YARINLAR UMUTLARA GEBE!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com

Hak âşığı bir yiğit, vuslat kokan bir günde,
Kaç asırlık gafletin zincirini kıracak.
Ardında alperenler, yağız atlar üstünde,
«Allâhü ekber!» diye cihana haykıracak.

Sonsuzluk yolcuları gazâya çıktığında,
Şehâdet ateşini gönlünde yaktığında,
Ölümün gözlerine korkmadan baktığında;
Karanlıklar kaybolup ufuklar ağaracak.

Masmavi deryâlara vurgun ırmaklar çağlar,
Aşılacak, yıllardır geçit vermeyen dağlar,
Peygamber’in asrına dönecek mahzun çağlar;
Bilâl’in ezanları gökyüzünü saracak.

Sükût edecek zaman, dinecek fırtınalar,
Gönle ışık saçacak; Yûnuslar, Mevlânâlar,
Hakikat çınarının gölgesinde analar;
Kundağa bebeklerle umutları saracak.

Bahar gözlü çocuklar, ne hayaller kuracak,
İffet timsâli kızlar, murâdına erecek,
Dün gözyaşı dökenler, yarın neşe derecek;
Adâletin rüzgârı, dertleri savuracak.

Mâzînin sînesinde hasret yaradır kat kat,
Heyecan tûfânında gerçekleşir son vuslat,
Deli bir tay misali çağlayıp coşan Fırat;
Tuna’yla kucaklaşıp Nil’e selâm verecek.

Malazgirt’i titreten Alparslan nidâsıyla,
Niğdolu’da şahlanan Yıldırım edâsıyla,
Fatih’in hep büyüyen İstanbul sevdâsıyla;
Cihan, yeniden eşsiz destanları görecek.

Tebessüm yayılacak, çatlayan dudaklara,
Yağmurlar can verecek, sararan yapraklara,
Çan sesinden bunalan, mükedder topraklara;
İslâm’ın huzur veren o mührünü vuracak.

30 Temmuz 2018