AĞLAR…
ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com
Hakikat yalana kurban gittikçe,
Umutlar tükenir, hayaller ağlar…
Zenginin paraya hırsı arttıkça,
Her köşe başında yoksullar ağlar…
Mazlumun yanına uğramaz sürûr,
Kapılar kapanır, umudu kurur,
Küçücük bedenler kıyıya vurur;
Denizler utanır, sahiller ağlar…
Garip bir kahkaha seheri deler,
Bir gölge âşığın aklını çeler,
Ayrıkların yurdu olmuş bahçeler;
Hüzün dolar güller, bülbüller ağlar…
Ummanları yutar kalplerdeki kin,
Bir damlası yüze vurmaz velâkin,
Yüz talibi beğenmezken bir çirkin;
İffetli, nasipsiz güzeller ağlar…
Ustasına iş buyurur çıraklar,
İzzet, ikram görür hâin alçaklar,
Başa taç, savaştan kaçan korkaklar;
Yerde aslan, gökte kartallar ağlar…
Kalemi, bir hiç uğruna kırılan,
Masumun suçu ne, var mı bir bilen?
Yalnızca üç-beş ay ceza verilen;
Hırsızlar, sapıklar, katiller ağlar…
Çoğu kez gizler tüm gerçeği yüzler,
Bazen hançer olur yaralar sözler,
Akacak yaşları kurutur gözler;
Kimseler fark etmez, gönüller ağlar…
Küfür kokar, isyan kokar kelâmlar,
Eşe, dosta (!) hediyedir makamlar,
Zevkin deryâsında yüzer haramlar;
Dipsiz kuyularda helâller ağlar…
Devran dönmüş, atı taşır süvari,
Yaprağı, beğenmez koca çınarı,
Tahta çıkar, emir verir soytarı;
Zindanda çürüyen krallar ağlar…
«Eyvah» var, her şehrin dudaklarında,
Fuhuş hüküm sürer sokaklarında,
Tertemiz, bembeyaz kundaklarında;
Günahı bilmeyen nesiller ağlar…
Yolcular uykuda, eriyor zaman,
Belki de yakında kopacak tufan,
Aylar, yıllar geçmiş, yürümez kervan;
Yollar yolcu bekler, menziller ağlar…
Yurdumda dağ, bayır, dere, göl ağlar,
Bakar da mâzîye istikbâl ağlar,
Müjdelenen belde İstanbul ağlar;
Bayrakta yıldızlar, hilâller ağlar…
6 Haziran 2017