ZEYTİN -2-

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî

Trc. Muhammed Halil Nâşid ve İhtisas Talebeleri

Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

 

ZEYTİN BİTKİSİNİN MODERN ECZAHÂNEDE TESİRİ

 

Zeytin bitkisi ve ondan elde edilen yağ; İslâm ülkelerinde olsun batı ülkelerinde olsun, birçok ilmî çalışma, analiz ve deneye tâbî tutulmuştur. Bu çalışmalar; zeytinyağının modern eczâcılık alanına girmesine, onun gelişmesine ve desteklenmesine yardımcı olmuştur.1

 

Meşhur Framingham Okulu Müdürü Dr. William Castelli zeytin hakkında şöyle demiştir:

 

Tarih boyunca güvenle kullanılmış en kadîm yağ, nesilden nesile kullanılmakta olan zeytinyağıdır. Bu yağı kullanan nesiller, sağlıklı vücutları ve kalp krizinin nâdir görülmesiyle öne çıkmaktadır. Büyük bir heyecanla kabul ediyoruz ki; zeytinyağının faydalarla dolu bu geçmişi, kullanımı konusunda bize güven vermektedir.”2

 

Amerikalı araştırmacı Dr. Ahrens ise şöyle der:

 

“Şunu iyice idrâk etmekteyiz ki;

 

Akdeniz havzası sakinleri tarafından gıdâlarda, temel yağ kaynağı olarak zeytinyağının kullanılması, bu bölge insanında koroner kalp hastalığının nâdir görülmesinin ardındaki esas sebeptir.3

 

Dr. Castelli, Akdeniz havzasında zeytinyağı kullanmanın faydalarına dikkat çekerek şöyle der:

 

“Akdeniz havzasındaki insanlar; kuzu eti, tereyağı, sade yağ ve peynirde bulunan bazı doymuş (kötü) yağları yemelerine rağmen, zeytinyağını ağırlıklı olarak yemek pişirmede kullanıyorlar. Bu da koroner kalp hastalığının, aralarında daha az yaygın olmasını sağlamaktadır.”4

 

Ayrıca zeytin, bazı kanser türlerine karşı da koruma sağlamaktadır. 1986 yılına kadar hiçbir Amerikalı ve Avrupalı araştırmacı zeytinyağına önem vermiyordu; tâ ki Dr. Grandi, 1985 yılında ortaya çıkan çalışmasında, zeytinyağının kan kolesterolünü düşürdüğünü ispatlayana kadar. Ardından çalışmalar ve araştırmalar devam etti ve her geçen gün zeytinyağının yeni faydaları tespit edildi.

 

Meselâ; Girit Adası halkının bütün dünyada kalp hastalıkları ve kansere en az yakalanan halk olduğunu keşfeden bilim insanları, hayrete düştüler. Çünkü bu ada halkı, dünyanın en fazla zeytinyağı tüketen toplumu. Günlük aldıkları kalorinin yaklaşık yüzde 33’ü zeytinyağından kaynaklanıyor. 

 

İdeal Sağlığa Ulaşmak İçin 8 Hafta kitabında şöyle denilmektedir:

 

Zeytin; tekli bağa sahip, doymamış yağ asitleri içerir. Onu diğer yağlardan ayıran özelliği de budur. İnsanlar; özellikle kırk yaşından sonra, kullandıkları bütün yağ çeşitlerini, taze zeytinyağı ile değiştirmelidirler. Çünkü birçok deneyle ispatlanmıştır ki, bu yağ Allâh’ın izniyle pek çok hastalığın tedavisinde şifâya vesile olmaktadır. Örnekler verelim:

 

1. Zeytinyağı, Emzirme Döneminde Bebek Sütüne Faydalıdır:

 

İspanya’nın Barselona Üniversitesi tarafından, Şubat 1996’da yayınlanan ve anne sütü örnekleri alınan 40 emziren anne üzerinde yürütülen bir çalışma yapılmıştır. Araştırmacılar; anne sütünde mevcut olan yağların çoğunun, tekli doymamış yağ türü olduğu keşfetti. Bu tür yağlar, gerçekten de bir kişinin yemesi gereken en iyi yağlardan biri olarak kabul edilir ve zeytinyağının meşhur olduğu türdür. Araştırmacılar; bunun sebebini, İspanya’da kadınların çok miktarda zeytinyağı tüketmesine bağlamaktadırlar.

 

2. Zeytinyağı, Karaciğer Fonksiyonlarını Güçlendirir ve Aktive Eder:

 

Siyah zeytinden çıkarılan saf zeytinyağı, Fransa’da kayıtlı bir tedavi usûlü ve resmî olarak kabul edilen bir ilâçtır. Bu yağ; yağları eritir, karaciğeri güçlendirir. Karaciğer yağlanmasını tedavi ederek, faaliyetini artırmaya yardımcı olur.5

 

Öte yandan kitapta; piyasada özellikle antitoksin olması sebebiyle, karaciğer fonksiyonlarını iyileştirdiği için, çoğunlukla karaciğer hastalarına reçete edilen Essential Fort adlı ilâcın, yüksek oranda zeytinyağı içerdiğinden, dolayısıyla karaciğerin toksinleri uzaklaştırma yeteneğini artırdığından bahsedilmiştir.6

 

3. Zeytinyağı, Bağırsak Kanserini Önlemeye Yardımcı Olur:

 

İspanya’da yapılan ilmî araştırmalarda; yemeklerin pişirilmesinde zeytinyağı kullanılmasının, bağırsak kanserini önleyebileceği bulunmuştur. Ekip lideri Profesör Miguel Gasol şunları söylüyor: 

 

“Bu çalışma; yüzde beş zeytinyağı içeren herhangi bir gıdânın, aspir yağına kıyasla kansere karşı koruduğuna dair delil sunmuştur.”

 

Britanyalı araştırmacılar; sadece Britanya’da yılda 20 bin kişinin yakalandığı bağırsak kanserine karşı, zeytinyağının önleyici faydalarının olduğunu ortaya koyan yeni delillere ulaştılar. 

 

Oxford Üniversitesindeki doktorlar; zeytinyağının midede, bağırsak asiditesiyle etkileşime geçtiğini, bağırsak ve rektum kanserine yakalanma ihtimalini düşürdüğünü tespit ettiler. Bağırsak kanseri, Britanya’da akciğer kanserinden sonra en çok görülen kanser türüdür. Ancak, erken teşhis hâlinde tedavisi mümkündür. 

 

Yapılan farklı bir araştırmada; Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya, Kolombiya, Kanada ve Çin’in yanı sıra çoğu Avrupa’da olmak üzere dünyadaki 28 ülkede, bağırsak kanseri görülme sıklığı incelendi. Araştırmacılar; kişinin kansere yakalanmasında beslenme faktörlerinin önemli bir rol oynadığını ve çok miktarda et ve balık yiyen kişilerin, sebze ve tahıl yiyen insanlara göre hastalığa daha duyarlı olduğunu buldu. Bilim insanları; ayrıca zeytinyağı açısından zengin yemekler tüketildiğinde, bağırsak kanseri riskinin azaldığını da bulmuş ve bunu büyük miktarda et içeren gıdâların safra asidi veya diasetik asit salgısını artırabileceği gerçeğine bağlamıştır. Bu asitler, bağırsağı kaplayan doku hücrelerinin yenilenmesinde önemli rol oynadığına inanılan özel bir enzimin aktivitesini azaltır. Araştırmacılar; bağırsaktaki kanser hücrelerinin artışının sebebinin, diamin oksidaz adı verilen özel bir enzimdeki azalmanın olabileceğine inanıyor. Bilim insanları; zeytinyağının büyük miktarda et tüketiminden kaynaklanan zararlı asidi azaltmada, anormal ve kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen bir enzimin salgılanmasını artırmada oynadığı önemli rolü keşfettiler. 

 

İngiliz Beslenme Vakfı sözcüsü; zeytinyağının faydalarının, geçmişte kalp hastalıklarıyla sınırlı olduğunu, ancak diğer hastalıklarla mücadelede faydalarının yaygınlaşmasıyla birlikte, insanların zeytinyağının önemi konusundaki farkındalığının arttığını ve gıdâlarda kullanımının çoğaldığını söyledi.7

 

4. Cilt Kanseri:

 

Japon araştırmacılar; güneşe maruz kaldıktan sonra, cilde kaliteli zeytinyağı sürmenin, cilt kanseri riskini azalttığını keşfetti. Araştırmacılar; yüksek kaliteli zeytinyağının, cilt üzerinde kanser etkilerinin görülmesini yavaşlatmaya yardımcı olduğunu ve kanserli tümörlerin cilde yayılması hâlinde boyutlarını küçülttüğünü ortaya çıkardı.

 

Kobe Üniversitesi Tıp Fakültesinden Dr. Masamitsu Ichihashi liderliğindeki araştırmacıların fareler üzerinden yaptıkları araştırma:

 

“Fareleri haftada üç kez güneş ışığına koyduktan ve beşer dakika güneş ışığına maruz bıraktıktan sonra; bir grup fareye normal zeytinyağı, diğerine ise yeni, yüksek kaliteli zeytinyağı sürdüler. Üçüncü gruba ise hiçbir yağ sürmediler. On sekiz hafta sonra; zeytinyağına maruz kalmayan fare grubunda, kanserli tümörler ortaya çıkmaya başladı. Normal zeytinyağına maruz bırakılan farelerin durumu biraz daha iyiydi; ancak yeni, yüksek kaliteli zeytinyağına maruz bırakılan fare grubunda, yirmi dört hafta sonrasına kadar herhangi bir kanser belirtisi görülmedi. Ayrıca bu farelerde ortaya çıkan tümörler daha küçük ve daha az yoğundu, hattâ bu tümörler derideki DNA yapısına daha az zarar veriyordu.”8

 

Zeytinyağı; ultraviyole ışınlarının cilde nüfuz etmesini engellemez, ama ultraviyole radyasyonun zararlı etkilerini emdiği bilinen antioksidanlar açısından zengindir.

 

5. Kan Pıhtılaşmasını Engellemesi: 

 

Zeytinyağında fenolik birleşikler olarak bilinen elementlerin mevcudiyeti, antioksidanlar ve antiinflamatuar maddelerin varlığı, kanın pıhtılaşmasını engellemeye yarar.

 

İspanya’da F. Perez Jimenez ve meslektaşları tarafından yürütülen araştırmada; bu birleşiğin, kardiyovasküler faaliyetleri yerine getirdiği ve kalp için koruma sağladığı bulundu. Jimenez ve ekibi; fenoller açısından zengin zeytinyağı ile fenolik birleşiklerin çoğu çıkarılmış zeytinyağı tüketmenin, kandaki yüksek kolesterol seviyelerinden şikâyetçi olan bir grup gönüllü üzerindeki etkisini karşılaştırdı. 

 

Araştırmacılar; katılımcıların kan damarlarının, fenol açısından zengin zeytinyağı veya fenolik birleşiklerin çoğunun çıkarıldığı diğer türü içeren yüksek yağlı bir yemek yedikten sonra, kan akışındaki hızlı değişikliklere cevap verme yeteneğini ölçtüler. Araştırmacılar; fenolik birleşikler açısından zengin zeytinyağı içeren bir yemek yedikten sonraki ilk dört saat içinde, kan damarlarının tepkisinin ve fonksiyon performanslarının arttığı sonucuna vardı. Ancak gönüllülerin, fenolik birleşiklerin çoğunun çıkarıldığı zeytinyağı içeren bir yemek yemesinden önce ve sonra, kan damarlarının işleyişinde bir fark yoktu.9

 

Zeytinyağının Eczacılık Sahasındaki Etkilerini Şu Şekilde Özetleyebiliriz:

 

1. Kalp ve damar hastalıkları riskini azaltması…

 

2. Kan şekerinin düşmesine yardımcı olması…

 

3. Kandaki yüksek yağ oranlarının düşmesine yardımcı olması…

 

4. Alzheimer hastalığına yakalanma riskini ve yaşlılık problemlerini azaltması…

 

5. Başta meme, prostat ve kolon olmak üzere birçok kanser türünün görülme nisbetini azaltması…10

 

6. Skualen, Tyrosol vb. vücutta bağışıklığın artmasına yardımcı olan maddelerin üretilmesi… (Bu özelliği; zeytinyağının yaraları, yanıkları ve cilt enfeksiyonlarını tedavi etmedeki başarısını açıklar…)

 

7. Etkili bir kabızlık önleyici olması… Ayrıca cildin iltihaplı yerlerini rahatlatıp, egzama ve sedef hastalığının sebep olduğu cilt kabuklarını yumuşatmak için kullanılması… 

 

_________________________

 

İspanya’daki Pompeu Fabra Üniversitesindeki şu başlıklı doktora tezi gibi: Zeytinyağının Sağlığa Faydaları İnsanlarda Fenolik Birleşiklerin Katkısı ve Transkriptomik Cevap. Nisan 2010. Barselona. 

 

Önceki kaynak.

 

Zeytinyağıyla Tedavinin Sırları, Sophie Lacoste – Simone Chamoux. 

 

Fitó, M., et al. «Anti-inflammatory effect of virgin olive oil in stable coronary disease patients: a randomized, crossover, controlled trial.» European journal of clinical nutrition 62.4 (2008): 570-574.

 

Zeytinyağı Tedavisinin Sırları, Sophie Lacoste – Simone Chamoux.

 

İdeal Sağlığa Ulaşmak İçin 8 Hafta, Andrew Weil.

 

Zeytinyağı Tedavisinin Sırları, Sophie Lacoste – Simone Chamoux, Dar Al Farasha (s. 44)

 

Ichihashi, Masamitsu, et al. «Olive oil and skin anti-aging.» Glycative Stress Research 5.2 (2018): 86-94.

 

López-Miranda, José, et al. «Olive oil and health: summary of the II international conference on olive oil and health consensus report, Jaén and Córdoba (Spain) 2008.» Nutrition, metabolism and cardiovascular diseases 20.4 (2010): 284-294.

 

10 Escrich, Eduard, et al. «Molecular mechanisms of the effects of olive oil and other dietary lipids on cancer.» Molecular nutrition & food research 51.10 (2007): 1279-1292.