YARADAN SEVMİŞ SEN’İ…

Servet YÜKSEL servety@t-online.de

Yaradan sevmiş Sen’i, âlemlere sevdirmiş.
Meleklere, cinlere, âdemlere sevdirmiş.

Mü’minlerin sancağı; şerefin, şânın Sen’in…
Yazmaya doyamayan kalemlere sevdirmiş.

Bir acayip hâl olur bülbüllere, güllere…
Seherin gözyaşları şebnemlere sevdirmiş.

Sevdana değen yanar, tâc u tahtı terk eder…
Nice İbrahimlere, Ethemlere sevdirmiş.

Kar altında bekleyen kardelenler; «Ah!» çeker…
Hasretinden sararmış çiğdemlere sevdirmiş.

Gönül ufuklarına vahyin nûru vuranda…
Hira’da geçirdiğin o demlere sevdirmiş.

Hep zamanın üstünde güzelliğin, ahlâkın…
Salât ü selâm yüklü meltemlere sevdirmiş.

Mekke sokaklarında hüznün ayak izleri…
Kâbe’nin giyindiği matemlere sevdirmiş.

Ay cemâline hayran, güneş pervânen olmuş…
Göklerde yanıp duran şol şemlere sevdirmiş.

Çağırsan dağlar, taşlar, ağaçlar koşar gelir…
Mûcizeler bahşetmiş, gizemlere sevdirmiş.

Sâdıklarla yürürsün hicretin yollarında…
Çekilen çilelere, elemlere sevdirmiş.

Gölge eden bulutlar, dîvâne gibi gezer…
Yağmur, kar olup yağan özlemlere sevdirmiş.

Safâ-Merve arası Sen’i arar dururuz…
Hürmetine kaynayan zemzemlere sevdirmiş.

Eşiğine düşerken savrulan küllerimiz…
«Aslı»nı bulsun diye «Kerem»lere sevdirmiş.

Ellerinden dökülen şefkatin şelâlesi…
Yetim-öksüz, gariban hemdemlere sevdirmiş.

Servet’ini, canını bir söze kurban etmiş…
Muhabbet fedâîsi ekremlere sevdirmiş.