RAMAZAN ve ORUÇ NİYE?

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)

 

«‒Oku!» diyor nefsini, Alak Sûresi’nde Hak,

«‒Oku!» diyor Rabbini, ey kul, oku muhakkak.

Rabbin adıyla oku, kendini doğru tanı,

Sen kendini tanırsan, tanırsın Yaratan’ı!

 

Ben, ben dediğin nefsin istekleri put gibi,

Görmeyene İbrahim, görene Nemrut gibi.

Hak değil hevâsını ilâh yapmış o gafil,

Sen, sen beni dinle, der, Allâh’a bilgiç câhil.

En mâlûm gerçeklere, en meçhul yalanları,

Derman deyip de süsler renrenk yılanları!

Keyfinden zannedersin her zehrini hediye,

En kötü günahları işletir sevap diye.

Hep muhtaç bir âcizdir fakat kibrinden çatlar,

Suçuna tevbe etmez, şeytan misâli patlar!

Arsız Kārun kesilir varlığa aldanınca,

Gökten yere çakılır sırt dönerek mîrâca.

Kendim yeterim sanıp Mevlâ’sına yan çizer,

Bu yüzden, ölüm onu toprak altında ezer!

Nefstoprak üstünde bu yüzden şart terbiye,

Anladın mı ey beşer, mübârek oruç niye?

 

Oruçla olgunlaşır, mâkes olursun nûra,

Bu hicrânı yenerek kavuşursun huzûra.

Nefsânî kirlerinden oruçla pâk olursun,

Oruçla temizlenir kalbe sızan her yosun.

Bambaşka yağar Arz’a oruç ayında rahmet,

Oruçlu tevbelere nasîb olur mağfiret!

Tâ ebed şifâ verir hidâyet tabipleri,

Gönüller merhametle kucaklar garipleri.

Yere düşen kulları Arş’a yükseltir Kur’ân,

Orucu tam tutanı affeder yüce Rahmân.

Bu afla cehennemden âzâd edilir suçlu,

Sonunda cennetlere mazhar olur oruçlu.

Sahurda ve iftarda bunu müjdeler ezan,

İçi boş avuçlara en cömert ay Ramazan.

Ramazân’ı ne mutlu rûhânî yaşayana,

Ne mutlu oruç tutan takvâlı müslümana!

Sonsuz bir bayram için «ahlâkullah»tır oruç,

O ahlâkla ey Seyrîkanatlan, Allâh’a uç!