177. Sayı TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız,

Cinayetler, tacizler ve zulümler gündemimizden düşmüyor.

İnsanın iç dünyası, karanlık ve kirli bir dehliz.

Dünyada da birtakım güçler; terörü kullanarak, ülkeleri tahribe, bölmeye, parçalamaya çalışıyor.

İnsanlık nasıl bu kadar rezil olabiliyor?

Temizlenmekten başka kurtuluş çaresi yok.

Câhiliyye ehlini, sahâbe-i kiram eyleyen terbiye…

Hindleri, Vahşîleri ve İkrimeleri gözü yaşlı rahmet insanları yapan tezkiye…

Ceddimizi de Karahanlı, Selçuklu ve Osmanlı yapan terbiye…

İşte o tezkiye ve terbiyeyi sağlayan ve öğreten büyük lütuf…

Âyet-i kerîmede buyurulur:

“Andolsun ki içlerinden bir Peygamber göndermekle Allah, mü’minlere büyük bir lütufta bulunmuştur…” (Âl-i İmrân, 164)

O büyük lütuf için Yûnus’un dediği gibi demeli:

Canım kurban olsun Sen’in yoluna…

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; kelime-i şahâdetteki «eşhedü»nün şâhitlik etme mânâsı üzerinde, bir tefekküre götürüyor bizleri:

“Ne yapıp etmeli ve duymak ekseninde değil, ancak görmek ekseninde Hazret-i Peygamber’e pervâne olmalı. Kendimize demeli ki:

«Şayet O’nu aşk ile göremezsen ve O’na aşk ile bakamazsan, asla şâhit oldum diyemezsin! Diyemedikçe de îmânında yalancı duruma düşersin.»”

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «Kur’ânî Tâlimatlar»da, «İslâm’da Peygamberimiz’e İttibâ» husûsunu kaleme aldı. Felâketler tûfânında, yegâne kurtarıcı Nûh’un gemisi, Efendimiz’e ve vârislerine tâbî olmak.

«Sır ve Hikmet İncileri»nde ise, insanın iç dünyasındaki kirlenmelere karşı, en büyük temizlik sırrı var: «Hâle Rızâ»

Yazarlarımız; Allah Rasûlü’nün tezkiyesini, O’nun müstesnâ ahlâkını, açtığı kurtuluş yolunu ve terbiye usûllerini misallerle anlattılar. O’nu tasdik edememiş sînelerde bile meydana getirdiği îtirafları dile getirdiler.

Liberalizm’in çöküşüne karşılık, Totaliterizm de hiç bize uygun değil… Toplumun tezkiyesinde biz bize özgü olarak neler yapabiliriz?

Arakan husûsunda, duygulu bir anlatımla tarihî gerçekler… İslâm’ın tarihe vurduğu mührü, itiraf etmek mecburiyetinde kalan insaflı gayr-i müslimlere misaller… Hazret-i Ömer, tarihçi Vâkıdî, Sultan Alparslan ve; «Zamân O Gül gibi gül görmemiş zamân olalı…» diyen Yahya Kemal… Bu ay mecmûamızdan sîmâlar…

Ve tabiî ki şiirler… Naʻtlar başta olmak üzere, bizi arındıracak, temizleyecek sırları söyleyen mısralar… Bilhassa da, «Barış Pınarı Harekâtı»nın tazelediği heyecanla söylenmiş coşkulu mısralar…

Yüzakıyla…