Tut Elimi Derneği İlköğretim II. Kademe, Kardeşlik Konulu Kompozisyon Yarışması Birincisi

Elif Rümeysa AKDOĞAN 8. Sınıf era1111@hotmail.com

HANİ BİZ KARDEŞTİK!..

Mü’minler kardeştir. Kardeş olmak, güvende olmaktır; kardeş olmak, birlik olmaktır. Kardeşlik, meyvelerle dolu bir ağaçtır. Kardeşliği becerebilenler için.

Herkes müslüman, ama nedense herkes kardeş değil. Kimse kimsenin umurunda değil. Her yer; birbirine kin besleyen, birbirinden haberdar olmayan, birbirlerini arkadan bıçaklayan müslümanlarla dolu. Bugün Suriye feryat ediyor. Gazze gibi, Afganistan gibi, Irak gibi… Dünyanın birçok yerinde müslüman kardeşlerimiz eziyet görüyor. Peki, biz ne yapıyoruz? Kardeşlerimiz acı çekerken, bizim kalbimiz sızlamıyor mu? Kardeşlerimiz öldürülürken, bizdeki sessizlik içimi acıtıyor. Şeyh Ahmed Yasin’in duâsı geliyor aklıma;

“Allâh’ım! Ümmetin suskunluğunu Sana şikâyet ediyorum…” diye başlıyor duâsına. Evet, biz bir ümmettik, hep sustuk. Kardeştik, kardeşlerimizin yanında olamadık. Çünkü Allah için sevmeyi anlayamadık, sevemedik. Çünkü ümmet olmayı beceremedik, kardeş olmayı beceremedik.

Farklı mezhepler, farklı gruplar, dernekler arasında neden hep «siz, biz» kelimeleri çıkıyor dudaklardan. Hani biz ümmettik! Hani biz kardeştik! Hani biz kocaman bir aileydik! Hani biz, hepimiz bizdik! Biz olmalıydık…

Kardeşliği yaşayanları örnek almalıydık. Kardeşliği öğrenmeliydik. Lâkin ilim ağaçlarında kardeşlik meyvesi olgunlaşmamış, birbirine lâf atan birilerini değil, biz Peygamberimiz’i örnek almalıydık. Allah Rasûlü’nün dostlarını örnek almalıydık. Onlar nasıl fedâkârlıklar göstermişlerdi birbirleri için. Üzüntülerini, sevinçlerini, acılarını hep birlikte yaşamışlardı. Çünkü onlar Allah için sevmişlerdi. Allah için yapmışlardı yaptıklarını.

Örnek aldıklarımız değişmiş; müslüman bile olmayan sanatçılar, olmak istediğimiz insanlar hâline gelmiş, batıya benzemeye çalışmış, kocaman bir tuzağa düşmüşüz. Aramıza soğukluk girmiş; İslâm’ı unutmuşuz, kardeşliği unutmuşuz, ümmet olduğumuzu unutmuşuz.

Oysa biz söz vermiştik Allâh’a; İslâm’ı yaşayacağımıza dair, İslâm’ı koruyacağımıza dair… Birlik olacağımıza, kardeş olacağımıza dair. Neden ahdimizi gerçekleştirmiyoruz? Ne kadar da unutkanız.

Müslümanların birbirlerinden haberdar olmamaları, birbirlerini merak etmemeleri ne acı bir durum. Dünyanın birçok yerinde eziyet gören müslümanlar varken; rahat ve huzur içinde yaşayan müslümanların, alışveriş merkezlerinde saatlerini harcamaları ne acı… Oysa biz müslümanlar; onlar orada eziyet içindeyken, hep beraber ellerimizi semâya kaldırmalıydık, kaldırmalıyız. Yardımı sadece Allah’tan istemeliydik, istemeliyiz. Kararlı, azimli, umutlu olmalıydık, olmalıyız.

Bu düşünceler içinde ellerimi semâya kaldırıyorum:

“Allâh’ım! Bizi affet, ahdimizi gerçekleştiremedik. Kardeş olamadık, birlik olamadık. Bizi bağışla, bize ümmet olma şuurunu nasip et!” diyorum. Duâmı üç kez tekrarlıyorum.

Sevgilerimizin Allah için olması, birlik olmamız, ümmet olmamız, kardeş olmamız duâsıyla…