İNCİR

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî
Trc. Muhammed Halil Nâşid ve İhtisasTalebeleri
Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

 

BİTKİ HAKKINDA

 

İncir, dut familyasındandır. Aynı zamanda birden çok gövdeye sahip olabilen ağacının boyu, üç metre veya daha fazla yüksekliğe ulaşabilir. Dalları belirli ölçüdedir ve iç içe geçmez. Ağacının dış görünüşü piramit şeklinden küre şekline ve bazen şemsiye şekline kadar birçok şekle sahiptir. Kendi kendine yayılabilen bir bitkidir.

 

Meyvesi konik (mahrutî) bir şekle sahiptir ve ince, nemli bir kabuğu vardır. Siyah, kahverengi, yeşil, kırmızı, koyu sarı, açık ve koyu mor gibi farklı renkleri ile öne çıkar. 

 

Ebû Hanîfe ed-Dîneverî (ö. 282/895) şöyle demiştir:

 

“İncirin yabânî, kırlarda, ovalarda, dağlarda yetişen çeşitleri vardır. Arap topraklarında bol miktarda bulunur. (Yemen’de) İncir yöresinde yaşayan Serah kabîlesinden bir adam bana şöyle anlattı:

 

–Serah’ta incir çoktur ve tüketilir. Onu hem taze iken yersin hem de kurutur stoklarsın.” (İbn-i Manzûr, Lisânü’l-Arab, Tîn) 

 

KUR’ÂN-I KERİM’DE İNCİR

 

İncir, Kur’ân-ı Kerim’de başka hiçbir bitkinin sahip olamadığı bir yücelikte zikredilmiştir. Kur’ân-ı Kerim’de bir defa ve bir mevzu içerisinde geçmektedir:

 

İncir ve zeytine and olsun.” (et-Tîn, 1)

 

Diğer yiyecek ve bitkilere kıyasla Kur’ân-ı Kerim’de nâdiren zikredilmesine rağmen, Kur’ân-ı Kerim’de bir sûreye adı konmuştur. Bu sûre Tîn Sûresi’dir. Sûre, bu meyvenin önemi ve faydalarının çokluğu sebebi ile meyveye yemin edilerek başlar. 

 

Sûre başlarındaki bu yeminlerin uzun tutulması, üzerine yemin edilen hususun ehemmiyetini gösterir. Allah Teâlâ; Zâtına delâlet eden isimleri üzerine yemin ettiği gibi, ilâhî sıfatların kemâline işaret eden incir gibi nimetler üzerine de yemin eder. (İbn-i Âşûr, et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, XXXI, 419)

 

HADİSLERDE İNCİR

 

Hicaz’da incir bulunmadığı için, hadislerde incir pek geçmemektedir. Zayıf da olsa ancak bir rivâyette yer almaktadır: 

 

Ebû Zer -radıyallâhu anh-’tan rivâyet edildiğine göre Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e bir tabak incir ikrâm edildi. Tabağa bakıp inciri görünce sahâbîlere şöyle buyurdu:

 

“İncir yiyin. Eğer cennetten inen çekirdeksiz bir meyve söyleyecek olsaydım, bunun incir olduğunu söylerdim. İncir yiyin, çünkü o, basuru keser, nikrisi (gut / eklem ağrılarını) yok eder.” (Kenzü’l-Ummâl, Hadis no: 28280; Ebû Nuaym, et-Tıbbu’n-Nebevî, II, 486)

 

KADÎM ECZAHÂNE ANLAYIŞINDA İNCİR

 

İncir çok eski zamanlardan beri tanınmakta ve insan bedeni için faydalı bir ilâç olarak kullanılmaktadır. 

 

İbn-i Baytâr incir hakkında şöyle demiştir:

 

“İncir suyu, hoş bir içecektir. Kilo aldırır. Kaynatılıp içilmesi boğaz hastalıklarına iyi gelir. Köpüğü giderilmiş bal ile incir sütünün karıştırılıp göze damlatılması, çapak oluşumunu önlemede faydalıdır. İncirin içinde bekletildiği suyu içmek öksürüğü keser, göğüs ağrılarını dindirir. Genital bölge ve akciğer hastalıklarına iyi gelir. Susuzluğu keser, böbrek ve mesane için faydalıdır.” 

 

İbn-i Kayyım el-Cevziyye (ö. 751/1350) «Tıbbü’n-Nebevî» adlı eserinde incirden şöyle bahsetmiştir:

 

“İncir, hamileler ve emziren kadınlar için oldukça faydalıdır. Bütün meyvelerden daha besleyicidir. İshale iyi gelir.”

 

İbn-i Baytâr, İbn-i Sînâ’nın incirin faydaları hakkında şöyle söylediğini nakleder:

 

“İncir, vücuttaki asit miktarını azaltır ve kötü etkilerini bertaraf eder. Böbrek hastalıkları haşlanmış incir suyu ve ballı suyun vücuda sürülmesiyle tedavi edilir.” 

 

Dâvud el-Antâkî (ö. 1008/1599) şöyle der: 

 

“İncir suyu, hoş ve besleyicidir. Susuzluğu giderir. Zehirden kaynaklı rahatsızlıklara, vereme ve cinsî zaafa karşı güç sağlar. Yabânî veya bahçe incirinin sütü, peynir mayası gibi sütü dondurur. Katı maddeleri de sirke gibi çözer. Vücudu ferahlatır ve damar ağızlarını açar.”

 

İNCİRDEKİ EN ÖNEMLİ KİMYEVÎ MADDELER

 

İlim adamları; analizler sonucunda incirin içerdiği bileşikleri, asitleri ve vitaminleri buldular. En önemlileri polifenoller ve antosiyaninlerdir.

 

 Analizler, incir meyvesindeki bu bileşiklerin içeriğinin yaklaşık yaş ağırlığın 1100 mg’da 100 mg kadar olduğunu gösteriyor ki, bu zenginlik çeşitli nebâtî gıdâlarda bulunan en yüksek miktarlardan sayılmaktadır. 

 

Bir ilmî çalışma ise koyu renkli incirlerin, açık renkli muadillerine göre, polifenol ailesine ait çok daha fazla miktarda flavonoid içerdiğini göstermektedir. Ayrıca koyu renkli olanların antioksidan kapasitesi, açık renklilere (sarı ve yeşil) göre iki kat daha fazladır. Bu; koyu renkli incirlere, zararlı hücre oksidasyonunu azaltmada ek bir sağlık avantajı sağlar. 

 

Çalışmalar, incirde çok sayıda flavonoid bulunduğunu göstermektedir. Bunlardan en önemlileri antosiyaninler, elmada bol bulunduğu bilinen rutin ile yeşil ve siyah çayda olduğu bilinen kateşin ve epikateşinlerdir. Buna ek olarak incir; gallik asit, klorojenik asit ve siringik asit gibi bir dizi fenolik asit içerir. 

 

İncir, antioksidan ve kanserden koruyucu etkileri olan A vitaminini üreten beta-karoten de dâhil olmak üzere çok sayıda tabiî birleşiğin varlığı ile öne çıkar. Bitki sterolleri grubuna ait olan ve kan kolestrollerini düşürme kabiliyeti ile bilinen beta-sitosların yanı sıra glikozitler, arabinoz ve ksantotoksol gibi çok sayıda farklı bitki birleşiği ihtivâ eder.

 

İNCİR BİTKİSİNİN MODERN ECZAHÂNEDE TESİRİ

 

İncir meyvesi üzerine yapılan ve tıbbî akademik dergilerde yayınlanan araştırmalarda, incirin büyük miktarda antioksidan ve kanser koruyucu bileşiklerin yanı sıra antiviral ve antibakteriyel bileşikler içerdiği belirtilmektedir.

 

Dr. Taha Khalifa, bu meyvenin farmakoloji üzerindeki etkisini ortaya çıkarmak için gayret göstermiştir. İncir meyvesi üzerine deneyler yapmış ve neticeler elde etmiştir. Bu konu hakkında şunları söylemiştir:

 

“Yaşlanmanın meydana gelmesinin sebebi, meyve ve sebzelerde bulunan askorbik asidin iki hidrojen atomu kaybetmesidir. Daha sonra bir oksijen atomu, birleşimdeki bir değişiklikle onunla birleşir ve dikoglobik asit hâline gelir. Vücut normalse ve canlılığını sürdürüyorsa bu dönüşüm gerçekleşmez. Bu işleme ilmî olarak, oksidasyon hızını artırma denir. İşte bu dönüşümü durdurabilecek iki madde vardır: 

 

Bunlar incirde çok miktarda bulunan glutatyon ve zeytinde çok miktarda bulunan tokoferoldür. Böylece Cenâb-ı Hakk’ın yeminindeki ilmî mûcize apaçık ortaya çıkmaktadır.” 

 

İNCİR MEYVESİNİN TIP İLMİNDEKİ FAYDALARI

 

•İncir önemli bir mineral kaynağıdır. Bunların başında potasyum gelir. Potasyum, damar içlerinde kolesterol plâklarının birikmesini önlediği için, sessiz kātil olarak bilinen yüksek tansiyon riskini önlemede önemli bir role sahiptir. Sıvı dengesinin korunmasında, fazla sodyum mineralini hücrelerin dışına atar.

 

•İncir yaprakları anti-diyabetik özelliklere sahip olduğundan, insülin enjeksiyonları ile tedavi edilen şeker hastalarının ihtiyaç duyduğu insülin miktarını azaltır.

 

•Bol vitamin içerir, özellikle alyuvarların yapım mekanizmasının aktivasyonuna katılan, proteinlerin metabolizmasına yardımcı olan ve minerallerin emilimini kolaylaştıran B vitaminlerini içerir.

 

•Magnezyum içerir.

 

•Deri siğillerinin tedavisinde incir yapraklarının etkisi vardır, bunların tedavisinde lâteks / bitki sütü de kullanılır.1

 

•İncir, antioksidan ve kanser koruyucu etkiye sahip bileşenleri içerir.2

 

•İncirin birleşenlerinin, vücut dışındaki kanser hücrelerinin sitotoksisitesi olarak adlandırdığı bir etki meydana getirme yeteneği vardır.

 

•Şeker hastalığına faydası ile ilgili yapılan bir hayvan deneyinde, otuz gün boyunca kilogram başına 200 mg verilen incir yaprak ve tomurcuk özütleri sun‘î olarak oluşturulan pankreas, karaciğer ve böbrek hasarını hafifletmiştir.3 Özellikle Tip 1 Diyabet dediğimiz doğuştan gelen şeker hastalarına sık sık incir tüketmelerini tavsiye edebiliriz.  

 

_______________

 

1 Bohlooli, Shahab, et al. “Comparative study of fig tree efficacy in the treatment of common warts (Verruca vulgaris) vs. cryotherapy.” International journal of dermatology 46.5 (2007): 524-526.

 

Ali, B., et al. “Anti-inflammatory and antioxidant activity of Ficus carica Linn. leaves.” Natural product research 26.5 (2012): 460-465.

 

El Ghouizi A, Ousaaid D, Laaroussi H, et al. Ficus carica (Linn.) Leaf and Bud Extracts and Their Combination Attenuates Type-1 Diabetes and Its Complications via the Inhibition of Oxidative Stress. Foods. 2023;12(4):759.