EY OĞUL!

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com

 

Dikkat kesil şu fakirin sözüne,
Yalan dünya bir acayip yer oğul!
Câzibeli görünmesin gözüne,
Hak ettiği kadar değer ver oğul!

Sözümü hafife alma yanarsın,
Yanlış yapar iyi yaptım sanarsın,
Terse düşer doğruları kınarsın;
Hakkı hak, bâtılı bâtıl gör oğul!

Her işin bir kolay, bir sarp yanı var,
Görünen bedenin gizli canı var,
Sözün kapalısı hem ayânı var;
İyi düşün hikmetine er oğul!

Niçin yaratıldın ne buyurur Hak?
Mahşere varınca sorar muhakkak,
Abdestli, namazlı kul olmaya bak;
Nurlu olur uzuvların nur oğul!

Tutma hesabını; ikinin, dördün,
Dert edersen olur dünyaca derdin,
Burası değildir hakikî yurdun;
Ötelerin hayalini kur oğul!

Müşfik ol, herkesle insanca konuş,
Gönülden gönüle yol bulup tanış,
Ben bilirim deme bilene danış;
Bilenin üstünde bilen var oğul!

Var gününde dostun otuz, ell’olur,
Daha sen demeden işin hâll’olur,
Düştüğünde hakikîsi bell’olur;
Gerçek dosta aç gönlünü ser oğul!

Kötü rehber doğru yoldan tezdirir,
Düzü yokuş eder, candan bezdirir,
Kargaya uyarsan çöpte gezdirir;
Gülistanda bülbüllerle dur oğul!

Kendi düşen oturup da zâr etmez,
Bilinçli sapkına öğüt kâr etmez,
Arsız ile düşüp kalkan ar etmez;
Ayıp sözü, ulu orta der oğul!

Oğul! Nasihatim mîrastır sana,
Dedemden dedene, dedenden bana,
Devrediyor böyle, atma yabana;
Akgül’ün sözleri mücevher oğul!