İSTE CÂN U GÖNÜLDEN!
Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com
Ara, sor, soruştur, bul bir yolunu!
Sen yeter ki iste cân u gönülden!
Kapısından kovmaz hiçbir kulunu,
Sen yeter ki iste cân u gönülden!
Deryâ verir, deniz verir, göl verir,
Leylâ’sını arayana çöl verir,
Diken arasında, gonca gül verir;
Sen yeter ki iste cân u gönülden!
Hak yol islâm, sapma bâtıl yollara!
Taş atma ha meyve veren dallara!
Seni refîk kılar sâlih kullara;
Sen yeter ki iste cân u gönülden!
Gönül çerâğını artık yaksana,
İstemeden neler vermiş bak sana,
Ya istersen hiç vermez mi Hak sana;
Sen yeter ki iste cân u gönülden!
O’ndan başkasına etme ki kulluk,
O versin ömrüne; bereket, bolluk,
Elbette lâzımdır yolcuya yolluk;
Sen yeter ki iste cân u gönülden!
Hasrettir; belimi, boynumu büken,
Varsın, yol üstüne döksünler diken,
Kıyamda, rükûda, secdede iken;
Sen yeter ki iste cân u gönülden!
Ucba sevk etmesin sırtında kürkün,
Ağzına tat versin dilinde türkün,
Hep Allah’tan olsun; ümidin, korkun;
Sen yeter ki iste cân u gönülden!
Sen yürü ki Sevgili’nin izinden,
Gözyaşın gönüle aksın gözünden,
Tebessümü eksik etme yüzünden;
Sen yeter ki iste cân u gönülden!