YORGUN SAVAŞÇI’YA NAZÎRE
ŞAİR : NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com
-Merhum Hacı Babam Mevlüt CENGİZ’e
Allâh’ım yitirdim saâdetimi,
Oldum şu dünyada baba yetimi.
Vallâhi doymadık eşsiz hâline,
Benzerdi ahvâli gül ahvâline.
Sabrı, çilelere katık eylerdi,
Hakkı temsil edip, hakkı söylerdi.
Gönülden teslimdi Yaradan’ına,
Rasûl’ü düşmezdi asla yadına.
Nefsi terbiyeye «vekil» olmuştu,
Hakk’ı zikrederek, nurla dolmuştu.
«Menzil Sultanları» rehberdi ona,
Nakşî dergâhında cânandı câna.
Aklında, fikrinde «dünyalık» yoktu,
Dost, ahbap, yâreni oldukça çoktu.
Sevgisi yeterdi bütün âleme,
Doğuştan meftundu, dînî ilime.
Nice dert gizliydi, dertli sînede,
Âşikâr etmedi hüznü yine de.
Elif duruşuyla bir dağ gibiydi,
Evlâd u iyâle otağ gibiydi.
Nice fidan dikti gül bahçesine,
Gelecek bahşetti binlercesine.
İlim-irfan, edep, yol, erkân, töre,
Neyi öğrettiyse tam bize göre.
Sarrafı bilirdi kadr u kıymetin,
Emsâli yok idi böyle ziynetin…
Namaz, niyaz, zikir, elinde Kur’ân,
Geçmedi gafletle, onda tek bir an.
Sohbeti bal-kaymak doyulmaz iken,
Yatak hozan oldu, uyku bir diken.
Bin bir meşakkatle geçti hayatı,
Yorgun savaşçının yoruldu atı.
Evdeşi çaresiz, aile yasta,
Uğurladık onu en yüce «Dost»a.
Şükür, duâ eksilmedi dilinden,
«Allah!» lâfzı çıktı son nefesinden.
Ne büyük şereftir evlâdı olmak,
Niyazkâr, izinden Mevlâ’yı bulmak.