Küçük İskender’in Ülkesinde
DÂRUSSELÂM AÇE -4-

YAZAR : Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA osmancetinkaya@sdu.edu.tr

BİTAY KÖYÜ TÜRK ŞEHİTLİĞİ, AÇE II. SELİM TOPLUM MERKEZİ ve SELÂHATTİN MEZARLIĞI

Açe’de Türk kökenli 5 köyden bahsedilmektedir, bunlardan en çok bilineni Banda Açe’ye 3 kilometre, okyanus kıyısına 3-4 kilometre mesafede düz bir ovada kurulmuş olanı Bitay Köyü. Bu köyü Osmanlı kadırgalarıyla ilk defa Açe’ye gelen; asker, silâh ve top ustası, teknik elemanların neslinden gelen Türklerin kurduğu bilinmektedir. Açe seyahatimizin 3. gününde Bitay’ı, Türk şehitliğini, Açe II. Selim Toplum Merkezini, Selâhattin Mezarlığını (Makam Tengku di Bitay) ve camiyi ziyaret ettik.

Mehmet ÖZAY’ın Açe notlarından öğrendiğimiz kadarıyla, Bitay Köyü; adını, Kudüs’teki Beytü’l-Makdis’ten almaktadır. Kurulduğu dönemde Beytü’l-Makdis adıyla anılan köy, sonraları yerel dilde değişime uğrayarak Bitai hâline gelmiştir. Bitay Velîsi (Tengku Bitai) adıyla meşhur, muhtemelen Orta Doğu’dan Açe’ye gelmiş bir ilim adamı olan Selâhattin de; Türk şehitliğine bitişik, kendi adını taşıyan, mezarlıkta medfundur. Bitay Köyü de tsunaminin etkilediği köylerden biri. Başta Kızılay olmak üzere Türk yardım kuruluşları, Bitay Köyü’nde birçok çalışmaya ve imar faaliyetlerine imza atmış. Hâlen köyün içinde; Kızılay tarafından inşa edilmiş, çok sayıda tek katlı, kalıcı konutları görmek mümkün. Şehitliğin içinde; II. Selim döneminde Açe’ye gönderilen kadırgalardan birinin bir maketinin de yerleştirildiği, çeşitli tarihî belgeler, fotoğraflar da bulunan «Açe II. Selim Toplum Merkezi» yapılmış. Görevlisi olmadığından bu mekâna giremedik. Mukaddes bir vazifeyi yerine getirmek için Anadolu’dan çok uzak beldelere gelen ve burada, Allâh’ın arzında Allâh’ın rahmetine kavuşan şehitlerimiz için duâlar ederek şehitlikten ve Bitay’dan ayrıldık.

BİR TSUNAMİ DERSİ, BİR HATIRLATMA: PLTD APUNG 1

PLTD Apung 1; Açe güney sahilinde okyanus içinde demirlemiş, elektrik üretiminde kullanılan yüksek tonajlı (2.600 ton) bir geminin adı. Bu gemi, 26 Aralık 2004’te; meydana gelen deprem ve tsunami dalgalarıyla çapalarını kırarak kıyıdan 3 kilometre kadar içeriye sürüklenir, yerleşim yerlerindeki önüne gelen her şeyi, evleri yıkar dağıtır ve orada karaya oturur, yıktığı evlerin sakinleri ise ölür. Söylendiğine göre gemi mürettebatının tümü sağ kurtulur. Geminin karaya oturduğu mevkide tsunamiye yakalanan insanların bir kısmı da botlarla veya tırmanarak gemiye ulaşır, güverteye çıkıp kurtulurlar. İlâhî hikmete bakın ki; dev bir gemi karaya sürükleniyor, bir kısım insanın ölümüne yol açarken, karada yaşayan can derdindeki kulların canlarını kurtarmaya vesile oluyor. Bu yüzden kimileri, PLTD Apung 1’i Nûh’un gemisine benzetiyor. Demek ki Nûh’un gemisi, insanoğlunun önünde bir ders, bir ibret olarak kıyâmete kadar var olacak. Bir proje ile bazı kesimleri yenilenen PLTD Apung 1 ve çevresi, açık hava müzesi hâline getirilmiş, hayat ve ölüm arasındaki ince çizgiyi görebilme, hayat ve ölümü yaratanı bilip anlayabilme gayreti içinde olan ziyaretçilerini bekliyor.

DÂRÜSSELÂM’A DAVET

Günümüz Açe’si Sumatra Adası’nın kuzeybatısında yer alan; iç işlerinde özerk, dış işlerinde Endonezya Cumhuriyeti’ne bağlı bir eyâlet. Daha önce de bahsedildiği gibi, seçimle 5 yıllığına göreve gelen valiler tarafından yönetiliyor. Kendi hukuk düzeni, iç güvenlik sistemi, eyâlet düzeyinde örgütlenmiş partileri var. Ayrıca halk, Endonezya genelindeki seçimlere de katılabiliyor. Açe’de Endonezya dili, küçük değişikliklerle mahallî Açe dili kullanılıyor. Yüz ölçümü 58.376 kilometrekare olup 2014 verilerine göre nüfusu, 4.731.705; nüfusunun % 98’i müslüman. Açe; ekvatora çok yakın olduğundan, yaz-kış ayrımı yok, yılın her günü sıcak, yağış oranı yüksek, muson yağmurlarının olduğu dönemde ise çok daha yüksek yağış görülüyor. Her taraf yeşil, yağmur ormanları ile kaplı, tarıma elverişli münbit ovalar mevcut. İçinde yer aldığı Hint Okyanusu, muazzam bir su ürünleri potansiyeli sunuyor. Birçok değerli maden, doğal gaz ve petrol çıkarılıyor. Ancak bütün bu zenginlikler yeterince değerlendirilemiyor, doğal gaz bir Amerikan şirketince çıkarılıp pazarlanıyor. Öte yandan tsunami sebebiyle, önemli miktarda insan kaynağını kaybetmiş, yeniden toparlanmaya çalışıyor.

Tarihî süreçte ve bazı kaynaklarda Açe’nin adı «Nanggroe Aceh Darussalam» olarak geçmekte, «Aceh Darussalam» ismi çok daha yaygın kullanılmaktadır. Açe’yi anladık peki nedir bu «Dârüsselâm»? Anlamı selâm, selâmet, esenlik, huzur yurdu, cennet demek olan bu kelimenin bir Kur’ân ıstılahı olduğu herhâlde dikkatinizi çekti değil mi?

Rabbimiz Yûnus Sûresi 25. âyetinde;

“Vallâhu yed‘û ilâ dârisselâm ve yehdî men yeşâü ilâ sırâtın mustakîm: Allah kullarını Dârüsselâm’a çağırıyor ve O, dilediğini doğru yola iletir.” buyuruyor.

Kısa bir süre de olsa Açe seyahatimiz ve yapabildiğimiz kısa okumalar bize şunu gösterdi:

Geçmişiyle ve inşâallah bugünü ve geleceğiyle Açe halâ Dârüsselâm, Açe hâlâ Mekke Kapısı. Rabbimizin davetine uyarak ve O’nun davetini tekrarlayarak… Açe bizi ve sizleri Dârüsselâm’a davet ediyor!..