ÜZÜM

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî

Trc. Muhammed Halil Nâşid ve İhtisas Talebeleri

Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

 

BİTKİ HAKKINDA

 

Üzüm; asma tarzı odunsu bitkilerde yetişen, genellikle altı ilâ üç yüz tanenin bulunduğu salkımlarla tezâhür eden, yumuşak kabuklu, sulu ve çekirdekli bir meyvedir. Üzümlerin rengi, çeşitlerine göre değişir. Renkleri siyah, mavi, mor, yeşilimsi altın sarısı ve beyazdır.

 

KUR’ÂN-I KERİM’DE ÜZÜM

 

Üzüm, Kur’an-ı Kerim’de 1 müfred (tekil) 10 cemî (çoğul) olmak üzere 11 defa geçmektedir. Allâh’ın bu dünyada kullarına lutfettiği ve cennette müttakîlere va‘dettiği nimetlerin sayılmasıdır. 

 

Birkaç misal verelim:

 

“Herhangi biriniz ister mi ki, içerisinde her türlü meyveye sahip bulunduğu, içinden ırmaklar akan, hurma ağaçlarından ve üzüm bağlarından oluşan bir bahçesi olsun; himayeye muhtaç çocukları var iken ihtiyarlık gelip kendisine çatsın; derken bağı ateşli (yıldırımlı) bir kasırga vursun da orası yanıversin? Allah, düşünesiniz diye size âyetlerini böyle açıklıyor.” (el-Bakara, 266)

 

“O, gökten su indirendir. İşte Biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı.” (el-En‘am, 99)

 

“Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan; ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.” (Abese, 25-32)

 

HADÎS-İ ŞERİFLERDE ÜZÜM

 

Medîne-i Münevvere; suyu bol, toprağı bereketli bir vahadır. Eski çağlardan beri ahâlîsinin başlıca uğraşı ziraattir. Bu mübârek şehir; kaliteli ürünleriyle hurma ziraati, üzüm bağlarının ve sebze tarlalarının bolluğu ile meşhurdu. Bu sebeple Rasûlullâh’ın hayatı boyunca yediği yiyeceklerden birinin üzüm olması gayet tabiîdir. Bu, yaşadığı çevrenin bir unsurudur. 

 

Hadis külliyâtını incelediğimizde, üzümün birçok farklı rivâyette zikredildiğini görüyoruz. 

 

Misaller verelim:

 

Nûman bin Beşîr -radıyallâhu anh- anlatır: 

 

Hazret-i Peygamber -sallâl­lâhu aleyhi ve sellem-’e Tâif’ten bir miktar (taze) üzüm hediye edilmişti. Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- beni çağırarak;

 

“−Şu salkımı al da annene götür.” dedi.

 

Ben de üzümü anneme ulaştırmadan, yiyiverdim. Birkaç gece sonra Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bana;

 

“−Üzüm salkımı ne oldu, onu annene ulaştırdın mı?” diye sordu. Ben de; «-Hayır (anneme ulaşmadı.)» dedim. Hazret-i Peygamber bana; 

 

«–Vefâsız!» dedi.” (İbn-i Mâce, Et‘ıme, 61)

 

Hazret-i Nûman, hicretin 2’nci yılında doğmuş olup bu hâdisede çocuk yaştadır. 

 

Câbir -radıyallâhu anh- anlatır:

 

Biz namaz için saflarda Allah Rasûlü’nün yanındaydık. Öğle veya ikindi namazıydı. Bir de baktık (sanki) Allah Rasûlü bir şey yiyor. Gecikti. İnsanlar da gecikti. 

 

Namazı bitirdiğinde, Ubey bin Kâ‘b -radıyallâhu anh- şöyle dedi:

 

“–(Yâ Rasûlâllah!) Niçin namazda daha önce yapmadığınız bir şey yaptınız?”

 

Rasûlullah;

 

“–Cennet bütün çiçekleri ve meyveleriyle bana gösterildi. Size getirmek için ondan bir salkım aldım. Lâkin onunla arama bir engel konuldu. Onu size getirseydim yer ve gökteki bütün canlılar yese bile ondan hiçbir şey eksilmezdi.” dedi. (Ahmed, III, 353; V, 138)

 

İmam Mâlik’ten rivâyet edildiğine göre:

 

Bir yoksul, Âişe -radıyallâhu anhâ-’dan yiyecek istedi. O sırada önünde (sadece az bir miktar) üzüm bulunuyordu. Birine;

 

“−Al da şundan ona bir tane ver.” dedi. O kişi; (bir tane üzüm sadaka verilir mi, diye) kendisine şaşkın şaşkın bakmaya başlayınca; Âişe -radıyallâhu anhâ-;

 

“−Hayret mi ediyorsun? Bu bir tanede ne kadar zerre ağırlığı görüyorsun? (Bir düşün!)” dedi. (Muvattâ, Sadaka, 1)

 

Âişe Vâlidemiz; yoksul sâili eli boş, geri çevirmek yerine, mevcut olandan infâk etmek istemiş, buna şaşıran kişiye de; «Kim zerre ağırlığında hayır işlerse onu bulacaktır.» (ez-Zilzâl, 7) âyetine işaret ederek cevap vermişti. 

 

Üzümle alâkalı bir hâtıra da, Recî Vakası’nda esir alınıp Mekkelilere satılan ve bir müddet hapsedildikten sonra işkenceyle şehîd edilen Hubeyb -radıyallâhu anh-’a dairdir. 

 

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’ın Ubeydullah bin İyaz’dan rivâyet ettiğine göre Hâris’in kızı ona şöyle anlatmıştır:

 

“−Vallâhi Hubeyb’den daha hayırlı bir esir görmedim. Onu bir gün elleri zincirli olduğu hâlde bir salkım üzüm yerken gördüm. Ve o esnada Mekke’de hiçbir meyve yoktu.”

 

Ve ekledi:

 

“−O (üzüm) Allâh’ın Hubeyb’e bir rızkıydı. Onu öldürmek için Harem’den çıkardıklarında Hubeyb onlara;

 

«−Bana izin verin iki rekât namaz kılayım.» dedi. Onu namaz kılması için bıraktılar.” (Buhârî, Cihâd, 170)

 

Üzüm Allah Rasûlü’nün Tâif ziyaretinde de zikredilmiştir:

 

İbn-i İshâk anlatır:

 

Allah Rasûlü, Sakîf Kabîlesi’nden dönerken Rebîa’nın oğulları Utbe ve Şeybe O’nu görmüş ve akrabalık duyguları depreşmişti. Addâs adı verilen hıristiyan kölelerini çağırıp ona;

 

“–Şu üzümden bir salkım al, şu tabağa koy, şuradaki adama götür ve O’na yemesini söyle!” dediler.

 

Addâs dediklerini yapıp, tabağı Efendimiz’in önüne koydu ve O’na yemesini söyledi. Efendimiz elini uzattı ve besmele çekerek yedi. Addâs hayretle O’nun yüzüne baktı… (İbn-i Hişâm, II, 30; Yâkûbî, II, 36) 

 

KADÎM ECZAHÂNE ANLAYIŞINDA ÜZÜM

 

Üzüm, kadîm eczâda yüksek bir makama sahipti ve birçok hastalık ve ağrıyı tedavi etmek için kullanılıyordu. 

 

İbn-i Kayyım der ki:

 

“(Üzüm) meyvelerin en hayırlısı ve en faydalı olanıdır. Meyveler arasında bir meyve, rızıklar arasında rızık, ilâçlar arasında bir ilâç, içecekler arasında bir içecek olur. Vücudu rahatlatır. Kilo yapar. Olgun hâli vücudu besler.

 

Kurutulmuşuna «zebîb» denir. (Kurutularak da tüketilir). Kuru üzümün en iyisi; iri, eti olgunlaşmış, kabuğu ince olandır.

 

Vücudu besleyen sağlıklı bir besindir. Çekirdeği ile tüketilmesi mide ve karaciğer için faydalıdır. Eğer yerinden oynamış bir tırnağın üstüne konulursa sökülmesini hızlandırır. Karaciğerin gelişiminde etkilidir. Boğaz ağrısı, göğüs, akciğer, böbrek ve mesaneye faydalıdır.”1

 

İbn-i Baytâr der ki:

 

“Üzümün en iyisi; iri, ince kabuklu, az çekirdekli olandır. En dengelisi, kırmızı renkli olandır. Meyvelerin en iştah duyulanı ve gıdâ açısından en değerlisidir. Kilo aldırır. Hâlsizliği önler, kanı temizler, mideye iyi gelir. Şehvet uyandırır. Hastalara iyi gelir, kalbi de güçlendirir. 

 

Ekşi üzüm tam olgunlaşmamış üzümdür. Kanlı öksürüğe iyi gelir. İçilmesi ishale iyi gelir. Mideyi kuvvetlendiricidir. Yemekleri sindirmekte zorlananlar ve kolik şikâyeti olanlar için faydalıdır. Ekşi üzüm şerbeti; harareti gidermek, susuzluğu kesmek ve mideyi rahatlatmak için kullanılır.”2 

 

ÜZÜMDEKİ ETKİLİ KİMYEVÎ MADDELER

 

Çeşitli türdeki üzümler bir grup kimyevî birleşikler içerir. Bunların en önemlileri:

 

Hızlı emilen ve sindirimi kolay şekerler içerir.

 

C ve B vitamini gibi vitaminler açısından da zengindir.

 

Potasyum, kalsiyum, fosfor, demir gibi bir grup minerale ek olarak yaklaşık % 8 protein ve % 5 yağ içerir. 

 

Üzüm, yaklaşık % 3,4 nisbetinde zengin bir lif kaynağıdır.

 

Lif, bir gıdâ unsuru olarak kabul edilmez, lâkin faydalarının olduğu ispatlanmıştır. 

 

MODERN ECZAHÂNE ANLAYIŞINDA ÜZÜM

 

Üzüm günümüz eczahânesinde büyük ilgi görmüştür. Birçok ilmî araştırma, deney ve analizler yapılmıştır.

 

Modern teknoloji, bu bitkinin etkileri hakkında daha fazla bilgi edinilmesine yardımcı olmuştur. Bu sayede ilmî araştırmalarda; üzüm suyunun, çekirdeklerinin, tanelerinin, dış kabuğunun ve yapraklarının faydalarına ulaşılmıştır.

 

 Üzüm Suyu

 

Şu rahatsızlıkların tedavisinde tesiri olduğunu ortaya koyan birçok ilmî çalışma mevcuttur: 

 

1. Kabızlık ve hazımsızlığı tedavi eder. Bağırsakları yumuşatır ve içindeki fermantasyonu azaltır. İdrarın çıkmasına yardımcı olur, böbrek hastalıkları, böbrek ve safra kesesi taşlarının tedavisinde faydalıdır.

 

Vücudun yağ ve proteinli maddeleri depolama kabiliyetini ve hastalıklara karşı direncini artırır.

 

2. Damar sertliği ve arterlerin (atardamar) daralmasıyla mücadelede seçkin bir çözüm sunar.

 

Bu çalışmayı yapanlar iki haftalık bir süre boyunca üzüm suyu tüketiminin kroner arter hastalığı (kalp-damar tıkanıklığı) olan hastalarda kan damarlarının esnekliğini artırmaya ve kolestrol (vücut yağı) oluşum yüzdesini azaltmaya yardımcı olduğunu açıklamıştır. Bu sayede kan akışındaki artışla, kan damarlarının etkileşime girme yeteneğinin neredeyse üç kat arttığını ortaya koymuştur. 

 

3. Üzüm suyunun çeşitli kalp ve kanser hastalıklarını önlemede ve diğer tıbbî özelliklerinin faydalarına ek olarak, bunama ve alzheimer riskini de diğer bitkilere göre yarı yarıya azalttığı belirtilmiştir. Bu sonuca Danimarka’nın Kopenhag kentinde 1700’den fazla kişi takip edilerek durumları değerlendirildikten sonra ulaşıldı. Böylece kırmızı üzüm suyunda konsantre şekilde bulunan flâvonoidlerin3 beyni, hastalıklardan korumada mühim rol oynadığı bulunmuştur.

 

Üzüm suyu, ayrıca oksijenin vücut hücrelerinde enerjiye dönüştürülmesi sırasında oluşan zararlı serbest radikallerin sebep olduğu hasarı azaltır. Bu vesile ile bu birleşikler inme ve kalp hastalıklarını önlemede faydalıdır.

 

 Üzümün Kabuğu ve Çekirdekleri

 

Dr. Maysa Al-Rawî, üzüm çekirdeği üzerine uygulamalı araştırmalar yaparak ileri seviye sonuçlara ulaşmıştır. Üzüm çekirdeği analizi konusunda birçok araştırma bulunmaktadır. Bunlar;

 

1. Üzüm çekirdeği ekstresi ve kırmızı üzüm suyu ekstresinin tesiri, yakında bütün koruyucu çeşitleriyle, kanser hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilâçların üretiminde kullanılacaktır. Her ikisinin de kanser hücrelerini öldürebildiği bulunmuştur.

 

Nitekim Avrupa ve Amerika’daki bazı firmalar, gıdâ takviyesi şeklinde paketler hâlinde üzüm çekirdeği yağı üretmekte ve yüksek fiyatlara satmaktadır.4 

 

Almanya’daki kıdemli araştırmacılardan bir ekibin gözetiminde üzüm çekirdeğinden soğuk yöntemle kimyevî yapısı değiştirilmeden ve en güncel ilmî yöntemlerle en büyük miktarda etkili ve çeşitli materyalleri elde etmek ve tıbbî alanda kullanılmak için saf yağ çıkarılmaktadır. 

 

2. Negatif hücreleri etkilemeden 24 saat içinde % 76 nisbetlerine varan ölçüde akyuvar kanserinin (lösemi) tedavisine yardımcı olur.

 

3. Üzüm çekirdeği ekstresi, büyük oranda güçlü ve etkili antioksidanlar içerir. Üzüm çekirdekleri proantosiyanidinler veya (OPC’ler) içerdikleri için güçlü bir antioksidan olarak kabul edilir ve bu madde C, E vitaminleri ve beta-karotenin 12 etkisine eşdeğerdir.

 

4. Cildin tazeliğini artırır, elâstikiyetini güçlendirir, kırışıklıkları geciktirir, kan pıhtılarının oluşumunu ve karaciğer hasarını önler… 

 

5. Bakteri ve virüsleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Tıkanıklık ve iltihap önleyicidir ve alerji tedavisinde kullanılır.

 

 Asma Yaprağı 

 

Sinir sisteminin güvenliği için yararlı olan vitaminler (B1-B2-B6) gibi yüksek vitaminler açısından zengin olan üzüm yaprağının aktifliğini ispatlayan birçok deney ve analiz vardır.

 

Vücuda faydalı; tartarik, malik, sitrik, süksinik ve nikotinik gibi organik asitler içerir.

 

Faydaları

 

1- İçerdiği flâvonoidler sayesinde kanın pıhtılaşmasını önler ve anti-inflâmatuar, anti-bakteriyel ve anti-toksindir.

 

2- Sindirim hastalıklarını, dizanteriyi, idrar retansiyonunu tedavi etmeye yardımcı olur ve apandisit ağrılarını hafifletir.

 

3- Diş eti ve diş iltihabını azalttığı gibi soğuk algınlığı ve sinüs enfeksiyonlarında yatıştırıcıdır.

 

4- Kanser tedavisinde yardımcı olur, araştırmacılar maddenin (resveratrol) kanser hücrelerini, özellikle bağırsak kanserini yok edebilen kanser önleyici bir elemente dönüştüğünü göstermiştir.5

 

5- İçerdiği resveratrol birleşiği kanı temizler ve kan basıncını düzenlemekte faydalıdır. 

 

————————

 

İbn-i Kayyım, Zâdü’l-Meâd, IV, 340. 

 

İbn-i Baytâr, Câmî, s. 83. 

 

O’Byrne DJ, Devaraj S, Grundy SM, Jialal I: Comparison of the antioxidant effects of Concord grape juice flavonoids alpha-to- copherol on markers of oxidative stress in healthy adults. Am JClin Nutr 2002;76: 1367-1374.

 

Bertelli AA, Ferrara F, Diana G,et al.: Resveratrol, a natural stilbene in grapes and wine, enhances intraphagocytosis in human promonocytes: a co-factor in antiinflammatory and anti- cancer chemopreventive activity. Int J Tissue React 1999;21: 93.

 

Comparison of the O’Byrne DJ, Devaraj S, Grundy SM, Jialal I antioxidant effects of Concord grape juice flavonoids alpha-to- copherol on markers of oxidative stress in healthy adults. Am J Clin Nutr 2002; 76: 1367-1374.