KANATSIZ KUŞLAR!

Servet YÜKSEL servety@t-online.de

Çağlar boyu, ben insanı taşıdım,
Yiğitlerin gözlerinde düş idim,
Rüzgâr gibi bir kanatsız kuş idim,
Ufuklardan nal seslerim gelmez mi?
Dost dostunu kokusundan bilmez mi?

Ey süvarim destanlara sür beni,
Koynundaki ferman için yor beni,
Tarihin cenk meydanında gör beni,
Mehteran vuranda bendler yıkardım.
Yaradan aşkına şâha kalkardım.

Ben ki uzakları yakın eyledim,
Dağlar aştım, deryaları boyladım,
Asâletin türküsünü söyledim,
Ah bu yollar gözyaşıyla ıslansın!
Koç Köroğlu kıratına seslensin!

Sanki yaşanmamış hey gidi günler!
Üzengim pas tutmuş, eyerim inler,
Hani gezdirdiğim allı gelinler?
Başım önde edebimle yürürdüm.
Ben de bir pîr eşiğine yüz sürdüm.

Hayır nakşedilmiş alın yazıma,
Ok atsalar yetişmezdi hızıma,
Bakıp yalçın kayadaki izime,
İnsan bir an hayallere dalmaz mı?
Nerdesiniz diye haber salmaz mı?

Zaman saâdetli, mevsim bahardı,
Hak üzre olana, kıtalar dardı,
Ayaklarım kıvılcımlar saçardı,
Al yelemin okşanması azığım.
Çatlasam da ben ahdime sâdığım.

Ataların mâhirâne binerdi,
Mazlumlar sevinir, zalim sinerdi,
Her derdin devâsı bu îman derdi,
Yalınkılıç sevda; fatihler gördüm.
Peygamber muştusu fetihler gördüm.