen halkı muza talh der.”1

 

Kurtubî ise bu âyet hakkında şöyle demiştir:

 

“Talh, muz ağacıdır. «Talha» ise muzun bir tanesine denir. Hazret-i Aliİbn-i Abbâs ve diğer müfessirlerin çoğu bu tefsirde ittifak ederek şöyle demişlerdir: 

 

«Talh, üst üste yığılmış muzlar demektir.»”2

 

MUZDAKİ EN ÖNEMLİ KİMYEVÎ MADDELER

 

Muz bir dizi kimyevî bileşik içerir, bunların en önemlileri şunlardır: 

 

Şekerler (sakkaroz, fruktoz, galaktoz), 

 

Nişasta, 

 

Fosfor, 

 

Magnezyum, 

 

Sodyum, 

 

Potasyum, 

 

A vitamini, 

 

B1 vitamini (tiamin), 

 

B2 vitamini (riboflavin), 

 

B3 vitamini (niasin), 

 

C vitamini, 

 

Bir miktar yağ (% 1,2 miktarında), 

 

Lifin yanı sıra protein.

 

KADÎM ECZAHÂNE ANLAYIŞINDA MUZ

 

Muz bitkisi geçmişte bazı hastalıkların tedavisinde, tıbbî bir tedavi usûlü olarak kullanılmıştır. 

 

Eski Çinliler; muz kökü özünü, sarılık, baş ağrısı ve kızamık tedavisinde kullanmışlardır. 

Yaprakları su buharına maruz bırakılıp sterilize edildikten sonra, yanıklardan kaynaklanan yaraların tedavisinde elverişli bir bandaj olarak kullanılır. 

 

Meyveleri ise, ishalin ve mide / onikiparmak bağırsağı ülserlerinin şiddetini hafifletmek gibi sindirim sistemiyle ilgili bazı hastalıkları tedavi etmek için kullanılır. Muz, mideyi ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. 

 

Bağırsak enfeksiyonu, tansiyon yüksekliği ve sinir sistemi tedavisinde faydalıdır. Bunun sebebi; meyvenin, vücutta serotonine dönüşen ve ruh hâlini iyileştirip rahatlığı ve sakinliği sağladığı bilinen triptofan içermesidir.

 

Ayrıca içerdiği demir sayesinde kansızlığı önler.

 

Talebelerin öğrenme yeteneklerini geliştirir. 

 

İçerdiği potasyum sayesinde kalp atışını güçlendirir. 

 

Ayrıca boğaz, göğüs, akciğer ve mesanede oluşan yanmalara karşı da etkilidir. İdrarı söker ve böbrekler için faydalıdır.

 

Muz kabuğu; tropik ülkelerde böcek ısırıklarından kaynaklanan alerji ve tahrişlerin tedavisi için kullanılır. 

 

Bazı özel cinslerin olgunlaşmamış meyvesi kurutulduktan sonra öğütülen unu, buğday ve mısır unu yerine ekmek yapmakta kullanılır. 

 

Ayrıca muzdan çeşitli doyurucu ve besleyici yiyecekler de yapılır. Sütten kesme dönemindeki bebekler, her yaştaki çocuklar ve güçlü sporcular için iyi bir besindir.

 

MUZ BİTKİSİNİN MODERN ECZAHÂNEDE TESİRİ

 

Muz mühim bir gıdâdır. Fakir ülkelerde önemli bir protein kaynağıdır. 

 

Muz, bağırsak parazitlerinin tedavisinde yardımcı olur.

 

Yılan ısırığına karşı etkilidir.

 

Nikris / gut nöbetlerinin tedavisinde kullanılır. 

 

İshalle mücadele eder. 

Damar sertliğini önlemede faydalıdır.

 

Hâfıza ve ezber için gerekli olan fosforun bol miktarda bulunmasından dolayı beyin fonksiyonlarını canlandırır. 

 

İdrar sökücüdür, vücut içindeki taşları ve kumu kırar. Böbrekleri canlandırır ve faaliyetini artırır. 

 

Sperm sayısının artmasına faydalıdır. 

 

Öksürük ve bronşit enfeksiyonlarının tedavisinde yarar sağlar.

 

Cildi yumuşatır, ciltte oluşan güneş yanığı ve diğer lekelerin giderilmesinde fayda verir.

 

İLMÎ ARAŞTIRMALAR

 

Endonezya’da yapılan bir hayvan deneyinde, muz kabuğu özütünün akne vulgaris (en yaygın görülen sivilce türü) hastalığında iltihâbî hücreleri ve bakteri çoğalmasını azalttığı, nodül denilen şişliğin oluşmasını baskıladığı gösterilmiştir.3

 

Muzun tıbbî olarak kullanılımıyla ilgili yapılan bir derleme araştırmasında da; 

 

Olgun yeşil meyvelerinin etanol özütünün antioksidan ve kandaki yağları azaltıcı etkiye sahip olduğu,

 

Muz yaprağı özütünün kan şekerini düşürdüğü, 

 

Muz nişastasının insülin direncine iyi geldiği,

 

Muz meyvesinin yüksek tansiyon tedavisine yardımcı olabileceği, 

 

Muz kabuk ve yaprak özütlerinin antibakteriyel etki gösterdiği,

 

Muhtemel antiviral ve antifungal etki gösterebilecek yapılara sahip olduğu belirtilmiştir.4

 

Bu cihetle aşırıya kaçmadan düzenli olarak muz tüketilmesini tavsiye edebiliriz. Zira çok fazla muz tüketimi de ciddî potasyum yükü sebebiyle kalp ritmini bozabilir. 

 

____________________

İbn-i Cerîr Taberî, el-Câmi‘, XII, 23.

Kurtubî, el-Câmi‘, XVII, 208; Semerkandî, Tefsîr, IV, 240. 

Savitri D, Wahyuni S, Bukhari A, et al. Anti-inflammatory effects of banana (Musa balbisiana) peel extract on acne vulgaris: In vivo and in silico study. J Taibah Univ Med Sci. 2023;18(6):1586-1598.

Ahmad, Bashir Ado, et al. «Pharmacological activities of banana.» Banana Nutrition-Function and Processing Kinetics (2019): 1-20.