KİTAPLAR ve AĞAÇLAR

Zahit GENÇ zahitgenc80@gmail.com

Mevzumuzun başlığına bakıp da; «İnsan zekâsının mahsûlü olan kitaplarla ağaçların nasıl bir alâkası, benzerliği olabilir?» diye düşünebilirsiniz.

Burada kitapların insan için nasıl faydalı olduğunu, ağaçlarla bir kıyaslama yaparak belirtmek istiyoruz. Yoksa niyetimiz kitap sayfalarının ham maddelerinin ağaçtan olduğunu anlatmak değildir.

İnsanların hayırlısı-şerlisi, faydalısı-zararlısı, iyisi-kötüsü, güzeli-çirkini, boşu-dolusu, zirvesi-zırvası… olduğu gibi kitaplar için de durum aynıdır.

Atalarımızın;

“Eğri odunun doğru gölgesi olmaz.” diye bir sözü vardır. Fikri bozuk, aklı bozuk, kalbi bozuk kişilerden; iyi, faydalı eserler beklemek boş bir hayaldir. Eğri kişiden, doğru bir iş bekleyemeyiz.

Her iyi kitap okuyan insan iyi olmadığı gibi, her kötü kitabı okuyan insan da kötü olmayabilir. Ama iyi kitaplardan faydalanıp güzel meziyet sahibi olanlara şahit olduğunuz gibi; kötü kitapların da nice insanların akıllarını çeldiğine, zihinlerini körelttiğine, inançsızlığın girdabında boğup gittiğine şahit olmuşsunuzdur.

Zararlı kitapları bir tarafa bırakıp iyi olanları ele alacak olursak, onların da fayda yönünden birbirinden farklı olduğunu görürüz.

Onlardaki bu farklılığı ağaçlarla kıyaslayarak şöyle değerlendirebiliriz:

Ağaç deyince, insan olarak hepimiz ya yazın gölgesine sığındığımız bir çınar ağacını ya meyvesine uzandığımız bir meyve ağacını ya da ormanlarda rüzgârlarla uğuldayan çam ağaçlarını hatırlarız.

Ağaçların güzelliği, büyüklüğü, faydası farklı olduğu gibi kitaplar da farklı farklıdır. Şöyle ki;

Kitaplar var, meyveli bir ağaç gibidir.

Kitaplar var, küçük bir süs ağacı gibidir.

Kitaplar var; çiçeksiz, meyvesiz ama kerestesi değerli bir ağaç gibidir.

Kitaplar var; çiçek açmayan, meyve vermeyen, ancak odun olan bir ağaç gibidir.

Kitaplar var; iri gövdesi, uzun dalları, koyu gölgesi olan bir ağaç gibidir.

Kitaplar var, gölgesi bile işe yaramayan kuru bir çalı gibidir.

Çiçekli-çiçeksiz ağaçlar, meyveli-meyvesiz ağaçlar, çiçekleri kokulu olanlar, kokusuz olanlar diye özelliklerini sıraladığımız ağaçlar, insan için ne kadar faydalı ise kitap da o kadar değerlidir.

Bir ağaç; hoş kokulu çiçeği, tatlı meyvesi, koyu gölgesi, yemyeşil manzarası ile insana hizmet ediyorsa, o insan için en faydalı ağaçtır.

Bir kitap; aklımızı doğruluğa, duygularımızı iyiliğe, davranışlarımızı güzelliğe yönlendiriyorsa o kitap iyi kitaptır.

Bir kitap; ahlâkımızı güzelleştiriyorsa, fikrimizi güçlendiriyorsa, kalbimizi zenginleştiriyorsa, sığlıktan, körlükten kurtarıyorsa, ilmimizi artırıyorsa, insanlığımıza katkı sağlıyorsa o kitap güzel kitaptır. İşte bu kitaplar okunacak kitaplardır.

Ağacın güzelliğini gözle görerek, meyvenin tadını dille tadarak anlayabiliriz, bunu herkes bilir. Fakat iyi bir kitabı anlamak her insan için kolay değildir.

Zakkum çiçekleri çok güzeldir ama özünde zehir taşır. Süslü cümlelerle, yaldızlı kelimelerle yazılmış nice kitaplar var ki, okuyanın ayağını kaydırır. İnançsızlığın kör kuyularına düşürür ki, çıkıp kurtulmak çok zordur…

Sağlam bir inancı, geniş bir kültürü, derin bir ilmi olmayanlar. İyi ile kötüyü ayırt edecek bir muhakeme gücü bulunmayanlar. Hakla bâtıl arasındaki farkı kavrayamayanlar. Fikri sığ, zihni boş insanlar her kitabı okumamalıdır.

Kökünü toprağın derinliklerine salmış heybetli çınar ağaçlarının güçlü rüzgârlara dayanıp yıkılmadığı gibi; Kur’ân’la beslenen, îmanla güçlenen insanlar da çürük fikirlerle dolu boş kitapları okusa da zarar görmez ama, esas olan onlarla vakit öldürmemektir.

Her zaman, her yaşta ve en başta okumamız, anlamamız ve yaşamamız gereken kitap, yüce kitâbımızdır.