MİSVAK AĞACI

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî

Trc. Muhammed Halil Nâşid ve İhtisas Talebeleri

Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

BİTKİ HAKKINDA

 

Misvak ağacı: 

 

Çölde yetişen bir çalı veya ağaççıktır. Uzun müddet yaşayan ve hep yeşil kalan küçük bir ağaçtır. Nar ağacına benzer. 

 

Yaprakları oval, pürüzsüz ve birbirine dönüktür.

 

Misvak, hamt / erak ağacının yerin altında uzanan köklerinden ve dallarından elde edilir. Tadı acıdır. 

 

Erak ağacının meyvesine Arapçada kebas adı verilir. Bu meyve, yeşil salkım hâlinde büyür ve şekli yuvarlaktır. Olgunlaştığında rengi koyu kırmızı olur. 

 

KUR’ÂN-I KERİM’DE ERAK AĞACI

 

Kur’ân-ı Kerim’de «misvak» kelimesi geçmemektedir. Lâkin bazı müfessirler şu âyet-i kerîmede geçen «hamt» kelimesinin erak ağacı olduğu görüşündedir:

 

“Fakat onlar (Sebe’ kavmi) yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arîm selini gönderdik. Onların bahçelerini ekşi meyveli ağaçlar, acı ılgın ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.” (es-Sebe’, 16)

 

İsmail bin Hammâd Cevherî demiştir ki:

 

“Hamt, erak ağacının bir çeşididir. Meyvesi yenir.”

 

Müfessirlerden bazıları, her türlü dikenli ağaca «hamt» denilir derken; bazıları, yenilmeyen her acı bitkiye «hamt» denildiği görüşündedir. 

 

SÜNNET-İ SENİYYEDE ERAK AĞACI

 

Misvak, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in birçok sahih hadîsinde geçmiştir. Bu hususta yüzden fazla sahih hadis vardır. Bunlardan en meşhuru şudur:

 

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’tan rivâyet edildiğine göre Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

 

“Eğer ümmetime -bir başka rivâyette mü’minlere- ağır gelmeyecek olsaydı, onlara her namazda misvak kullanmalarını emrederdim.” (Buhârî, Cum‘a, 8, Temennî, 9, Savm, 27; Müslim, Tahâre, 42)

 

Yine Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

 

“Misvak kullanmak ağzın temiz kalmasına ve Rabbin râzı olmasına sebeptir.” (Nesâî, Tahâret, 4; Buhârî, Savm, 27; İbn-i Mâce, Tahâret, 7)

 

Misvakın fazîletine dair birçok hadîs-i şerif vârid olmuştur. En faydalı misvakın, erak ağacından elde edildiği hususunda âlimlerin çoğunluğu ittifak etmiştir. Çünkü Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- onu kullanmış ve ümmetine tavsiye etmiştir. Bunun için Abdullah İbn-i Mes‘ûd -radıyallâhu anh-’ın rivâyet ettiği hadîsi delil almışlardır:

 

Abdullah İbn-i Mes‘ûd -radıyallâhu anh-, erak ağacından misvak topluyordu. Abdullah -radıyallâhu anh- ince bacaklı ve zayıf bir kimse idi. Bir rüzgâr esti ve onu ileriye doğru sürükledi. Bazı sahâbîler bunu görünce gülüştüler.

 

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- sordu:

 

–Niçin gülüşüyorsunuz?

 

Onlar;

 

“–Bacaklarının ince olmasına (gülüyoruz.)” dediler. 

 

Peygamberimiz;

 

–Nefsim yed-i kudretinde olan (Allâh’a) yemin ederim ki; mîzanda Abdullâh’ın bacakları Uhud Dağı’ndan daha ağır gelecektir. (Buhârî, Edebü’l-Müfred, 119; Ahmed, I, 114, 420)

 

İmam NevevîMecmû adlı eserinde şöyle demiştir:

 

“Şâfiî âlimleri dediler ki:

 

«Misvakın daldan olması ve o dalın da erak ağacından olması müstehaptır.» 

 

Şeyh Nasr Makdisî şöyle demiştir:

 

«Erak ağacından misvak, diğerlerinden üstündür. Ondan sonra hurma ağacından olanıdır.»”

 

KADÎM ECZAHÂNE ANLAYIŞINDA MİSVAK AĞACI

 

Misvak ağacı eskiden beri biliniyordu ve insanlar onu bazı hastalıkların tedavisi için kullanırlardı.

 

İbn-i Baytar der ki:

 

“Erak ağacının tohumu mideyi güçlendirir. Ve vücut sağlığını muhafaza eder.”

 

İbn-i Cülcül der ki:

 

“Kaynatılıp içildiği zaman idrar çıkışını kolaylaştırır ve mesaneyi temizler.”1 

 

[M. Sâmi RAMAZANOĞLU Hazretleri’nin böbrek kumuna karşı şu tavsiyesi vardır:

 

“–Bir-iki bağ misvak al. Kaynar suyun içine koy, iyice kaynayıp kanarya rengini bulunca, suyunu süz. Yirmi gün boyunca aç karnına sabah-akşam bunu iç. Ekmek yerine de haşlanmış patates ye.”2]

 

MİSVAK AĞACINDAKİ ETKİLİ KİMYEVÎ MADDELER

 

Erak ağacının dalları üzerinde kimyevî olarak ilmî çalışmalar yapılmış ve bu ağaç dallarındaki kimyevî terkiplerde bakterileri öldüren birçok kimyevî birleşik bulunmuştur. 

 

Dr. Tarık Al-Hurî tarafından yapılan bir araştırmada misvak ağacının dallarının bir grup kimyevî birleşik içerdiği belirtilmiştir. 

 

Kimyevî birleşiklerinin en önemlileri şunlardır:

 

Klor: Dişlerde meydana gelen sararmayı ve tabakalaşmayı önlemede yararlı olur. 

 

Silika: Dişleri beyazlatan bir maddedir. 

 

Resins: Diş minesini kaplayan ve çürümeye karşı koyan reçinelerdir. 

 

Trimetilamin: Diş eti yarasının tedavisinde etkilidir. 

 

Alkali: Diş çürümesini önler. Bu maddeden diş macunu yapılır. 

 

Diğer önemli maddeler şunlardır:

 

Salvadourea, Chloride, Sisto Sterol-B, Trimethylamine, Ansinic Acid- m, Silica, Sülfür, C Vitamini, Tannin, Flavonide, Glycoside3

 

MİSVAK AĞACININ MODERN ECZAHÂNEDE TESİRİ

 

Araştırmacılar misvak ağacı üzerinde lâboratuvarda gerçekleştirdikleri ilmî keşif ve deneylerde; erak ağacının ve köklerinin, ağız ve diş etine zararlı mikropları öldüren maddeler içerdiği neticesine ulaştılar.

 

ABD Minnesota Üniversitesi’nde misvak etrafında kapsamlı ilmî çalışmalar yapıldı. Dişlerini temizlemek için fırça ve diş macunu kullanan kişilerle karşılaştırıldığında, misvak sünnetini uygulayan siyâhî müslümanların büyük ölçüde sağlıklı bir diş ve ağız sağlığına sahip oldukları görüldü. Misvakın içinde bulundurduğu maddelerin ağza, dişlere ve diş etine isabet eden mikropları öldürücü bir etkisi olduğu ispatlandı.

 

Araştırmacılar misvak çubuklarının özünün antibakteriyel, iltihap önleyici maddeler ve şeker azaltıcı maddeler içerdiğini açıkladılar.

 

Daha sonra diğer ilim adamları misvakta «glucotropaeolin»in4 varlığını keşfetti. Bu organik birleşiğin kükürt ve benzil izotiyosiyanat halkası içerdiğini açıkladılar. Bu maddenin varlığının misvak ağacının köküne acı tat verdiği düşünülmektedir. Bu maddeler ağızdaki zararlı mikropları öldürür. Yapılan araştırmalarda bu maddenin virüsleri ve mikropları öldürme özelliğine sahip olduğu doğrulanmıştır.5

 

Rostock Üniversitesi Bakteriyoloji Enstitüsü müdürü bilim adamı Rodat yazdığı makalede şöyle der: 

 

“Arap diyarlarını ziyaret eden bir seyyahın kitabında, Arapların misvakı diş fırçası gibi kullandıklarını okudum. 20’nci asırda dişini misvakla temizleyen kişiyi gerici olarak nitelendirerek onunla alay ediyordu. «Niçin bu tahta parçasının arkasında ilmî bir hakikat olmasın?» diye düşündüm. Sudan’da mikroplar alanında çalışan bir meslektaşım bu misvaklardan birkaç tane getirmişti. Ben de bunu fırsat bilerek, hemen misvak üzerinde araştırma yapmaya başladım. Misvağı ezdim ve ıslattım. Sonra ezik ve ıslak bir şekilde mikrop çiftliğine koydum. Ve çiftlikte, penisilinin yaptığına benzer etki meydana getirdi.”6

 

MİSVAK AĞAÇLARININ ECZACILIĞIN GELİŞMESİNE ETKİSİ 

 

Misvak ağacı; eczacılık bilimine girerek, kökleri, dalları ve yaprakları hakkında yapılan kimyevî tahliller ve tıbbî, ilmî araştırmalar ile bu bilime katkı sağladı. Misvaktan birçok müstahzarlar meydana getirdiler. 

 

İngiltere, İsviçre, Hindistan, Pakistan ve Mısır’da çeşitli markalar altında misvak özünden yapılmış diş macunları piyasaya sürülmüştür. 

 

_______________________

 

İbn-i Baytâr, el-Câmi‘, 12. 

 

https://www.yuzaki.com/2013/12/su-ahiret-yurdu-nedir/

 

Ezmirly ST. and el-Nasr MS., (1981), Isolaon of glucotropaeolin from Salvadora persica, Jour. Chem. Soc. Pak., 3:9-12.

 

Ezmirly ST. and el-Nasr MS., (1981), Isolaon of glucotropaeolin from Salvadora persica, Jour. Chem. Soc. Pak., 3:9-12

 

Sofrata, Abier, et al. «Short term clinical effect of active and inactive Salvadora persica miswak on dental plaque and gingivitis.» Journal of Ethnopharmacology 137.3 (2011): 1130-1134.

 

6 Dr. Gıyâs el-Ahmed, et-Tıbbu’n-Nebevî fî Dav’i’l-İlmi’l-Hadîs, Nisan 2003, Asyut Üniv. s. 319.