225. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,

 

Gazze’de Asrın Vicdanı!

ZULÜM, GÖZYAŞI, KAN ve VAHŞET…

 

Gözler bakışa göre görür. Diller o bakışa göre evrilip çevrilir ve ifadeyi de ona göre eğip büker.  Bu ihtimale mâni olmak için kritik anlarda;

 

“Elini vicdanına koy da söyle!” deme ihtiyacı duyarız. 

 

Ey asrın vicdanı! 

 

Elini varsa bir vicdanın ona koy da söyle!

 

Hastahâne bombalamak nedir? 

 

Etrafı gasp edilmiş, geriye kalan açıkhava hapishânesi hâlinde muhasara edilmiş bir kara parçasına, semâyı da dar etmek, yukarıdan da bombalar yağdırmak nedir? 

 

Biliyoruz ki insan aç gözlü bir varlık. Filistin’in yeraltı kaynaklarına göz dikmenizi bile anlıyoruz! Fakat hastahânedeki küvezdeki bebeğin elektriğini kesmek nedir? 

 

Bir tarafta harbe dahî hukuk getiren fakat her dâim terörle, şiddetle, fobiyle suçlanan İslâm…

 

Diğer tarafta, tahrif ettiği, sözde mukaddes kitabındaki katliâmları uygulamayı dînî bir vazife sayan ve medenî (!) dünyadan himaye gören vahşet!.. 

 

Bu kararmış, kurumuş, sızlama ve hakikati sızdırma vasfını yitirmiş vicdan karşısında Âkif’in hissiyâtına katılmamak elde mi:

 

Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün:

Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!

 

Yüzakı’nın daimî gündemi tahsil ve kültür. İşte Filistin dramına memleketimizin tahsil müesseselerinden yetişen insanımızın  bakışındaki çatallanma… 

 

Kimisi neredeyse, zavallı Gazzelileri o kıyıya çıkmış işgalciler yerine koyuyor!.. 

 

Çünkü kültürel iktidar, mazlum Filistinlinin değil, zâlim İsraillinin yanında. Medya, sinema, müzik, popüler kültür onların elinde. Mazlumu en küçük bir destekleme emâresi, sözleşmelerin feshi mânâsına geliyor. Müslüman ülkeleri iç savaşa sürükleyecekse, zaafa düşürecekse, terörist yok gerillâ var. Fakat İsrail’e karşı izzetini, ırzını, bebeğinin canını koruyorsa, hemen terör yaftası var. 

 

Yağmur, bitki ve hayat ne kadar sır ve hikmet dolu ise, zulüm, direniş ve şehâdet de o kadar sır ve hikmet dolu. Bu oluşları, zâlimin yanına kâr kalıyor diye okuyan, son derece kıt, kısa ve kısır düşünüyor. Çünkü sıhhat ne kadar şâyân-ı hayret ise, hastalık da o kadar vesile-i ibret… Hastalıkta yükselen ateşin, vücudun savunma sisteminin harekete geçişine delâlet etmesi gibi, İslâm dünyasındaki sancılarımız da çare arayışına bizi taşıyacak. 

 

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; İsrailoğullarını bebek kātili Firavun’u ve âkıbetini hatırlamaya davet etti. 

 

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «İnsan ve Kâinat» başlıklı makaleleriyle, Hikmet ve Sırları Okuma Sanatı yazı dizisinin ilk bölümünü bizlere takdim etti. Tefekkürün îmân anahtarı olacağı bir okuyuşun sırlarını paylaştı. 

 

Kıssalar bölümünde Sahâbeden Hâtıralar var… 

 

Dosyamızda Gazze’ye kan kusturan zulmü tel‘in eden şiirler var. Müslümanları birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, zâlimi ve destekçilerini boykota çağıran gerçek vicdanların seslenişleri var.

 

Yüzakıyla…