ZEYTİN -1-

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî

 

Trc. Muhammed Halil Nâşid ve İhtisas Talebeleri

 

Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

 

BİTKİ HAKKINDA

 

Zeytingillerden zeytin ağacı; uzun ömürlü, verimli bir bitkidir. Yüksekliği 6 metreden 10 metreye kadar ulaşır. Devamlı yeşil kalan bir bitkidir. Derimsi yapıda yeşil yaprakları vardır ve tohumlarından yağ çıkarılan bir bitkidir. Meyvesi yağlı boya maddesiyle dolu lenf bezlerinden oluşur ve rengi yeşildir. Siyaha dönüşerek olgunlaşır.

 

KUR’ÂN-I KERİM’DE ZEYTİN

 

Kur’ân-ı Kerim’de zeytin ağacı 6 defa zikredilir. Mübârek / bereketli bir ağaç olarak sıfatlandırılır ve mübârek olarak sıfatlandırılan tek ağaçtır. Bu ağacın bol yetişmesi, çok faydalı ve şifâlı olması yönündeki bereketi, kimyevî analizler vasıtasıyla ispatlanmıştır.

 

En‘âm Sûresi’nde iki defa zikredilir:

 

“O, gökten su indirendir. 

 

İşte Biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı. 

 

Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın! 

 

Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allâh’ın varlığını gösteren) ibretler vardır.” (el-En‘âm, 99)

 

“O, çardaklı-çardaksız olarak bahçeleri, ürünleri, çeşit çeşit hurmalıkları ve ekinleri, zeytini ve narı (her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı biçimde yaratandır. Bunlar meyve verince meyvelerinden yiyin. Hasat günü de hakkını (öşrünü) verin, fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” (el-En‘âm, 141)

 

Nahl Sûresi’nde: 

 

“Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. 

 

Elbette bunda düşünen bir kavim için bir ibret vardır.” (en-Nahl, 11)

 

Nûr Sûresi’nde: 

 

“Allah, göklerin ve yerin nûrudur. 

 

O’nun nûrunun temsili şudur: 

 

Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. 

 

Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. 

 

Mübârek bir ağaçtan ne doğuya ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. 

 

Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. 

 

Nur üstüne nur!..

 

Allah, dilediği kimseyi nûruna iletir. 

 

Allah, insanlar için misaller verir. 

 

Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” (en-Nûr, 35)

 

Tîn Sûresi’nde: 

 

“İncire, zeytine, Sînâ Dağı’na ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.” (et-Tîn, 1-5)

 

Mü’minûn Sûresi’nde adı verilmeden kendisine işaret edilir: 

 

“Yine o su ile Sîna Dağı’nda biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ hem de yiyenlere katık verir.” (el-Mü’minûn, 20)

 

Müfessir İbn-i Âşûr şöyle der:

 

“İnsanlar zeytinin meyvesini yediği hâlde, âyette yağından ve yağın katık oluşundan hususen bahsedilmesi, faydalarının çokluğuna işaret ve şânını övmek içindir. Çünkü onun meyvesi; karın doyurur, bedeni güçlendirir ve tedavi edici olarak kullanılır. Dalları da yakıt olarak kullanılır. (et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, I, 2825)

 

HADÎS-İ ŞERİFLERDE ZEYTİN

 

Zeytin ve ağacı sünnet-i seniyyede zikredilmekle de şereflenmiştir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de zeytin ağacını mübârek olarak isimlendirdi.

 

“Zeytinyağı yiyin ve onunla yağlanın, çünkü o mübârek bir ağaçtandır.” (Tirmizî, Et‘ime, 43; İbn-i Mâce, Et‘ime, 43; Dârimî, Et‘ime, 20)

 

Bu hadiste zeytinyağının sadece yenmesi değil, onunla saçların ve vücudun yağlanması da tavsiye edilmektedir.

 

Zeyn el-Irâkî şöyle der:

 

“Yağlanmaktan kastedilen şey, zeytinyağını saça sürmektir. Arap âdetinde saçların kıvırcık olmaması için saça sürülür. Hadisteki tavsiye, yağlanmayı çoğaltmaya veya azaltmaya hamledilmez. Kişinin saçının düzlüğü veya kıvırcıklığına göre değerlendirilir. Zeytin ağacına mübârek denmesinin sebebi şunlar olabilir:

 

•Faydaları çok olduğu için…

 

•Çevresi mübârek kılınmış mukaddes bir beldede yetiştiği için… (Feyzü’l-Kadîr, V, 43)

 

Doktor Nazmi Halil Ebu’l-Atâ diyor:

 

Zeytinyağı, amino asitler ve yağ asitleri ihtivâ eder. Bunlardan biri tirozini oluşturan, fenil ve inindir. Tirozin aromatik asitlerdendir. Bu da derideki melanin asitlerindendir.

 

Melanin pigmenti; insan derisini, miktarına göre renklendirir. Yoğun pigment; deriye siyah renk verir, hafiflerse sarı rengi verir, tamamen kaybolursa (anormallik ve hastalık durumunda) saç, deri ve kirpikler beyaz renk olur. Melanin pigmenti insanlar için büyük önem taşır. 

 

Sudanlı ve Afrikalılar şiddetli sıcakta ve keskin güneş ışığı altında yaşıyorlar. Bu insanların, korunması lâzımdır. Bu korunma; melaninin sağladığı esmerlik, siyah ten ile sağlanır. 

 

Buğday tenli insanlar; güneşte uzun süre durduklarında kararırlar, çünkü kararmak güneşe karşı derinin savunma vesilesidir. 

 

Hadisteki zeytinyağıyla yağlanma tavsiyesi, ilmî açıdan çok mühimdir. Çünkü zeytinyağında cilde esmerlik veren asitler bulunmaktadır. (İ‘câzü’n-Nebât fî’l-Kur’âni’l-Kerîm, s. 11) 

 

ZEYTİNDEKİ ETKİLİ KİMYEVÎ MADDELER

 

Zeytinyağı üzerinde yapılan ilmî tahliller ve araştırmalar neticesinde; ihtivâ ettiği maddeler şöyle sıralanmıştır:

 

•Potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, demir, bakır, kükürt… 

 

•Palmitik, palmitooleik, stearik, oleik ve linoleik asitler…

 

Yakın zamanlarda zeytinyağının (dhpea-eda) maddesi içerdiği keşfedildi. Bu madde antioksidanların terkiplerinin mühim bir unsurudur. Bu madde alyuvarları maruz kaldıkları tehlikelerden korur. 

 

Zeytin E vitamini bakımından da zengindir. 

 

Yine başlıca antioksidanlardan polifenol içerir. Bu madde yaşlanma belirtilerini geciktirmede de faydalıdır.1, 2 

 

Aynı zamanda sterol maddesi bulundurur. Zeytinyağı yüksek miktarda beta sitosterol maddesi içeren yegâne yağdır. Bu madde bağırsaklarda kolestrolün emilmesini engeller. 

 

KADÎM ECZAHÂNE ANLAYIŞINDA ZEYTİN

 

Zeytin, insanların yiyecek ve ilâç olarak faydalandıkları en eski bitkilerdendir.

 

Eski medeniyetlerde zeytin çok yaygındı ve kadîm Hint beslenme ve sağlık sistemi olan Ayurveda’da ilâç olarak kullanıldı.

 

İbn-i Kayyım zeytinyağı hakkında şöyle dedi:

 

“Olgun zeytinden sıkılarak çıkarılan yağ, en iyisi, en kalitelisidir… 

 

Siyah zeytinden alınan yağ, itidalli olarak ısıtır ve nemlendirir. Zehirlere karşı fayda verir. Karnı temizler ve vücuttan karın kurdunu atar. Eskisi yenisinden hem ısıtma hem de çözücü özellik arzetme bakımından daha şiddetlidir.

 

Su ile çıkarılan zeytinyağı; daha az hararetli, daha hoş ve daha faydalıdır. Zeytinin bütün çeşitleri cildi yumuşatır. Saç sakal ağarmasını yavaşlatır. 

 

Tuzlu zeytin suyu; ateş yanıklarının kabarmasını önler, diş etlerini güçlendirir. Zeytin yaprağı kızıla, ısırgıya (karıncalanma) ve kirli yaralara, kızamığa iyi gelir ve teri önler.” (Zâdü’l-Meâd, V, 43-44)

 

İbn-i el-Baytâr da zeytin hakkında şöyle der:

 

“−Olgun zeytinden alınan eski zeytinyağı, tedavi için uygundur.”          

 

_____________________________

 

Bogani, Paola, et al. «Postprandial anti-inflammatory and antioxidant effects of extra virgin olive oil.» Atherosclerosis 190.1 (2007): 181-186.

 

Edgecombe, Steven C., Graham L. Stretch, and Peter J. Hayball. «Oleuropein, an antioxidant polyphenol from olive oil, is poorly absorbed from isolated perfused rat intestine.» The Journal of nutrition 130.12 (2000): 2996-3002.