HURMA -1-

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî

Trc. Muhammed Halil Nâşid ve İhtisas Talebeleri

Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

BİTKİ HAKKINDA

İlmî adı: Phoneix.

Hurma ağacı; yılın her mevsiminde yeşil kalan, tek çenekli bir bitkidir. Hurma erkek ve dişi ağaçlardan oluşur. Erkek ağaçlar, erkek çiçekler meydana getirir ve bunun çiçeklerinden rüzgâr yoluyla polenler yayılır. Dişi çiçekler meydana getiren dişi ağaçlara ulaşır. Tozlanma ve döllenme sonucu hurma meyvesi yetişir. Meyvenin artması için insanlar da erkek ağaçlardaki polenleri dişi ağaçlara aktararak (sun‘î döllenmeyi) gerçekleştirir.

Hurma, geçirdiği merhalelere göre çeşitli adlar alır:

En bilinenleri:

•Büsr: Ham ve yeşil hâli.

•Rutab / yaş hurma: Yumuşayıp olgunlaşmaya başladığı hâli.

•Temr / kuru hurma. 

Bazı türleri ham hâlinde yenebilirken bazıları yenmez.

KUR’ÂN-I KERİM’DE ve HADİSLERDE HURMA

Kur’ân’da hurma ağacı ifadesi ve bundan türemiş kelimeler yirmiden fazla âyette zikredilmiştir ve hurma, Kur’ân’da en çok bahsedilen bitkidir. Şu âyetleri örnek verebiliriz:

“O, gökten su indirendir. İşte Biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar, üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız. (Her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklıdır. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman bir de olgunlaştığı zaman bakın! Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allâh’ın varlığını gösteren) ibretler vardır.” (el-En‘âm, 99)

Her türlü kirden pâk olan sünnet-i seniyyede birçok hadiste hurmanın fazîletine temas edilmiştir. Diğer bitkilerden hurmadan bahsedildiği kadar bahsedilmemiştir. Hurmanın kıymetini ifade eden hadislere misaller:

“Evinde hurma bulunan ev halkı aç kalmaz.” (Müslim, Eşribe, 152)

“Sizden biriniz oruç tuttuğunda hurma ile iftar etsin. Şayet hurma bulamazsa su ile iftar etsin. Şüphesiz su, temiz ve temizleyicidir.” (Tirmizî, Savm, 10)

“Kim sabahleyin 7 hurma yerse ona o gün zehir ve sihir zarar vermez.” (Buhârî, Et‘ıme, 43, Tıb, 52, 56; Müslim, Eşribe, 155)

“(Medine’nin üst mahalleleri olan) Âliye acvesinde şifâ vardır. O sabahın ilk vaktinde (yenirse) panzehirdir.” (Müslim, Eşribe, 156)

Hurmanın faydası meyvesinin yenmesine hasredilmez. Bilâkis sünnet-i nebeviyyede hurma ağacının çeşitli bölümlerinden bahsedilmiştir. Bunlardan biri «Cummar»dır. O ağacın kalbi ve tepesinde büyüyen hurma özüdür. Gövdenin en üstünde bulunur. Ağacın tepesinin kesilmesi ve kazınması hâlinde bembeyaz bir parça gibi ortaya çıkar. O parça büyük bir kambura benzer. Cummar beyaz renkli selülozik bir maddedir. İnce dilimler şeklinde kesilip yenir. 

Abdullah İbn-i Ömer -radıyallâhu anhümâ- dedi ki:

“Biz Rasûlullâh’ın yanında otururken hurma ağacının cummar kısmından getirildi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

«–Ağaçlardan bir tanesinin bereketi müslümanın bereketi gibidir.» 

Ben, onun hurma ağacı olduğunu düşündüm ve; 

«–Bu, hurma ağacıdır yâ Rasûlâllah!» demek istedim. Etrafıma baktım, ben 10 yaşındaydım ve onların en küçüğüydüm, sustum. Sonra Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-;

«–Bu hurma ağacıdır.» buyurdu.” (Buhârî, İlim, 14; Et‘ime, 42)

(TEMR, RUTAB, ACVE) HURMADAKİ ETKİLİ KİMYEVÎ MADDELER

A- Hurma Meyvesi:

Hurmanın muhtevâsında çok sayıda çeşitli kimyevî terkipler bulunur. Bunların en önemlileri şunlardır:

A Vitamini: Görmeyi güçlendirir, cilt sağlığı için zarurîdir. Metabolizmada mühim bir rolü vardır. 

D Vitamini: Raşitizme (kemik zayıflamasına) karşı etkilidir. Kemik büyümesine ve diş gelişimine katkı sağlar.

B1 Vitamini (Tiamin): Şekerin metabolize edilme sürecinde önemlidir ve sinir sistemlerini canlandırır.

B2 Vitamini (Riboflavin): Tuzların ve suyun böbrek yoluyla vücuttan atılmasına yardımcı olur.

B3 Vitamini (Niasin): Pellegra hastalığını önler.

Folik asit: Anemiye karşı faydalıdır. Alyuvarların ve proteinlerin oluşumuna yardımcı olur.

Biotin: B vitamini ailesinin bir parçasıdır. Vücudun bağışıklık tepkisini güçlendirir.

B- Hurmanın çekirdeği:

Hurma çekirdeğinin mineral ve birleşenlerini tespit etmek için çok sayıda deney ve tahlil yapılmıştır. Bu deneyler hurma çekirdeğinin şu kimyevî birleşenleri ve organik asitleri ihtivâ ettiğini ortaya koydu. En mühimleri şunlardır: 

Doymuş yağ asitlerinden olan laurik, miristik, palmitik, kaprilik, kaprik ve stearik asit… Nişasta, indirgeyici ve indirgeyici olmayan şekerler, yağlar, proteinler, kalsiyum, fosfor, potasyum, sodyum, klor, demir, bakır, manganez…

KADÎM ECZAHÂNE ANLAYIŞINDA HURMA

Hurmanın ilâç olarak kullanımı, gıdâ ve şifâ yönündeki kıymetinden dolayı eskiden beri bilinirdi. İbnü’l-Kayyım el-Cevziyye hurma hakkında şöyle der:

“Hurma; karaciğeri güçlendirir, tabiatı yumuşatır, -özellikle çam tohumuyla beraber tüketildiğinde- iktidarı artırır, boğaz tahrişini iyileştirir. Soğuk ülkelerde oturanlar gibi hurma tüketimini îtiyat etmeyenlerde, damar yolları tıkanıklığı görülür. 

Dişlere zarar verebilir. Baş ağrısına sebebiyet verebilir. Badem ve haşhaş ile tüketilmesi, zararını giderir. Sıcak, nemli özü sebebiyle de beden için en besleyici meyvelerden biridir. Aç karnına yemek, bağırsak kurdunu öldürür. Sıcaklığıyla beraber panzehir gücü vardır. Aç karnına kullanılmaya devam edilirse bağırsak kurdunu hafifletir, zayıflatır veya onu öldürür. Hurma hem meyve hem gıdâ hem ilâç hem içecek hem de tatlıdır.”1

İbnü’l-Baytar şöyle der:

“Hurma; vücudu ısıtır ve göğüs, akciğer, bağırsak için faydalıdır. Süte konulduğunda insanın şehvetini güçlendirir.” 

_________________________

Zâdü’l-Meâd, IV, 338.