VAROLUŞ DESTANI ÇANAKKALE
M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com
-Çanakkale şehidlerinin aziz hâtırasına-
Her yıl bahar gelende renkleri kırmızı, ak,
İki yüz elli bin gül biter Çanakkale’de.
Şühedâ kokusuyla yemyeşil açar yaprak,
Misk-i amber misâli tüter Çanakkale’de.
Tüter Çanakkale’de misâl-i misk-i amber,
Bilebilsen ümmeti ne hoş eder bu haber.
Çokları çocuğunu yalnız koyup kundakta,
Dilde «Fetih Sûresi» koşar cenge şafakta,
Şehidlik şerefine erenler bu toprakta;
Kucak kucağa şimdi yatar Çanakkale’de.
Yatar Çanakkale’de şimdi kucak kucağa,
Şehâdeti, şefaat soyundan her ocağa.
Sabahın ezanıyla yeniden başlar savaş,
Düşer mevzîye bomba, ne ayak kalır ne baş,
Gövde savrulur göğe, kızıla boyanır taş;
Güneş, gamlı yüzüyle yiter Çanakkale’de.
Yiter Çanakkale’de gamlı yüzüyle güneş,
Gündüzün aydınlığı, zifirî geceye eş.
Dağlarımı çiçeksiz, kuşlarımı kanatsız,
Atlarımı eyersiz, kahramanımı atsız,
Koymak isteyen nice haç mühürlü suratsız;
Seyyid’in güllesiyle batar Çanakkale’de.
Batar Çanakkale’de güllesiyle Seyyid’in,
Yeter fil sürüsüne, gürlemesi yiğidin.
Ey ağzı süt kokulu, gencecik taze fidan,
Düşmanın, payitahtı işgaline tutuş, yan!
«Medet yâ Rasûl!» deyip sırtını Rabbe dayan;
Bedr’in kalbi seninle atar Çanakkale’de.
Atar Çanakkale’de seninle kalbi Bedr’in,
Yetişir ehl-i semâ, gazve olur seferin.
İstiklâlin ateşi sönmesin tek yuvada,
Susmasın diye ezan; tepe, deniz, ovada,
Seddülbahir üstünde çarpışarak havada;
Bir mermiyi bir mermi yutar Çanakkale’de.
Yutar Çanakkale’de, bir mermi bir mermiyi,
Gömer suyun dibine küfür yüklü gemiyi.
Dağıtır alperenler, vatandaki melâli,
Can verir de çiğnetmez secdesize helâli,
Nur ecdâdın nur nesli; hür nefesli hilâli;
Daima üstümüzde tutar Çanakkale’de.
Tutar Çanakkale’de üstümüzde daima,
Dalgalansın diyerek söz verildi yayıma.
Erleri dönmeyince gelinler saçlarını,
Keser yaşmak altından görünen uçlarını,
Kilitleyip sandığa çeyizlik hurçlarını;
Gözyaşını aşına katar Çanakkale’de.
Katar Çanakkale’de aşına gözyaşını,
Saklar gelen geçenden dul kalınca yaşını.
Kurusun Marmara hem Boğaz kanla dolsun ki,
Şarktan, garba, şimâle, cümle cihan bilsin ki,
Kuşluk vakti yeminim, gök şâhidim olsun ki;
Türk’ün zafer borusu öter Çanakkale’de!
Öter Çanakkale’de zafer borusu Türk’ün!
Mazlumlara tek ümit, şanlı dorusu Türk’ün!