MALAZGİRT DESTANI

M. Nihat MALKOÇ mnm61mnm@hotmail.com

 

Yıllardan bin yetmiş bir, aylardan ağustostu,
Malazgirt Ovası’nda düşmanlar nefret kustu.
Bizans’ın üzerine, hücum emri verildi,
O gün kanlı ovada ne hesaplar görüldü.
Haykırdı koca yiğit; inledi yerler, gökler,
Kılıç şakırtısını dinledi yerler, gökler.
Serdengeçti yiğitler atıldı dört bir koldan,
Menzile yürüdüler ceddin geçtiği yoldan.
Göz gözü görmez oldu meydandaki dumandan,
Zafer nârası attı soylu yiğit, kumandan.
Yaktılar her ne varsa, savurdular külleri,
Karşılarında durdu karakter heykelleri.

Alparslan’ın ordusu atıldı seller gibi,
Yalınkılıç koştular kasırga, yeller gibi.
Arkasına bakmadan yürüdü alperenler,
Küçük dilini yuttu, yiğitleri görenler.
Giydiği elbiseler şehîde kefen oldu,
Ruhlar semâya vardı, arda kalan ten oldu.
Malazgirt Ovası’nda dillendi dağlar, taşlar,
Bizans ordularında öne eğildi başlar.
Duâlı ağızlardan eksik olmadı tekbir,
Birlikte haykırdılar: Hakikat bir, Allah bir!

Bizans’ın askerleri önümüzde diz çöktü,
Karanlığın ardından beklenen şafak söktü.
Geceyi böldü şimşek, parladı gözün feri,
Cenâb-ı Hak Türklere nasip etti zaferi.
Ruhlarını İslâm’ın harcında yoğurdular,
Oymakla yola çıkıp bir millet doğurdular.
Karanlığın ardından bir mübârek tan oldu,
Şehidlerin kanıyla coğrafya vatan oldu.
Coşkun bir sel gibiydi Malazgirt’te atlılar,
Mesafeyi yok saydı, rüzgârdan kanatlılar.

Canını siper etti; yiğit subayı, eri…
Açılmamak üzere, kapattık bu defteri.
Peygamber’in övdüğü bu milletti, bu millet,
Bize göre değildi onursuzluk ve zillet.
O gün Anadolu’nun kapıları açıldı,
Şehidlerin üstüne ne rahmetler saçıldı!
Malazgirt deyip geçme, zaferlerin hasıdır,
Esâret kor ateştir, sînelerin pasıdır.
Bu zaferin ardından tarihe mühür vurduk,
Bu kutlu topraklarda nice devletler kurduk.
Kabımıza sığmayız, bize dardır Malazgirt!..
Anadolu’yu açan anahtardır Malazgirt!..