EKMEĞİ HÜZNE BANMAK!

Servet YÜKSEL servety@t-online.de

Tarihe şan vermiş ilim, irfanda,
Yağmanın, talanın zehrini tatmış.
Bir zalim yüzünden kaldı tufanda,
Yanlış hesapların şehri Bağdat’mış…

Nefsin kafesinde körmüş, sağırmış,
Ne hâlde bak Mısır’daki sultan da!
Emir olmak kurşun gibi ağırmış,
Unutmayın Yusufları zindanda…

Kibir libâsını boydan aşırdı,
Tacı-tahtı yeller aldı bir anda.
Debdebeden başı döndü, şaşırdı,
Helâk oldu bir zavallı Fîzan’da…

Göklerde çığlığı Şam-ı Şerîf’in,
Susan dilsiz şeytan hakkı beyanda,
Cürmü haddi aştı cüce herifin,
Ah coğrafyam; akl-ı selîm ne yanda?..

Ekmeğini hüzne bandığın yeter,
Daha kaç yıl geçsin böyle hüsranda?
Yabanın sözüne kandığın yeter,
Fitne ateşine çare Kur’ân’da…

Mutlak galip olan Sen’sin Allâh’ım,
İnsan âciz amma elleri kanda.
Gayri bu sancılar dinsin Allâh’ım,
Eksik etme Ömerleri cihanda…