KABAKGİLLER

Dr. Ahmed Adnan Yâsîn Za‘bî

 

Trc. Muhammed Halil Nâşid

 

Kontrol ve Notlar: Dr. Abdurrahman SARMIŞ

 

BİTKİ HAKKINDA

 

İlmî adı: Cucurbita pepo (kabak), cucurbita moschata (bal kabağı)

 

Bal kabağı, kabakgiller ailesinden yerde yetişen otsu bir bitkidir. Girintili büyük yaprakları ile bilinir. Meyveleri etli ve büyük hacimlidir, kabuğu da serttir. Meyveleri yuvarlak ve oval şekildedir. Kabuğu sert, iç dokusu katıdır.

 

Meyvenin içinde tohumları tutan merkezî bir boşluk bulunur. Bal kabağı türlerinin çoğu 7 ilâ 10 kilogram ağırlığındadır. Meyvesi çoğunlukla turuncu renktedir, ancak beyaz ve başka renklerde olanları da vardır. Bal kabağı bitkisinin bol dikenlerle kaplı iri yaprakları vardır. Erkek ve dişi çiçekler üretir.

 

KUR’ÂN-I KERİM’DE BAL KABAĞI

 

Kur’ân-ı Kerim’de Yûnus -aleyhisselâm- kıssası anlatılırken bal kabağından bahsedilir. Allah Teâlâ, Hazret-i Yûnus’u kavmini Allâh’a kulluk etmeye davet için göndermişti. Vazife yerini erken terk etmesinin akabinde, denize atıldı ve onu balık yuttu. Cenâb-ı Hak, onu balığın karnından kurtarıp karaya çıkardığında başucunda bir yaktîn bitkisi / bal kabağı bitirdi. 

 

Âyet-i kerîmeler şöyledir:

 

“Doğrusu Yûnus da gönderilen peygamberlerdendi. 

 

Hani o, dolu bir gemiye binip kaçmıştı.

 

Gemide olanlarla karşılıklı kur’a çektiler de kaybedenlerden oldu. 

 

Yûnus kendini kınayıp dururken, onu bir balık yuttu.

 

Eğer Allâh’ı tesbih edenlerden olmasaydı, tekrar dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.

 

Hâlsiz bir vaziyette kendisini dışarı çıkardık.

 

Ve üstüne (gölge yapması için) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.” (es-Sâffât, 139-146)

 

İbnü’l-Cevzî âyetin tefsiri hakkında şöyle der: 

 

İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhümâ- dedi ki: 

 

«Yaktîn, bal kabağıdır. «(Yûnus -aleyhisselâm-’ın yanında) başka bir bitkinin değil de bal kabağının bitirilmiş olmasının faydası nedir?» denilirse; cevap şudur: 

 

Hazret-i Yûnus; balığın karnından çıktığında, bedeni, yumurtadan yeni çıkmış civciv gibiydi. Derisi âdeta erimişti, ona dokunacak herhangi bir şey ona zarar verebilirdi. Bal kabağının yaprağının bir özelliği de şudur ki; şayet yaprağı bir yere bırakılırsa, oraya hiçbir sinek yaklaşamaz. Allah Teâlâ; yaprağı onu korusun, kokusu da sinekler ona eziyet vermesin diye onun yanı başında bal kabağı bitirdi.”1

 

Âyette yaktîn bitkisi nekira sîgasında zikredilmiştir. Arap dilinin kaidelerindendir ki; nekira, olumlu cümlede umum ifade eder. Bu şekilde (yaktîn) lâfzı tek bir cinsi tahsis etmeksizin, bütün kabakgilleri ihtivâ etmektedir. Yaktîn lâfzı kabakgillerin bir cinsi veya alt grubudur.

 

Yûnus -aleyhisselâm-’ın başucunda yetişen kabak; Arap Yarımadası’nda kullanılan, bilinen kabaktır. İbn-i Kesîr bu mevzu hakkında; 

 

“(Yaktîn) bal kabağıdır ve bu cumhûrun (âlimlerin ekseriyetinin) sözüdür.” demiştir.2 

 

İbn-i Hacer de; 

 

“O, bal kabağıdır.” demiştir.3

 

HADİSLERDE KABAK

 

Kabak, hadislerde geçmekle de şeref kazanmıştır. Kabak Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in sevdiği gıdâlardandı. 

 

Enes -radıyallâhu anh- şöyle anlatır: 

 

“Bir terzi, yapmış olduğu bir yemeğe Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i davet etmişti. Bu yemeğe Rasûl-i Ekrem ile birlikte ben de gittim. Terzi Rasûlullâh’a ekmek, içinde kabak ve kurutulmuş ince et parçaları olan bir çorba ikrâm etti. (Yemek yerken) Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i çanağın içindeki kabakları araştırırken gördüm. O günden beri ben de kabağı çok severim.”4

 

Tirmizî’de geçen bir rivâyete göre, talebesi Tâlût-ı Şâmî şöyle anlatıyor: 

 

Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh- kabak yerken yanına girdim ve onu şöyle söylerken işittim: 

 

“Sen öyle bir bitkisin ki, ben seni ancak Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- seni sevdiği için seviyorum.”5

 

Enes -radıyallâhu anh-’tan rivâyet edilmiştir: 

 

“Rasûlullah kabak yemeğini severdi.”6

 

KABAKTAKİ ETKİLİ KİMYEVÎ MADDELER

 

Kabak bitkisi üzerinde yapılan ilmî araştırmalara göre, bal kabağı bitkisinin birleşimlerinin bir dizi madde ve kimyevî terkipler içerdiği bulunmuştur. Bunların en önemlileri şunlardır: 

 

Vitaminler, asitler ve kimyevî terkipler: A vitamini, C vitamini ve fosfor içerir. Potasyum açısından zengindir. Az miktarda B vitamini içerir. Demir, nişasta, şeker, protein, yağ, ayrıca B1, B2 ve PP vitaminlerini içerir.

 

Bir kâse (yaklaşık 223 gram) haşlanmış kabakta aşağıdaki besinler bulunur:

 

•Kalori: 17gram

 

•Protein: 1 gram 

 

•Karbonhidrat: 3 gram

 

•Şeker: 1 gram 

 

•Lif: 1 gram

 

•A Vitamini: Günlük ihtiyacın % 40’ı

 

•Manganez: Günlük ihtiyacın % 16’sı

 

•C Vitamini: Günlük ihtiyacın % 14’ü

 

•Potasyum: Günlük ihtiyacın % 13’ü

 

•Magnezyum: Günlük ihtiyacın % 10’u

 

•K Vitamini: Günlük ihtiyacın % 9’u

 

•Folat: Günlük ihtiyacın % 8’i

 

•Bakır: Günlük ihtiyacın % 8’i

 

•Fosfor: Günlük ihtiyacın % 7’si

 

•B6 Vitamini: Günlük ihtiyacın % 7’si

 

• Tiamin: Günlük ihtiyacın % 5’i.7 

 

Kabakgillerde bulunan en önemli kimyevî maddelere gelince, kabak türlerine göre farklılık gösteren pek çok türü olan Cucurbitacin ve Tetracyclic triterpenes adı verilen üçlü terpenlere aittir. Ayrıca sitrik asit, lösin gibi başka maddeler de vardır. Tirozin, folik asit, pantotenik asit, A ve B vitaminlerine ek olarak kalsiyum, protein ve bazı amino asitler bulunur.

 

KADÎM ECZAHÂNE ANLAYIŞINDA KABAK

 

Kabak eski çağlardan beri pek çok faydasıyla bilinir. Müslümanlar, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i örnek alarak, onunla ilgilenip sofralarında bulundurur ve ikram ederlerdi. Sonra pek çok kişi bunu öğrendi. Faydalarından, tıpla ilgilenenlerin kitaplarında bahsedilmiş ve geçmişte bitkilerle tedavide kullanılmıştır. 

 

İbn-i Sînâ kabak hakkında şöyle demiştir: 

 

“Kabağın usâresi, kulak ağrısını giderir. Haşlanmış kabak, öksürüğe iyi gelir. Pişirilmiş hâli, mideyi rahatlatır. Susuzluğa (hararete) iyi gelir ve ateşli hastalıklar için faydalıdır.”8

 

İbnü’l-Kayyım şöyle der: 

 

“Kabak, hummalı / ateşli hastalara fayda sağlayan, harareti kesen ve karnı rahatlatan nemli bir gıdâdır. Hulâsa, en hafif ve en hızlı etki eden yiyeceklerden biridir.”9

 

KABAK BİTKİSİNİN MODERN ECZAHÂNEDE TESİRİ

 

Yapılan ilmî tecrübeler ve tahliller neticesinde, araştırmacılar; kabak bitkisinin farmakolojide (ilâç ve tedavi ilminde) önemli bir yer tutan, önemli faydalar ve birleşikleri içerdiği sonucuna vardılar. Bu fayda, birleşik ve vitaminler; bitkinin yapraklarında, meyvesinde ve çekirdeklerinde mevcuttur. 

 

İlk araştırmada kabakgillerden meşhur dört tür (su kabağı, bal kabağı, acur ve ebûcehil karpuzu)10 seçildi ve bakterilere karşı test edildi. 

 

Daha sonra dört türün çeşitli bitki üyeleri için su-alkolik ekstraktlar (metanol alkol) ve kloroform ekstraktı hazırlanmış ve bu ekstraktlar; 

 

•Stafilokok aureus,

 

•Bacillus subtilis,

 

•Escherichia coli ve

 

•Pseudomonas aeruginosa olmak üzere dört bakteri türüne karşı test edilmiş ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir:

 

Kabakların dört çeşidi de bakterilere karşı tesir göstermiş, daha sonra bu tesirin derecesi; bitki türüne, bakterinin kullanıldığı organa ve ekstraktına göre şu şekilde farklılık göstermiştir:

 

Bal kabağının yaprakları ve ebûcehil karpuzunun meyveleri, bakterilere karşı en yüksek tesiri gösterirken, diğer merhalelere göre en yüksek tesiri çiçek merhalesi gösterdi. Metanolik alkollü ekstrakt en etkili ekstrakt oldu.  Metanolik fraksiyonunda etil asetat, bütanol ve petrol eteri ile karşılaştırıldığında daha etkili olmuştur. Gram-pozitif bakterilere karşı duyarlılık, gram-negatif bakterilere karşı olduğundan daha güçlüydü. Bütün bunlar, kabakgillerin özellikle mikroplara karşı başarılı önleme ve tedavi etkisini doğrulamıştır.11

 

İkinci araştırmada ise, kabakgillerin böcekler üzerinde tesiri olup olmadığını ortaya çıkarmak maksadıyla yola çıkılmış ve bahsi geçen su kabağı ve ebûcehil karpuzu başta olmak üzere bazı kabak türleri, karasinek ve un biti gibi bazı böcekler üzerinde test edilmiştir.

 

Netice olarak hem ebûcehil karpuzu, hem su kabağı, hem de kabağın, tribolium castoneum (un biti) üzerinde uzaklaştırıcı etkisi ve dişi ev sineğinin üremesini durdurucu etkisi bulunmuştur. Bu sahada araştırmalar hâlen devam etmektedir ve kabakgillerin böceklere ve dolayısıyla bulaştırdıkları hastalıklara karşı koruyucu etkisi bunu doğrulamaktadır.

 

BAZI NETİCELER

 

1. Kabak yemek vücudu güzel bir şekilde besler. İçildiğinde veya suyuyla baş yıkandığında, baş ağrısını giderir. Karnı yumuşatır ve vücut içindeki kurtçukları atar.

 

2. Aklı canlandırıcıdır, düşünmeye dayalı çalışanlara faydalıdır. 

 

Almanya’daki beşerî tıp bilginleri, kabakta beyni uyarıcı yeni bir madde keşfettiler. Bu; beyni uyarma, serebral korteksi geliştirme, zekâ gücünü ve zihnî canlılığı artırma etkisi olan bir maddedir. 

 

Farmakoloji sahasında ilâve edebileceğimiz bilgilerden biri de; kabak çekirdeğinin birleşiklerinin, kabak çekirdeği emülsiyonunun büyümüş bir prostatı tedavi etmek için kullanılmasıdır. Alman ilâç şirketi Azupharma Gmbh, büyümüş prostat ve kronik mesane mukozası iltihabını tedavi etmek için yararlı bir ilâç üretti. Azuprostat M Kurbiskernol adı verilen bu ilâcın birleşenleri arasında kabak çekirdeği yağı bulunmaktadır.12

 

KABAĞIN FAYDALARI HAKKINDA ÖZET BİLGİ

 

1. Kabak bitkisi, sarı rengini kazandıran beta-karoten bakımından zengindir. Bu madde vücut dokusunu bazı zararlı maddelerden ve serbest radikallerden koruyarak, kanserden muhafaza etmeye yardımcı olur. Oksijen kaynaklı serbest radikaller, damar duvarlarını tahrip eder. İltihabın şiddetini artırdığı gibi yaşlanma süresini hızlandırır. Bunun neticesinde hücre yapısını değiştirir ve kansere sebep olur. (Kabak, birçok antioksidan zengini bitki gibi, serbest radikallerin zararını azaltır.)

 

2. Kabak çekirdeği; çinko, fosfor, demir, kalsiyum, protein, bazı aminoasitler ve buna ilâve olarak A ve B vitamini içerir ve bütün bu unsurlar prostat bezinin sağlığını korur.13 Bu faydanın sağlanması için kabak çekirdeğinden günlük 3 kaşık tüketilmesi tavsiye edilir.

 

GÜNCEL ECZAHÂNE BİLGİSİNE GÖRE KABAĞIN FAYDALARI

 

1. Kandaki insülin seviyesinin artmasında ve glikoz seviyesinin düşürülmesinde faaldir.14 

 

2. Bakteri ve zararlı mantarlar gibi hastalık yapan mikroorganizmaları uzaklaştırıcı etkisi vardır.15 

 

3. Karaciğer toksisitesine karşı fayda verebilir.16 

 

4. Mideyi yumuşatır, kabızlığı önler.

 

5. Antioksidandır ve kanser tümörlerine karşı koyar.

 

6. Karaciğeri dinçleştirir ve sarılığı önler.

 

7. İdrar çıkışını kolaylaştırır. Böbrek taşının dökülmesinde, böbrek enfeksiyonlarının giderilmesinde faydalıdır. Böbreği çalıştırır ve güçlendirir.

 

8. Yanıkların ve enfeksiyonların iyileşmesinde yardımcı olur.

 

9. Kalın bağırsak hastaları için müshil ve yumuşatıcı etkisiyle faydalıdır.

 

10. Tohumları, bağırsak kurdu ve özellikle tenyayı kovucudur. 

 

11. Korneanın kurumasını önlediği için, görme duyusuna faydalıdır.

 

12. Bevliye / üriner sistem hastalıklarının ve prostat bezi problemlerinin tedavisinde yardımcı olur.

 

13. Vücut için yumuşatıcı / müshil etkiye sahiptir. Melonemetin maddesi sebebiyle, büyük miktarlarda alındığında, kusmaya ve kusturmaya yardımcı olur.17 

 

14. İçerdiği vitaminler (A, B, C, E) radyoaktif hasara karşı koruyucu olduğu için radyasyon yayan maddelerden kurtulmaya yardımcı olur.  

 

_________________________________

 

Zâdü’l-Mesîr, VI, 311.

 

Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, IV, 21. 

 

Fethu’l-Bârî, VI, 451.

 

Buhârî, Et‘ime, 33; Büyû, 30; Müslim, Eşribe, 145.

 

Tirmizî, Et‘ime, 42; Şerhu’z-Zürkânî alâ Muvattâ, III, 211; Ahmed, XXI/234, 462.

 

İbn-i Mâce, Et‘ime, 26.

 

https://www.medikalakademi.com.tr/kabagin-faydalari-nelerdir-kabak-detoksu-nasil-yapilir/#kabagin-besin-degeri

 

İbnü’l-Baytar, el-Câmî li-müfredâti’l-edviye ve’l-ağziye, s. 329.

 

Zâdü’l-Meâd, IV, 370. 

 

10 Lagenaria siceraria (Su kabağı), Bal kabağı, Cucumis Melo var flexosus (Acur) ve Citrullus colocunthis (Ebû cehil karpuzu). 

 

11 SADDIQ, A. M. N. A. Antimicrobial and Therapeutic effects of the water extract of the Pumpkin (Cucurbita moschata) plant against some microbes. Science, 2010, 6.1.

 

12 Abdurrezzâk Geylânî, el-Hakāikü’t-Tıbbiyye fi’l-İslâm, s. 313. Koca-Çalışkan ve ark. J. Fac. Pharm. Ankara, 43(2): 173-196, 2019.

 

13 Dr. Muhammed Zeynüddin, el-Gıdâ ve’l-Cins, s. 85, 1995. 

 

14 Quanhon et al. 2005.

 

15 AMNA, Ali Nasser Saddiq. Antifungal and prophylactic activity of pumpkin (Cucurbita moschata) extract against Aspergillus flavus and aflatoxin B1. African Journal of Microbiology Research, 2012, 6.41: 6941-6947.

 

16 Dr. Muhammed Zeynüddin, el-Gıdâ ve’l-Cins, s. 85.

 

17 Mevsûatü’l-İ‘câzi’l-İlmî, s. 811, AMNA, Ali Nasser Saddiq.