ABICA!

ŞAİR : Servet YÜKSEL servety@t-online.de

Bu sessizlik hayra alâmet değil,
Köyde nöbete mi kaldın abıca?..
Şehirler kaynıyor, selâmet değil,
Yine düşünceye daldın abıca…

Bizim adresimiz Kocakavak’tı,
Yıllarca herkesin ardından baktı,
Leylekleri garip, öksüz bıraktı,
O çökerken sen de soldun abıca…

Güdü’nün nazarı urgan kırardı,
Hakvedi güreşe ayı arardı,
Yapılan şakalar akla yarardı,
Çömleğin dibini deldin abıca…

Çocuklara şeker, kuşlara darı,
Ayvası güler mi, ağlar mı narı?
Hani nerde eski cuma pazarı?
Heybende ne var, ne aldın abıca?..

Peynirin, yoğurdun hazırı varmış!
Tereyağı damarları tıkarmış!
Ne çıkarsa yumurtadan çıkarmış!
Tavukları boşa yoldun abıca…

Pınar suyu içer, kuzu yerlerdi,
Alınları buram buram terlerdi,
«Üre oğlum inat etme!» derlerdi,
Niye acı acı güldün abıca?..

Serta kendine has, keskin bıçaktı,
Deli Bayram dedem, herkese çaktı,
Hayta’nın pilâvı salkım saçaktı,
Kaşığı hayale çaldın abıca…

Mihneti çekilmez köşkün, sarayın,
Sofrayı kur ortasına hanayın,
Tarhana çorbası, bir demli çayın,
Gönlünün sultanı oldun abıca?..

Sırra kadem bastı sarı kamyonlar,
Çobansız dağlara, küstü koyunlar,
Bize özgü oyuncaklar, oyunlar,
Hepsini meçhule saldın abıca…

Evler üzgün, kapı-baca pas tutmuş,
Hayırsıza, vefâsıza yas tutmuş,
Heyhat, yıllar sonra gelen tabutmuş,
Kimleri defterden sildin abıca?..

Bir hasret ki, çıra gibi yanmışsın,
Oğlunu, kızını her dem anmışsın,
Yapayalnız sıladayım sanmışsın,
Gurbeti yanında buldun abıca…

Sevginin, saygının mektebi vardı,
Düğünün, derneğin edebi vardı,
Büyük bir şey derse sebebi vardı,
Zamâneden bıktın, yıldın abıca..

Ömrünü savurdun harmanda güzün,
Gündüzler lâl olmuş, geceler uzun,
Akranın, ahbabın, yoldaşın hüzün,
Gerçek dost Allâh’ı bildin abıca…

Yaslandığın değerlerin sağlamdı,
Hanımlar Osmanlı, beyler adamdı,
Sadelik içinde ne ihtişamdı,
Hâlimize bakıp, doldun abıca…

Soyumuz Oğuz’dan, boyumuz Kınık,
Çift başlı kartalız, tarihler tanık,
Yüreğin nergize, çiğdeme yanık,
Yaylalarda esen yeldin abıca…

Uzaktan uzağa hasbihâl ettik,
Dertliymişiz, dere-tepe düz gittik,
Dimdik ayaktayız sanma ki yittik,
Kalemime safâ geldin abıca…