İSRAFLAR İFLÂSA ÇIKAR!

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com

 

Belli ki dünyanın çivisi çıkmış,
Sonu bir meçhule akıyor gibi.
Bu bozuk düzenden mazlumlar bıkmış,
Elini vurduğu yakıyor gibi.

Ümitler tükenir azar be azar,
Olur-olmaz şeyden can cana kızar,
Talih iyileri hep sona yazar;
Her öne çıktıkça, çekiyor gibi.

Zamâne fendine olmuşuz dûçar,
Dostlar birbirinden beyhûde kaçar,
Mazluma, mağdura kim kucak açar?
Yâr olan yârenden bıkıyor gibi.

Bu nasıl hayat ki zillete mahkûm?
Devâ bekler olmuş, çaresiz hekim.
Hepsi şikâyetçi sorarsam her kim;
Yüklendiği yükten çöküyor gibi.

Bağı hazan vurmuş, güllerde sitem,
Bülbül değilim ki, zâr edip ötem,
Gerçeği haykırmak olmuşsa hatam;
Hak-hukuk-adâlet kokuyor gibi.

Kâr umarken, neden artmış zararım?
Bin bir mihnet ile bitmiş karârım,
Yana yana bir kurtuluş ararım;
Çile ilmek ilmek dokuyor gibi.

Allâh’ım, utanmaz yarattığın yüz,
Bu sefil ahvalle ayar ölçüsüz,
Hakkı savunurken, kalmışız öksüz;
Arsızlar alaylı bakıyor gibi.

Vefâ umduğumda, vefâ kalmamış,
Can dediğim, kapımızı çalmamış,
Nefs mağrûru selâmımız almamış;
Yapmadığı gönlü yıkıyor gibi.

Körlük perdesi mi inmiş gözüne?
Haramları helâl saymış özüne,
Kim inanır münafığın sözüne?
Avazı yalandan şakıyor gibi.

Bunca meseleye kafa yorarken,
Milletin derdine derman ararken,
Gurebânın yarasını sararken;
Zaman kaddimizi büküyor gibi.

Bu ne menem hayat? Bu ne keşmekeş?
Şu tahtsız bahtıma doğmuyor güneş…
Mukaddes değerler maddeye peşkeş;
İblis canımıza okuyor gibi.

Hicranlı sînede yürek «al kan»mış,
Sönen ocaklarda bağırlar yanmış,
Can dediğin cânan kimlere kanmış?
Sevda gönlümüzü sıkıyor gibi

Niyazkâr son bulur bir gün bu yarış,
Henüz vaktin varken gel hayra karış!
Hak’tan gayrısına boştur yalvarış;
Her israf iflâsa çıkıyor gibi.