GÖNLÜNCE

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com

Duy Rabbinin hitâbını
Şakı gönlünce gönlünce…
Gör kâinat kitâbını,
Oku gönlünce gönlünce…

Okumaktan maksadın ne?
Vâkıf ol sen Hak ilmine,
Mârifetle dolsun sîne,
Doku gönlünce gönlünce…

Hakk’ı yaşa, Hakk’ı anlat!
Helâli tut, haramı at!
Âdemoğlu fıtrat fıtrat
Ne ki gönlünce gönlünce…

«İlim senin yitik malın
Çin’de bile olsa alın.»
İrfanına bak hamalın,
Yükü gönlünce gönlünce…

Bir zamanlar acun senden,
Feyz alırdı her ilminden,
Gül derlendi nice gülden
Kökü gönlünce gönlünce…

Boş kalmaz gönül sarayı,
Ârif alır ön sırayı,
Muhabbetle sar yarayı,
Tâ ki gönlünce gönlünce…

İlim nasip, isteyene,
Azmeyleyip aşkla dene,
Mağrurlanıp deme «Ene!»
De ki gönlünce gönlünce…

Her şey fânî her şey yalan,
«Hoş sadâ»dır bizden kalan,
Zerre zerre kalbe dolan,
Bâkî gönlünce gönlünce…

Hayıflanma Niyazkâr’ım
Sanma yoktur hiçbir kârım,
Bir sultana hizmetkârım,
Sâkî gönlünce gönlünce…