KİM HAZIRLADI?

Ömer Sami HIDIR samihidir@gmail.com

Kur’ân-ı Kerim’de birçok âyet-i kerîmede buyurulur:

“Biz, yeryüzünü bir beşik / döşek yapmadık mı?” (en-Nebe’, 6; ayr. bkz. el-Mülk, 15; el-Bakara, 22)

“O; yeri size beşik yapan ve onda size yollar açan, gökten de su indirendir…” (Tâhâ, 53; ez-Zuhruf, 10)

Beşik teşbihi üzerinde düşünelim:

«Yeni doğmuş bir bebek için neler yapıyoruz?»

Doğmadan aylar önce başlayan hazırlıklar…

Kendisine uygun, emniyetli, rahat yataklar…

En uygun sıcaklık şartları…

Yeteri kadar güneş ışığı…

Temiz, sağlıklı ve sessiz bir ortam…

Âyetlerin ifadesiyle dünya da insanoğlu için âdeta böyle hazırlanmış.

Deryâ içindeki balıklar gibi, bu hazırlığın içinde doğup yaşadığımız için onu tam olarak idrak edemiyoruz. Fakat başka gezegenlere baktığımızda bunu anlayabiliriz.

Meselâ Mars:

–Mars’ın yüzeyinde ortalama sıcaklık -50⁰C’dir.

–Mars’ta ağırlığınızın %60’ı kaybolur. Yani dünyada 100 kilogram gelen bir kişi Mars’ta 40 kilogram gelir.

–Mars gezegeninde, güneş sisteminin bilinen en büyük kum fırtınaları gerçekleşmektedir. Aylar boyunca sürebilen bu fırtınalar, gezegenin bütün sathını kaplamakta ve güneş ışığı kesilmektedir.

–Mars atmosferinin %95’i karbondioksit, %3’ü azottur.

–Mars’ın manyetik kalkanı olmadığı için; sathı, dâimî sûrette güneşten gelen yüklü parçacık rüzgârları ile bombardıman altındadır. Bu durum Mars’ın atmosferinin giderek incelmesine ve seyrelmesine sebep olur. Mars’ın atmosferinin günümüzdeki yoğunluğu, dünyanınkinin sadece %1’i kadardır.

Merkür, Venüs ve diğerleri de farklı değil.

Bugüne kadar yapılan gözlemler; gezegenimizde hayatı destekleyen özelliklerin tesadüfle açıklanamayacağını ispatlıyor.

O zaman dünyayı bize hazırlayan ne?

Her biri sonsuz sayıdaki ihtimalden sadece biri olan üst üste milyonlarca iyi şans mı!

Bir ateist yine de bu şansa inanmak isteyecektir. Fakat onu bekleyen bir başka problem var:

“Dünyanın benzeri bulundu!” diye sık sık haberlere düşen bilgileri duymuşsunuzdur. Kâinâtın muazzam genişliği içinde, dünyada böyle üst üste gelen «şanslı ihtimaller»in başka bir yerlerde de gelmiş olması gerekmez miydi?

Fakat insanlık; yarım asırdır fezâya sinyaller, radyo frekansları göndermesine rağmen, hiçbir canlıya, hiçbir medeniyete rastlamıyor. Buradaki tesadüfse, niye başka yerde tekrarlamıyor?

Dünyadaki bu muhteşem hazırlığı madde madde saymak mümkün değil. Fakat birkaç misal:

✳ Gökyüzünde hayranlıkla seyrettiğimiz ay; bizim için hem muhteşem bir manzara hem de bir yönüyle dünya için çapa vazifesi görmekte. Ayın kütlesi dünyanın kütlesinin yaklaşık 84’te 1’i; fakat onun da bir çekim kuvveti var. Dünya eliptik bir yapıda olduğu için ayın çekimi ekvator kuşağında daha fazla. Bu sebeple dünya hep 23,5⁰’lik bir açı ile dönüyor. Eğer ay olmasaydı, dünya herhangi bir zamanda çok farklı eksen eğikliklerine sahip olurdu. Bazen Merkür’de olduğu gibi hiç mevsim olmaz veya Uranüs’teki gibi çok şiddetli mevsimler gözlenirdi. Bu da bizim huzur içinde yaşamamız için yapılmış bir hazırlık.

✳ Atmosferdeki tabakalar da çeşit çeşit. Dünya üzerinde önce 7 tabaka var. Bunlara ilâveten, bizi güneşten gelen manyetik rüzgârlara karşı koruyan manyetosfer var.

✳ Son zamanlarda keşfedilen bir koruma daha! Güneş sistemimizin dışında, yıldızlar arası uzayda var olan manyetik bir rüzgâr mevcut imiş. Bizi bu zararlı dalgalardan korumak için, güneş bir kalkan vazifesi görmekte ve bu dalgalar bize uğramadan etrafımızdan akıp gitmekte imiş. Daha bilemediğimiz ne kadar muhafaza var!

Âyet-i kerîmede buyurulur:

“Gökten de yetecek kadar su indirdik de onu yerde iskân ettik. Hiç şüphesiz ki Biz onu gidermeye de kādiriz.” (el-Mü’minûn, 18)

✳ Ayağımızın altında bulunan bir hazırlık da depolanmış hâlde bulunan tatlı su kaynakları. Yer kabuğu 5000 metre kalınlığında. Fakat; -biz rahatça ulaşalım diye- su, en kurak bölgelerde dahî bizim ulaşabileceğimiz derinliklerde bulunuyor. Su daha derinlerde olsaydı, ulaşmamız mümkün olmazdı!

✳ -Biz bugün istifade edebilelim diye- binlerce yıl önce yaşamış dinozorlar ve bitkiler; geçen onca zamandan sonra sıkıştı, ısındı ve fosilleşti. Bugün kullandığımız petrol, doğalgaz ve kömür yatakları çok çok öncesinden bizim için yapılan bir hazırlık.

✳ Dünyada farklı bölgelerde farklı iklimler yaşanmakta. Yaşanan iklime göre de bitki çeşitliliği teşekkül etmekte. Bazı yerler tropik bazı yerler kurak, fakat her bölge için orada yetişebilecek bir bitki var. Yetişmeyen bitkileri, başka beldelere taşımak da birçok insana bir rızık kapısı olmakta. İnsanlar arasında ünsiyet sağlamakta. Yeryüzünde ulaşımın mümkün olduğu yolların olması ve denizlerde yolculuğun imkânı, yine muhteşem ilâhî hazırlığın nümûneleri…

✳ Astım hastalarına, rahat nefes alabilmeleri için yaylalara çıkmaları tavsiye edilir. Birçok insan yaz aylarını, yüksek yerlerde geçirmek ister. Peki yeryüzünde çok az bir seviye farkı olsaydı, kim bir yükselti oluşturabilirdi?

✳ Toprak deyip geçiyoruz. Fakat toprağın şu anda kullandığımız hâle gelmesi için kaç bin yıl geçti! Kimyevî ürünlerin deposu hâlinde olan toprak, bir fabrika ürünü değil; aksine bütün fabrikalara ham madde oradan gidiyor. Hayatımızı kolaylaştıran bunca imkânın bir araya gelmesi, muazzam bir hazırlığın neticesidir.

Arz dışında bu hassas dengelerin bulunduğunu ve hayatın var olduğunu ispatlayamayanlar, var olduğunu iddia etseler de, herkesin; «Nerede?» cümlesiyle özetlediği şekilde hâlâ en küçük bir ize ulaşamayanlar, dünyayı insanoğluna hazırladığını ilk semâvî kitaplardan beri dünyaya ilân eden Cenâb-ı Hakk’ı, en azından aklen ve vicdanen, tasdik etmek mecburiyetindedir.