HURMA -2-

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî

 

Trc. Muhammed Halil Nâşid ve İhtisas Talebeleri

 

Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

 

 

 

Sweet dates in a clay plate on stone tile and wooden background, side view.

HURMANIN MODERN ECZAHÂNEDE TESİRİ

 

İlmî araştırmalar ve modern lâboratuvar deneyleri; hurmanın yüksek miktarda karbonhidrat, mineral ve asit içerdiğini göstermiştir. Diğer meyvelerin içerdiği faydalardan kat kat fazla faydası vardır. Bütün ilmî araştırmaların neticesi hurmanın modern farmakolojinin gelişmesinde büyük bir tesire sahip olduğudur.

 

Hattâ alternatif tıp ve sıhhatli beslenme düzeni, dünya üniversitelerinde kabul edilen bir ilim dalı hâline geldi. Kur’ân’da hurma ağacının yirmiden fazla yerde zikredilmesinden bir gaye de; tıp ve farmakoloji âlimlerini bu ağaç hakkında araştırmaya yönlendirmek ve bu gıdânın önemini bildirmektir.

 

Hurmanın muhtevâsında bulunan flor miktarı diğer meyvelere göre dört kat fazladır. Dişlerin çürümesinin önlenmesi ve diş sağlığının korunmasında hurmanın temel bir vazifesi vardır. Bu durum; bedevî Arapların beyaz, sağlıklı ve güçlü dişlere sahip olmalarının, günlük hurma tüketimlerinin yüksek oranda olmasından kaynaklandığını îzah eder. Aynı şekilde hurmanın muhtevâsındaki kalsiyum ve fosfor da diş sağlığı için zarurîdir. 

 

İlmî çalışmalar; hurmanın, küçük çocukların gerginleşmesini de tetikleyen «hipertiroit»i engelleyici özelliklere sahip olduğuna işaret etmekte. Bundan dolayı doktorlar bu durumdaki çocuklara, sakinleşip durulmaları için, sabahları hurma yedirilmesini tavsiye etmektedir.

 

Hurmanın faydaları hakkında günümüz ilâç sektörünün ilmî araştırmalarının hulâsası:

 

•İlk defa canlı beden üzerinde yapılan son araştırmalarda, hurmanın antioksidan özellikler taşıdığı ortaya çıkarıldı. Özellikle akciğer hastalıklarında etkili olan bu özellik; aynı zamanda kanser, kalp hastalıkları ve damar yolları gibi tehlikeli hastalıklara karşı koruyucu tesire sahiptir.1 

 

•Yüksek miktarda folik asit içerdiğinden dolayı kansızlığın tedavisinde yardımcıdır. 

 

•Yüksek flor ihtivâ ettiği için diş sağlığı ve çürümesinin engellenmesinde aktiftir. 

 

•Yüksek oranda potasyum ve magnezyum içerdiğinden dolayı tansiyonun dengelenmesinde faydalıdır. 

 

•Hurma, kandaki kolestrol oranının düşmesi ve damar sertliğinin engellenmesinde mühim olan pektin maddesini ihtivâ eder. 

 

•İçerdiği maddeler ile hamilelik dönemi ve doğum sonrasında rahim kasılmalarını artırır. Doğumdan oluşan rahim kanamasını önler ve rahmin tabiî hâline kolayca dönmesinde fayda sağlar.2 

 

Rabî bin Haysem’in şöyle dediği rivâyet edilmiştir:

 

“Doğum sonrası nifaslı hanımlar için (yaş) hurmadan daha iyi bir gıdâ bilmiyorum. Nifaslılar için hurmadan daha iyi bir şey olsaydı; Allah Teâlâ, Hazret-i Meryem’e onu yedirirdi.”3

 

Hücrelerde depolanmış toksinlerin ve kurşun gibi ağır metallerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Bu toksinler; soluduğumuz havanın, içtiğimiz su ve yediğimiz gıdâların büyük ölçüde kirlenmesinden dolayı, zamanımızda artış göstermiştir. Bu hakikat, Peygamber Efendimiz’in;

 

“Kim her sabah 7 acve yerse ona zehir ve sihir zarar vermez.” (Buhârî, Et‘ıme, 43, Tıb, 52, 56; Müslim, Eşribe, 155) hadîsinin hükümlerinden biridir. 

 

Bu hadîsin bazı rivâyetlerinde, bu hurmalar sadece acve hurmasıyla, bazı lâfızlarda ise Âliye hurmasıyla sınırlandırılmıştır. Bazı âlimler;

 

“Bu sadece acve hurması için geçerlidir, bütün hurmalar için geçerli değildir.” derken bazıları ise hadîsi mutlak olarak almış, ifadenin sabah aç karnına yenilen her türlü hurmayı kapsadığını söylemişlerdir. 

 

Bu hadis etrafında şüpheler ve problemler çıkarılmaya çalışılmıştır. Bazıları sıhhatinde şüphe aramıştır. Bütün bu iddiaların, ilmî metodoloji açısından hiçbir aslı ve dayanağı yoktur. Bilâkis hadis âlimlerinin bu hadîsin metninin ve senedinin sıhhati konusunda ittifakı vardır. Çünkü senedi tek tarikle değil, birçok tarikle sahihtir. Râvîleri güvenilir ve âdil râvîlerdir. Bu râvîlerin yalanlanmaları mümkün değildir. İmâm-ı Buharî, Sahîh’inde bu hadîsi rivâyet etmiştir ve diğer sahih hadis kitaplarında da şevâhidi (destekleyici rivâyetleri) vardır.

 

Bu asırda bilim ve teknolojide meydana gelen inkılâpların, modern tıp ve farmakoloji âlimlerinin ilmî araştırma iklimine mühim tesiri olmuştur. Bu gelişmeler neticesinde, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in haber verdiği, sabahleyin yedi hurma yemenin, kişiyi; zehir, sihir ve modern tıbbın keşfettiği başka hastalıklardan koruyacağı bilgisinin doğruluğunu ispat etmiş oldular.4 Bu hadîsin bazı gizli kalan yönlerini de keşfettiler.5 Bu araştırmacılardan biri olan, gıdâ uzmanı ve «İslâm’da Beslenme» adlı kitabın yazarı Dr. Abdülbâsit Muhammed Seyyid şöyle der:

 

“Zehir ile ilgisine gelince;

 

Âlimler zehir üzerine ilmî deneyler yaptılar. Zehrin etkisini iptal edebilmek için, karaciğerin bir antitoksin işlemi gerçekleştirdiğini bulmuşlardır. Vücuda zehir girdiğinde bu enzim artar. Vücutta enzimin oranı incelendiğinde yüksek bulunur. Bir kişinin bir ay boyunca günlük yedi acve hurması yediği takdirde, bu enzimin normale dönene kadar azalmaya başladığını gözlemledik.

 

Ne gariptir ki, bir yıl boyunca takip edersek, enzimin yükselmediğini görürüz. Yani burada bir koruma ve iyileşme meydana gelmektedir.”

 

Yapılan çalışmalara ek olarak Melik Abdülaziz Üniversitesi ve Kahire Üniversitelerinde gerçekleştirilen araştırmaların sonuçları bu hadis ile ilmî deneylerin neticelerinin arasında hiçbir çelişki bulunmadığını ortaya koydu. 

 

Bu konu etrafında yüz yirmiden fazla yayınlanmış araştırma vardır. Yukarıda bahsedilen İngiltere’deki araştırma merkezindeki araştırmacılardan yahudi araştırmacı Coldman, hurmanın faydaları hakkında bir araştırma yayınladı. Bu araştırmada şöyle demektir:

 

“Maden işçileri günde 7 acve hurması tükettiklerinde vücutlarında [claition] adında bir madde oluşur. Ağır madenler vücuda girdiklerinde derinin altında zehirli maddeler (şelat birleşikleri) oluşturur. Bu zehirli maddelerin bir kısmı büyük abdest ile bir kısmı da idrar ile atılır. Buna [detoxication] yahut panzehir uygulama işlemi denir. Bu uygulama acve hurmasının tüketilmesiyle tamamlanır. 

 

Sihirle alâkasına gelirsek;

 

Telepati fenomenini inceleyen uzmanlar, sihir ve hurma mevzuu hakkında birtakım ilmî araştırmalar yaptı. Onların araştırmaları aylık neşredilmekte olan «Telepati Dergisi»nde yayınlanmıştır. Acve hurmasının hazmı neticesinde oluşan spektrum çizgisini incelemeye başladılar ve mavi bir spektrum çizgisi verdiğini buldular. İnsan vücudunun etrafında mavi renk ışık halkası, onu birçok görünmez elektromanyetik dalgaya karşı koruyucu bir kalkan ve bariyer oluşturur. Cinlerden, hasetten, sihirden ve nazardan da koruyucu bir kalkan vazifesi görür. 

 

Dediler ki:

 

Göz, nazar değdirir. Sihir; eşyanın tabiatını değiştirmek değil, gözün hayal gücü ve büyüsüdür. Sihrin gücü, mavi renk hariç bütün renkleri emer. Her sabah 7 hurma tüketen insan için, enerji verir. Bu enerjiden şekillenen mavi renkli spektrum halkası; insanı sihirden koruduğu gibi, Allâh’ın izniyle hasetten de muhafaza eder.

 

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şu sözüyle doğru söyledi:

 

“Kim her sabah 7 acve yerse ona zehir ve sihir zarar vermez.” (Buhârî, Et‘ıme, 43, Tıb, 52, 56; Müslim, Eşribe, 155)6

 

Gelecek yılların hangi yeni ilmî keşifleri gündemimize taşıyacağını bilmiyoruz. İlim bir zamanda durmaz; her gün insanlar yeni buluşlara şâhit oluyorlar. Sahih nebevî nasslarda keşfedilmeyen daha neler var kim bilir.

 

Dr. Mustafa Sibâî şöyle anlatır: 

 

“Eğer modern tıp; acvenin bilinmeyen sırlarını hâlâ ortaya çıkaramadıysa, onun uydurma olduğu hükmünü vermekte acele etmek yanlış değil midir? Tıbbın bütün hedeflerine ulaştığını iddia eden bir tek kişi var mı? Veya tıbbın dünyadaki bütün yiyeceklerde, içeceklerde, bitkilerde ve meyvelerdeki özelliklerin tamamına ulaştığını iddia eden var mı?.. Öyleyse bu hadîsin yanlış olduğunu kesin olarak söylemeye kalkmanın apaçık bir cüretkârlık olduğu hususunda siz de benimle beraber şüphe etmemelisiniz. 

 

Senedi ve metni tartışmasız sahih iken, ilmî bir çevrede bu yalanlamayı kabul etmek mümkün değildir. Tıbbın bundan sonra hâlâ acvenin özelliklerine vâkıf olamamış olması da bu hadîse bir zarar vermez. Benim yakînen düşüncem eğer Hicaz’da yüksek seviyeli bir tıp enstitüsü olsaydı veya Âliye hurması batılılarda olsaydı, modern tıp deneyleri ile acvenin birçok özelliğini keşfedebilirdi. Umarım bugün olmasa da gelecekte acvenin henüz keşfedilmemiş bu özellikleri bulunur inşâallah.”7

 

•Hurmada sinir iltihabını önleyici B1 vitamini bolca bulunur. Bu vitamin zihnî stresin ve kas geriliminin tedavisinde de katkı sağlar. Hurmada, karaciğerin çalışmasında zarurî olan B2 vitamini de bolca bulunur. Bu vitamin; dudak çatlaması, tırnak kırılması ve cilt kuruması durumunda tedavide etkili rol oynar. Muhtevâsında önemli miktarda D vitamininin bulunması da kemik ve dişlerdeki kireç miktarını dengeler.8

 

•Hurma çekirdeği yakılıp öğütüldüğünde göz sürmesi olarak kullanılır. Bu sürme kirpikleri uzatır ve gözü güçlendirir.9

 

•Öğütülüp içilen hurma çekirdeği, süt emziren kadınlar için sütü artırıcı en kuvvetli besin kaynaklarından sayılır.10

 

•Hurma çekirdeği şeker ve damar sertliğinin tedavisi için kullanılır.11   

 

_________________________

 

Jain, Shri Mohan. «Health benefits of dates: Phytochemicals and their functions.» Regional Workshop on the Improvement of the Dates Value Chain in the Near East and North Africa Region Kuwait, 9-12 December 2013. 2013.

 

Dr. Abdullah Abdurrazzak es-Saîd, er-Rutab ve’n-Nahle.

 

Kurtubî, Câmî, XI, 96. 

 

Dr. Hamdî es-Saîdî, Mevsûatü’l-İ‘câzi’l-İlmî fî Sünneti’n-Nebiyyi’l-Ümmî, s. 656, 657. 

 

Fareler üzerinde yapılan deneyde, zehirli kurşun maddesinin etkilerini acve hurmasından alınan özütün iyileştirdiği gösterilmiştir. Dr. Ahmed Abdülcevâd es-Sâvî. Sheikh, Bassem Y., et al. “Ajwa dates as a protective agent against liver toxicity in rat.” Eur Sci J 10 (2014): 358-68.

 

Kitap ve sünnetten tıbbî reçeteler, Dr. Abdülbasit Muhammed Seyyid, internette neşrolunan makale, www.muslim.net bkz: Cezire kanalının Sınırsız adlı programında Dr. Abdülbasit Muhammed Seyyid ile röportaj http:\\www.aljazeera.net\programs\withoutbounds

 

Mustafa Sibâî, es-Sünnetü ve Mekânetühâ fi’t-teşrî, s. 285. 

 

Dr. Hassân Şemsî Başâ, el-Esvedân.

 

Abdülcebbâr el-Bekr, Nahle, 1085. 

 

10 a.g.e.

 

11 İbrahim Abdülbâsıt Avde, Şey’un min târîhi nahleti’t-Temr, Yemen.