AŞKI ATEŞTE YANAR HÂLDE BIRAKTIK GİTTİK

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com

Sır tutmayı bilmeden balık tutsun istedik,
Yükselince dalgalar salda bıraktık gittik.
Payından kapmak için saklanıp seyreyledik,
Ağaçtaki adamı dalda bıraktık gittik.

Yetiştiren ne hâlde, yetişenin vasfı ne?
Beyhûde gelip geçti seneyi yuttu sene.
İtibar, iltifatı, yanlışa baş eğene,
Sunduk hakkāniyeti kālde bıraktık gittik.

Akşemseddin olmadan Fatih yetişir sandık.
Mârifeti cüssede arayanlara kandık.
Bahtımızı karartan bulutlara aldandık.
Suya hasret canları çölde bıraktık gittik.

Kelebek kanadıyla Kaf Dağı’nı aşmaya,
Düşünmeden yeltendik, nefes nefes koşmaya.
Endişe, pusulayı zorlayınca şaşmaya,
En hâlis duyguları yolda bıraktık gittik.

Karıncalar buğzedip birbirini itince,
Ağızdan çıkmayanı akrepler işitince,
Yûnusleyin söylenen sözler yüz ekşitince,
Nâmahrem gülüşleri lâlda bıraktık gittik.

Mânâsını bilmeden niçin, hangi sebepten?
Git gide uzaklaştık hayâdan ve edepten.
Şimdi feryat, eskiden bal gelirdi Halep’ten…
Aşkı ateşte yanar hâlde bıraktık gittik.