146. SAYI TAKDİM
Kıymetli Okuyucularımız,
Bir yanda dram… Ağlayan sîneler…
Savaşlar, yetim ve dullar, çaresiz kalanlar, şehid cenazeleri, kıtlık ve susuzluğun pençesinde kıvranan kimsesizler…
Diğer yanda ise kahkaha… Kuruyan vicdanlar…
Zulmün, egoizmin, eğlencenin, israfın ve cimriliğin pençesindeki özü itibarıyla zavallılar… Ruhlarının acı feryatlarını, kahkahalarıyla susturmaya çalışanlar…
Bu tezatlı manzara, yegâne çareyi davet ettirmekte:
Bu Nasıl Bir Devr-i Tezat;
AMAN EY FAHR-İ KÂİNAT!..
Çünkü zalimiyle, mazlumuyla insanlık O’na muhtaç…
Acı feryatlarını duyurmaktan dahî ümit keserek, dramlar içinde sessiz sessiz ağlayan sîneler…
Vicdanlar da; kahkahalardan vazgeçip, rahmet gözyaşları dökebilmek için, O’nun öğreteceği merhamete muhtaç…
Mübârek üç aylarla buluşan kutlu doğum nisanında, insâniyet âleminde tabiatın zıddına ağır bir karakış hüküm sürmekte… Müslümanlardan kaynaklanmayan bir kutuplaşma, hilâl-haç gerilimi tırmandırılmakta… Bu darlıkta yegâne sığınak Rabbimiz ve bize gösterdiği üsve olan Efendimiz. Bu sebeple;
AMAN EY FAHR-İ KÂİNAT!.. diye şifâyı hatırlatıyoruz birbirimize…
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; dünyanın içinde bulunduğu tezatları şiirin hıçkırıklarıyla dile getirdi.
«Unutmam Hiç!» başlıklı şiiriyle ise ülkemiz üzerinde yüz yılı aşkın zamandır oynanan haçlı oyunlarını deşifre etti. Sultan Abdülhamid Hân’a yönelik istibdat iftirası kampanyalarında düşmana kanan aydın kesiminin düştüğü hataların tekerrür etmemesi için ikaz etti.
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «O’nun Muhteşem Ahlâkı»nda insan yetiştirmesini, insanları cehlin, küfrün ve zulmün karanlıklarından hidâyetin, îmânın ve adâletin nûruna eriştirmesini misalleriyle kaleme aldı.
Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri’nde ise; akıl nimetinin israfı mevzuu geniş şekilde ele alındı. Alâkayla okunan İstanbul mülâkatından bir bölüm…
Aktüalite, dergimizin muhtevâsında geniş şekilde yer aldı. Prof. Dr. Necdet TOSUN, tasavvufî bir inceliğin istismârına dikkat çekti.
Anayasa Paketi Referandumu ve bu halk oylaması sebebiyle Avrupa’dan gelen, Abdülhamid Hân-ı Sânî devrini hatırlatan müdahaleler ve batının Mısır darbesindeki tenâkuz; yakın tarih bakış açısıyla, siyaset üstü bir lisanla muharrirlerimiz tarafından dile getirildi.
Fahr-i Kâinât Efendimiz; el-Emîn vasfıyla, muhteşem ahlâkıyla, İsrâ ve Mîrâcıyla, yetiştirdiği ashâbıyla gönüllerinize su serpmekte…
İbâdetlerdeki «makāsıdü’ş-şerîa» sırları, kulluk imtihanının incelikleri ve Selmân-ı Fârisî’den Şa‘râvî’ye sîmâlar…
Şiirlerde de, na‘t-ı nebevî gülleri var… Aşk ve muhabbet bahçesinin bülbülleri var…
Kıymetli Okuyucularımız,
13. senemizde abonelerimize hediye ettiğimiz; «Hoş Sedâlar» adlı esere alâka ve teveccühünüz için teşekkür ederiz.
Bu sene Kutlu Doğum kampanyası için hazırladığımız ve hizmetinize sunduğumuz kitaplar arasına Fahr-i Kâinât Efendimiz adlı kitabımızı ekledik.
Bu eserin de bir gönle daha ulaşması için göstereceğiniz teveccüh ve gayretiniz için şimdiden teşekkür ederiz.
Yüzakıyla…