ÂHİRZAMAN

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)

 

Bülbülün gezdiği gül bahçede, vak vak türedi,
Gülü cansız bırakan kupkuru toprak türedi.

Bizim ecdâdımızın izzeti göklerdeydi,
Ne hazindir bu devir, bir sürü alçak türedi.

Özü pak, hâli elif ruhlu nesiller nerede?
Edebin kalbine, hak sözlere zikzak türedi.

İki günlük okumuş, kendini deryâ sanıyor,
Toz kadar bilgisi yok, meydana çaylak türedi.

Güneşin söndüremez nûrunu hiçbir yarasa,
Nebevî hükme hasım onca fırıldak türedi.

Gariban gönle sıcak aş oluvermez gāfil,
Menfaat uğruna servetlere ortak türedi.

Ey Nebî gökte güneş nûrunu Sen’den alıyor,
Şimdi ak nûruna düşman, rezil ahmak türedi.

Cennetin yolları dümdüz mü sanırsın, Ecrî,
Devr-i âhir bu zaman, çelmeli kavşak türedi.

Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün
(fâilâtün) (fa’lün)

26 Kasım 2019, Akmescid-İstanbul