ÎMAN-İLİM VE MUHABBET TİMSÂLİ

ŞAİR : Ramazan ŞAHAN ramsahan@gmail.com

Ey Mevlânâ’m, çağlar önce; «Konya’ya,
Gidiyorum. Rum illeri yol!» dedin.
Mesnevi’nle ışık tuttun dünyaya;
«Ne olursan ol da yine gel!» dedin.

Şems-i Tebrîz aşk denizin, visâlin.
«Cömertlikte ırmak olsun emsâlin,
Şefkat ve merhamet canlı timsâlin,
Güneş gibi her dehlize dol!» dedin.

Hoş görü ummânın sular gönülü,
«Hiddet ve gazapta ölü ol, ölü.
Tevâzûda toprak, bir Sînâ Çölü,
Suç örtmede gece gibi ol!» dedin.

Nefis denen putu düşman eyledin,
Pişerken hamları pişman eyledin,
Her hakkı yerince hakça söyledin.
«Bütün âlem Mevlâ’sına kul.» dedin.

«Muhammed’in ayağında tozum ben.
İçi-dışı aynı, doğru sözüm ben.
Ruh çiçektir, nefs-i kâmil özüm ben.
Kur’ân’la yoğruldum balım bal!» dedin.

Îman sende, ilim sendedir sende.
Kendini eyledin Kur’ân’a bende.
Şems-i Tebriz yalancıktan dönende.
Müjdeciye; «Şu altını al!» dedin.

Nazarında ölüm bir; «şeb-i arûs»
Cânânına giden bir tahta cülûs.
«Bu sırlı mecliste hâmuş ol da sus»
«Ölmeden önce sen, haydi öl!» dedin.

Yedi Meclis «yed-i beyzâ» parlamış.
Ne var ise «Fîhi Mâ Fîh» derlemiş.
Dîvân-ı Kebîr’in anlamak zor iş.
«İnsan için tek çıkar yol, dil.» dedin.

Mûsıkinle «ney»e verdin ilhâmı.
Kavurdun, erittin, pişirdin hamı.
İrşâd ettin nice papaz-hahamı.
«Tebliğ, bize değişmez bir rol…» dedin.

Semâzenler andırıyor güneşi,
Her biri bir yıldız, bulunmaz eşi.
Yakar tüm cihanı aşkın ateşi.
«Ben ol da bu aşkı öyle bil!» dedin.

Ölçemez kadrini, tartamaz mîzan,
Bedbahtlar hakkında eder sû-i zan,
Seni örnek alır, binlerce ozan,
«Bitmeyen sevdayı çal da çal!» dedin.

Her yıl seni anar kâinat, cihan.
Mülk ile melikle biçilmez pahan.
Damla olup sende kaybolur Şahan,
Sen ki; «Mânâ denizine dal!» dedin.