ZAMANIN SIRRI
Yusuf DURSUN yusufdursun66@yahoo.com
Bir zaman kırların çiçeği bendim,
Al, yeşil açardım dağ başlarında.
Değnekten atımla kuşları yendim,
Rüzgâr kanatlıydım on yaşlarında.
Gün oldu uçurtma peşinde koştum,
Kartal kanadına binmişim gibi.
Bir yavru leylekle ülkeler aştım,
Bacadan bacaya konmuşum gibi.
Gençliğim şiirdi başlı başına;
Yaş kemâle erdi, rûhum duruldu.
Berceste mısrânın düştüm peşine,
Alnıma şairlik mührü vuruldu.
Başımda dolaşan deli bir rüzgâr,
Sürgün mekânlara savurdu beni.
Rûhumu kemiren ince bir efkâr,
Kızgın kazanlarda kavurdu beni.
Ağardı içimde kıpkızıl akşam,
Kara gecelerde yandı ışığım.
Gün geldi evlendim, cennettir yuvam;
Kırk yıllık eşime hâlâ âşığım.
İçimde yaşayan canlarım oldu,
Bin yerden boy veren öğrencilerim.
Göğsümde şerefim, şanlarım oldu,
Gönül hazinemde has incilerim.
Geçen günler geçti, gelecek meçhul;
Dedim ki ey şair, bugünü yaşa.
Zamanın sırrını yüreğinde bul,
Düşen yaprak gibi düşme telâşa.
Kaysa da seneler elimden bir bir,
Hâlâ yüreğimde çiçekler açar.
Kalbim gül yurdunun konak yeridir,
İçinden en soylu sevdalar geçer.