CAMİ ve CEMAAT

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com

Kulun kulluğuna gizli bir şahit,
Camiler; mü’mine uhrevî nefes.
Mânevî bir ruhla sarar beş vakit,
İnanan kalpleri lâhûtî bir ses.

Mâbette mü’minin namaz kılışı,
Nefs cenderesinden bir kurtuluştur.
Daralan ruhların nefes alışı,
Dünya kafesinden âzâd oluştur.

Fırtınalı rûhun emin limanı,
Barışın, huzurun kaynağı mâbet.
Cûşa gelir coşar kalpte îmânı,
Sevgiler kabarır, taşar muhabbet.

Soyulur rütbeler, geçersiz unvan,
Herkesin gayesi Allah rızâsı.
Maddeyi, makamı bitiren mekân,
Âmirle memurun, aynı hizası.

Semâya yönelen zarif minare,
Tevhîde çağırır, parola verir.
Dili, rengi başka, farklı her kare,
Cemaat oluşur, benlikler erir.

Cami; bedenleri toplamaz mahzâ,
Gönüller, duâlar, âmînler aynı.
Hep birlikte atar, yürek o lâhza,
Huşû, huzû ile bükülü boynu.

Beraber ibâdet etmek Rahmân’a,
Birlik şuurunu nakşeder öze.
Sabır eğitimi verir insana,
Çekilen zorluklar görünmez göze.

Ne gam kalır, ne dert, biter kasâvet.
Sevgi dolar kalbe, dağılır gazap.
Yâ Rab! Gönlümüzü her zaman cem et!
Cemaat rahmettir, ayrılık azap.